Olay, geçen yıl temmuz ayında, merkez Osmangazi ilçesine bağlı Hüdavendigar Mahallesi Kanal Caddesi’ndeki evde meydana geldi. Songül Yalçın, 1 gün sonra evleneceği nişanlısı Yunus Emre Akar’ın evine gitti. İddiaya göre evde bir süre konuşan 3 yıllık nişanlı çift, takılar nedeniyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Akar, Yalçın’ı banyoya götürüp, dövdü. Yere yığılan Yalçın’ın bayıldığını düşünen Akar, fatura ödemek için evden ayrıldı. Faturayı ödeyip, evine dönen Yunus Emre Akar, Songül Yalçın’ın yerde hareketsiz yatmaya devam ettiğini görünce durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Akar olay yerinden kaçarken, kapısı açık olan eve giren sağlık görevlileri yaptıkları kontrolde Songül Yalçın’ın bilincinin kapalı olduğunu tespit etti. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan Yalçın, Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Yalçın, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı.
Olayla ilgili çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, apartmanın güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Olay saatinde eve sadece Yunus Emre Akar’ın girip, çıktığı tespit edildi. Akar, polis ekiplerince düzenlenen operasyonla arkadaşının evinde yakalanarak, gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Yunus Emre Akar, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bursa 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘kasten adam öldürmek’ suçundan hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan Yunus Emre Akar’ın bugün, yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, sanık Akar kaldığı cezaevinden SEGBİS’le katılırken, duruşmada taraf avukatları ile maktül Songül Yalçın’ın annesi ile babası hazır bulundu.
‘YERLER ISLAKTI, TUTMAMA RAĞMEN BİRKAÇ KEZ DÜŞÜP, KAFASINI VURDU’
Duruşmada Yunus Emre Akar yaptığı savunmada daha önce yaptığı savunmasını tekrarlayarak, olay günü yaşananları şöyle anlattı:
“Olay günü Songül benim evime geldi. Gelinlik almaya gidecektik. O gün nedenini bilmediğin sinirli hali vardı. Ailesinden ayrılma üzüntüsü vardı. Elindeki çantasını salona girdiğinde çekyatın üzerine attı. Kendisini sakinleştirmeye çalıştım. Kendisine bazen iş yerinde ve evinde kriz geliyormuş. Ağlamaya ve etrafına boş boş bakmaya başladı. Rahatlaması için dolaptaki eşyaları göstermeye çalıştım. Banyo kapısına doğru gittiğinde birden dönerek bana tokat attı. Ben de elimi uzattığım için parmağımı ısırdı. O sırada elimden kurtulup, banyoya düştü. O gün banyoyu yıkadığımdan yerler ıslaktı. Kafasını klozetin kenarına çarptı. Birkaç defa kendisini tutmama rağmen ayağı kayıp düştü. Sonra oturdu ve etrafa yine boş boş bakmaya başladı. Ben de sakinleşmesi için yalnız bırakarak dışarıya çıktım. Fatura yatırıp geldim. Saçları dağınık vaziyette görünce korktum. 112’yi aradım. Sağlık ekibi ile birlikte polis eve geldi. Songül’ün kafasını yere çarpmasından dolayı öldüğünü düşünüyorum. Songül’ü ben öldürmedim. Ben kendisine hiç vurmadım. Ayrıca nişanlılığımız süresinde kendisine şiddet göstermiş olsaydım, mutlaka ailesine söylerdi.”
AVUKAT, ADLİ TIPTAN RAPOR ALINMASINI TALEP ETTİ
Maktulün ailesinin avukatı, Songül Yalçın’ın kafasında ve vücudunda kırıkların bulunması nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ayrıntılı rapor alınmasını, kayıtlarda bulunan Akar’ın olaydan sonra telefonla görüştüğü iş arkadaşının tanık olarak dinlenmesini talep etti.
SANIK AVUKATI ADLİ KONTROLLE SERBESTLİK TALEP ETTİ
Sanık avukatı ise müvekkilinin adli kontrol şartıyla tahliyesini, adli tıp kurumundan raporun beklenmesini istedi. Maktulün anne ve babası da sanığın cezalandırılmasını istedi.
TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, Songül Yalçının, kafatasında ve vücudundaki kırıkların darp sonucu mu, düşme sonucu mu oluştuğuna dair Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Milliyet