Milliyet gazetesinden Ali Eyüboğlu’nun, “İstanbul’dan Roma’ya Gılgamış Destanı” başlıklı yazısı şöyle:
“Sinema yazarı Halil İbrahim Sağlam, Twitter hesabından ‘ibretlik flood’ diye bir dizi paylaşım yaptı.
Halil İbrahim Sağlam’ın paylaşımları şöyle:
“2004 yılında Beni Atoori adında bir yapımcı ’20 milyon dolar’ım var. Gılgamış Destanı’nı film yapacağım’ diye Türkiye’ye geldi. Her şey bundan sonra başladı. Çoğu kişinin utancından bu konuyu konuşmak istemediği, akıl almaz bir dolandırıcılık olayı…
Atoori, filmin tamamının Türkiye’de çekileceğini söylüyor. Kimse ‘Bu adam kim?’ diye bakmıyor bile. Jerry Bruckheimer, Steven Spielberg gibi ağırlanıyor. Türk ve Amerikalı oyuncuların oynayacağı büyük bütçeli bir Gılgamış filmi. Hem de Türkiye’de. Daha ne olsun!
Atoori, filmi yönetecek Roger Christian ile Türkiye’ye geliyor. Christian, kötülüğüyle tarihe geçen ‘Battlefield Earth’ filminin yönetmeni. Bu fark edilmeye başlayınca Atoori, ‘Oscar’ları var’ diyor. Aslında tek Oscar’ı var, o da ‘Star Wars’ filminin set direktörü olarak.”
BAŞROLDE ÖZGÜ NAMAL
Neyse bu abimiz ‘Filmde Ömer Şerif ve Peter O’Toole oynayacak’ diyerek başlıyor ünlülerle görüşmeye. Kenan İmirzalıoğlu, Özgü Namal, Hande Ataizi, Zuhal Olcay, Hülya Avşar. Şarkıcı Nez’i bile buluyorlar yahu! Adam kiminle tanışsa ‘Seni Gılgamış’ta oynatacağım’ diyor.
Medya acayip ilgi gösteriyor. Sürekli haberler ve dedikodular. Atoori sürekli bizim oyuncularla; bir gün Reina’da, bir gün Laila’da. Görüşmeleri ofiste değil, pahalı restoranlarda yemek yerken yapıyor. Yemeklerin masraflarını da Özen Film ve Umut Sanat’a ödetiyor. Atoori, dekordur, çekimler için açılacak yoldur, iş yemekleri derken Özen Film ve Umut Sanat’ı 1 milyon dolar’a yakın dolandırıyor. Bir sene boyunca çekimler bir türlü başlamıyor, Atoori bu sırada yiyor, içiyor, geziyor.”
İLK KUŞKULANANLAR
“Durumu ilk fark edenlerden biri Nez oluyor. ‘Ofiste görüşmek yerine, sürekli olarak benimle bir restoranda buluşmak istediler, kabul etmedim. Amaçları gündem yaratmak. Bu projeye inanmadığım, bu tezgahın bir figüranı olmak istemediğim için kabul etmedim’ diyor.
Daha sonra Hülya Avşar, ‘Karpuz seçer gibi oyuncu seçiyorlar’ diyerek durumu anlayıp, vazgeçiyor. Atoori ise filmde kısa bir rol oynayacak Armand Assante’yi Nişantaşı’na getirip, ‘Her şey yolunda, filmi çekeceğiz’ mesajı veriyor. Sonra bir gün Atoori, pılısını pırtısını toplayıp kaçıyor ve geri dönmüyor.
Özen Film ve Umut Sanat, Atoori’ye hem Türkiye’de hem de İngiltere’de dava açıyorlar, ama mahkeme celpleri ulaşmıyor. Çünkü kendisinin ABD ve İngiltere’de verdiği iki adres de sahte çıkıyor.””
15 YIL SONRA İTALYA’DA
Sağlam’ın tweet’leri için, o yıllarda Özen Film’in basın danışmanı olan Nizam Eren, şu yorumu yazdı:
“Hikayede çok eksikler olsa da şaşırtıcı derecede detaylar doğru. Özen Film’de geçen 18 yılda kendimi en çaresiz hissettiğim dönemdir.”
Türkiye’de yaptıkları kara komik bir film senaryosunu hatırlatan Beni Atoori’nin Instagram hesabına baktım 2004 yılında İstanbul’da yalan olan ‘Gılgamış Destanı’; 15 yıl sonra Roma’da! Atoori, 17 Haziran 2019’da Roma’dan yaptığı paylaşımında ‘Gılgamış Destanı’nın yapım aşamasında olduğunu, Noomi Rapace ile Edgar Ramirez’in oynayacağı filmi Cyrus Nowrasteh’in yöneteceğini yazdı. 2004’te Türkiye’de çekilen fotoğrafı da “Gılgamış Destanı’nın ilanını kutluyoruz” diye paylaştı.
Ne bitmeyen destanmış bu ‘Gılgamış’!
Milliyet