TBMM Lideri Mustafa Şentop, “Kudüs sıkıntısı, 21. yüzyılın en değerli sorunudur, kilit sıkıntısıdır.” dedi.
Şentop, Bahçelievler’de, Parlamenterler Ortası Kudüs Platformu’nun yeni binasının açılış merasimi ve “29 Kasım Filistin Halkıyla Milletlerarası Dayanışma Günü” kapsamında düzenlenen programa katıldı. Programa, eski TBMM Lideri İsmail Kahraman, Parlamenterler Ortası Kudüs Platformu Türkiye Lideri Nureddin Nebati, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa da katıldı,
29 Kasım’ın, Birleşmiş Milletler tarafından da Filistin Halkı ile Dayanışma Günü olarak ilan edilmiş bir gün olduğunu hatırlatan Şentop, bu türlü bir günde Parlamenterler Ortası Kudüs Platformu’nun İstanbul’daki bu merkezini açtıklarını lisana getirdi. Şentop, “İnşallah bu merkez, Filistin ve Kudüs davasında kıymetli görüşmelerin, toplantıların yapıldığı bir yer olacak” dedi.
Küdüs davasının, Filistinlilerin, Arapların, yalnızca İslam dünyasının probleminden ibaret olmadığını belirten Şentop, “Aslında hukuka inanan vicdan sahibi hangi ırktan, dinden, siyasi görüşten olursa olsun bütün insanların davasıdır… Parlamenterler Ortası Kudüs Platformu, 73 ülkeden parlamenterlerin bulunduğu, 1500’ün üzerinde parlamenterin içinde yer aldığı ve dünyanın her tarafından parlamenterlerin omuz omuza uğraş ettiği bir platform. Bu sebeple bu çabayı hak ettiği bir halde savunabilecek bir platform” diye konuştu.
‘Barışa tehdit’
“Küdüs sorunu niçin dünyanın sorunudur?” derken bunu iki boyutu prestijiyle söylediğini aktaran Şentop, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunun birincisini biraz daha dar manada izah etmek isterim. İsrail’in işgal ettiği Kudüs, İsrail bakımından bir kesin amaç değil değerli bir merkezdir. İsrail’in daha sonrası Siyonizmin temel sorunu Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail’i gerçekleştirmektir. Bu yalnızca Nil’den Fırat’a kadar olan coğrafyadaki ülkeleri, halkları, devletleri ilgilendiren bir bahis değil, Ortadoğu’nun bütününü, Ortadoğu ile bir arada dünya barışını da tehdit eden bir maksat, bir ülküdür… Maalesef birtakım Arap ülkelerinin bu tarihi derinlikten yoksun olarak soruna baktığını görüyoruz. Başta BAE olmak üzere onunla birlikte hareket eden, büsbütün bir kabile anlayışıyla, kabile reisi anlayışıyla dünya sorunlarını, bölge sorunlarını anlamaya çalışan birtakım ülkelerin aslında yalnızca Kudüs davasına değil, kendi halklarına, kendi inançlarına ihanet ettiğini tabir etmek isterim.”
‘Anahtar kelime’
TBMM Lideri Şentop, Filistin sıkıntısının 21. yüzyılın en değerli sıkıntısı, kilit sorunu olduğunu belirterek, “Akademisyenler makale yazarken, yazdıkları makale için kısa bir özet verirler, bu özetle bir arada bir de anahtar sözler verirler. Bu 21. yüzyılın dünya tertibinin anahtar sözü Kudüs’tür, anahtar ikinci sözü Filistin’dir. Münasebetiyle Kudüs ve Filistin davasını gütmek, onun gayretini vermek aslında 20. yüzyılda iki dünya savaşı sonrasında kurulan dünya tertibini tartışmak, onu tartışmaya açmak demektir” değerlendirmesinde bulundu.
21. yüzyılın dünya sisteminin aslında Kudüs’ü İsrail işgali altında tutmayı temel alan, bu işgali müdafaa altına alan bir sistem olduğunu lisana getiren Şentop, şöyle devam etti: “Bu bakımdan Kudüs’ü tartışmak ve Kudüs’ün özgürlüğü için gayret etmek, çaba göstermek, esasen 21. yüzyılın artık çatırdayan köhne nizamının değişmesi için gayret etmektir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu bağlamı ortaya koyuyor. Onun için Recep Tayyip Erdoğan’a karşı olanların tıpkı vakitte İsrail yanlısı olduklarını, tıpkı vakitte Kudüs davasının karşısında yer aldıklarını görüyoruz. İşte bu Birleşmiş Arap Emirlikleri’nin kimi kelamda siyasetçilerinin amaçlarındaki siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Niçin? Zira onlar Kudüs davasına ihanet etmiş adamlardır. Bu bakımdan Kudüs bir mihenk taşı, bir ölçüdür, bu bakımdan Recep Tayyip Erdoğan bir ölçüdür. Cumhurbaşkanımızın Kudüs problemini gündemde tutması, her vakit Birleşmiş Milletler Genel Şurasında yapmış olduğu bütün konuşmalarda Filistin davasına ve Kudüs problemine atıf yapması, bu sıkıntıyı bütün memleketler arası toplantılarda lisana getirmesi boşuna değildir. Elbet Kudüs bizim için çok değerli bir sıkıntıdır, davadır lakin Kudüs tıpkı vakitte işte bu 21. yüzyılın zalim sisteminin, çatırdayan sisteminin de kıymetli anahtar sözüdür. Artık gerek İslam dünyası bakımından gerek mazlum milletler bakımından bu 20. yüzyılın mevsimi bitmiştir. 21. yüzyılda artık başta Müslümanlar olmak üzere mazlum milletlerin güçleneceği, haklarını, hukuklarını alacağı, bunların hengamesini sürdüreceği bir mevsimin içindeyiz.
‘Kudüs davası İslam Âleminin davasıdır’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye olarak tüm platformlarda Kudüs davasına sahip çıkıyor, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal, zulüm ve soykırım siyasetlerinin son bulması için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
Parlamenterler Ortası Kudüs Platformu’nun İstanbul Bahçelievler’deki yeni binasının açılış merasimi ve “29 Kasım Filistin Halkıyla Milletlerarası Dayanışma Günü” kapsamında düzenlenen programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bildirisi davetlilere okundu.
Bildirisinde, yeni hizmet binasının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “Filistin Halkıyla Milletlerarası Dayanışma Günü’nde tüm Filistin halkını yürekten selamlıyorum. Parlamenterler Ortası Kudüs Platformu, yaptığı çalışmalar, toplantılar ve konferanslarla Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarının global seviyede sesi ve nefesi oluyor. Sizlerin, gerek ülkelerinizde yaptığınız faaliyetlerin gerekse Kudüs Platformunun üyeleri olarak icra ettiğiniz programların son derece değerli olduğuna inanıyorum” tabirlerini kullandı.
Kudüs davasının sadece Filistin’deki Müslümanların sıkıntısı olmadığını, 1.8 milyarlık İslam âleminin davası olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye olarak tüm platformlarda Kudüs davasına sahip çıkıyor, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal, zulüm ve soykırım siyasetlerinin son bulması için var gücümüzle çalışıyoruz. BM kararları ve Arap Barış Teşebbüsü temelinde 1967 sonlarında, başşehri Doğu Kudüs olan, bağımsız, bitişik ve hâkim bir Filistin devleti kuruluncaya kadar da uğraşımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Milliyet
