Jandarma Genel Komutanlığı’nda, vilayet jandarma kumandanlarının da iştirakiyle görüntü konferans sistemiyle düzenlenen “Jandarma Genel Komutanlığı 2020 Yılı Emniyet ve Asayiş Kıymetlendirme Toplantısı”na katılan Soylu, konuşmasına şehitlere rahmet, gazilere sıhhat dileyerek başladı.
Soylu, 2020 yılının Türkiye için farklı bir mana taşıdığını, dünya genelinde ülkeler yalnızca virüs salgınıyla ilgilenirken, Türkiye’nin ise hem virüs salgını hem yaşanan doğal afetler uğraşıp hem de bu süreçlerle eşzamanlı etrafına güvenlik ihraç etme uğraşı içinde olduğunu belirtti.
Hususa yalnızca ziyan boyutundan değil, ülkenin kabiliyet seviyesinin geldiği noktanın kıymetlendirilmesi açısından da bakılması gerektiğini vurgulayan Soylu, Türkiye’nin 2020 yılı başından itibaren Elazığ sarsıntısı, İran merkezli Van sarsıntısı, Bingöl Karlıova zelzelesi, Van’daki çığ felaketi, Giresun ve Bursa’da sel felaketleri, Hatay’da orman yangınları ve İzmir sarsıntısı üzere afetlerle mücadele ettiğini hatırlattı.
Soylu, bütün bu felaketlerle birlikte daha evvel hiçbir formda tecrübe edilmeyen ve tüm dünyayı etkileyen bir virüs salgınıyla karşılaşıldığına dikkati çekerek, bu süreçte gelişmiş ülkelerin birbirlerini maske korsanlığı ile suçladığı, Avrupa’da sıhhat sistemi çöktüğü için tabiplerin hasta seçmek zorunda kaldığı ve ABD’nin alarm verdiği “garip” bir halin yaşandığını söz etti.
Bütün bunlar olurken Türkiye’nin afet idaresinde aciz kalmadığını, sıhhat sisteminin kilitlenmediğini, tedarik zincirinin durmadığını, maske kıtlığı yaşanmadığını belirten Soylu, İngiltere ve ABD dahil pek çok ülkeye kargo uçaklarıyla yardım gereci gönderdiğini söyledi.
Bakan Soylu, pandemi sürecinde 19 milyon 111 bin 579 hizmeti yerine getirdiklerini ve bunların 9 milyonunun davet merkezlerinden yapılanlar olduğunu, bu durumun dünyada bir örneğinin bulunmadığını söyledi.
Türkiye’nin hem doğal afetlerle hem de salgınla ilgili süreçleri yürütürken acil müdahale planını muvaffakiyetle uyguladığını anlatan Soylu, İzmir zelzelesinde 10 bin 863 kişinin alanda vazife yaptığını aktardı.
Soylu, bunların 2 bin 151’inin arama kurtarma vazifelisi olduğunu ve ortalarında jandarma, AFAD ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra birinci kere, emniyet bünyesinde kurulan Polis Arama Kurtarma (PAK) ünitesinin de yer aldığını belirtti. Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
“Bütün bunları yaparken, çok değerli bir şey daha yaptı Türkiye, kendi iç güvenliğini temin noktasında değerli bir kapasite üretti, terörle mücadeleden asayişe kadar hiçbir noktada açık vermedi ve temin ettiği bu iç güvenlik kapasitesi sayesinde etrafındaki alanlara güvenlik ihraç etti. Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyi, Libya ve Azerbaycan’da gerçekleştirilenler sıradan işler değildir.”
Yıllık iştirak sayısı 5 binli sayılarda olan bölücü terör örgütünün, bugün prestijiyle Türkiye hudutları içerisindeki mensubunun 340’ların altına düştüğünü kaydeden Soylu, “İnşallah bu yılı 300’lü sayıların altında kapatmayı Cenab-ı Allah bu takıma, tüm güvenlik güçlerimize nasip etsin” diye konuştu.
Teröristlerin Türkiye içerisinde hareket yapamayacak, telsizle konuşamayacak duruma geldiğine işaret eden Soylu, terör örgütünün Türkiye içinde eğitim yapmak bir yana hudutların dışında dahi “fare üzere kaçtıklarını” söyledi.
ELE GEÇEN TERÖRİST İTİRAF ETTİ
Bakan Soylu, Türkiye’nin dünyaya “hak dersi” verdiğini, bütün bunları da afet ve virüs süreçlerini yönetirken, ABD ve Fransa güney sonlarında kirli işler çevirirken yaptığını söz etti.
“Terör örgütüne paramotorların eğitimini Fransa verdi.” diyen Soylu, ele geçirilen bir teröristin sözünde “Uzun namlulu silahlarla, birtakım hava araçlarının kullanılmasında eğitimi 5 tane ABD’linin verdiğini” söylediğini aktardı.
Bunların Türkiye’nin nasıl bir cephede bulunduğunun kanıtı olduğuna dikkati çeken Soylu, “Türkiye, 21. yüzyılın güvenlik eksenli dünya tablosunun en kilit, en değerli ülkesidir.” dedi. Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eğer önümüzdeki yıllarda etrafımızda bir istikrar oluşacaksa, göç olsun, terör olsun, uyuşturucu ticareti olsun, dünya bu bölgede bir çıkış ve huzur arıyorsa, bunu Türkiye eliyle ve Türkiye’nin rehberliğiyle yapmak zorundadır.
İçişleri Bakanlığı olarak ve Jandarma Genel Komutanlığı olarak, bu tablodaki ödevlerimiz, bilesiniz ki kat be kat artmıştır. Her şeyden evvel içeride oluşturduğumuz bu güvenlik kapasitesini korumak durumundayız.
Terörle çaba, bu bakanlığın ve bu kurumun standart ve sabit gündemidir. Önümüzdeki günlerde, örgütün kış üslenmesi periyodu başlıyor. Buna fırsat vermeyecek halde sahayı baskılamamız lazım.”
Milliyet