Türkiye’nin turp üretiminin yüzde 80’ine yakınının karşılandığı Kadirli’de hasatla birlikte bayanların da soğukla güçlü mesaisi başlıyor.
Tarlalardan toplanarak römorklarla Savrun Çayı’na getirilen turplar, kurulan havuzlarda biriktirilerek yıkanıp toprağından temizleniyor.
Daha sonra paketlenerek Türkiye’nin dört bir yanına gönderilen turpların temizlenme ve paketlenme işinde çoklukla etraf köylerde ve ilçe merkezinde yaşayan bayanlar başı çekiyor.
Günün birinci ışıklarıyla mesaiye başlayan bayanlar, ayaklarında çizmelerle soğuk suyun içinde 12-13 saat boyunca turp temizleyip paketliyor.
Hasadın sürdüğü 4 ay boyunca durmaksızın çalışan bayanlar, kazandıkları parayla mesken iktisadına katkıda bulunmaya çalışıyor.
“Buz üzere suda ekmeği için çalışıyorlar”
Kadirli Ziraat Odası Lideri Hanifi İspir, AA muhabirine, Kadirli denince akla birinci turp geldiğini ve bu eserin 4 ay boyunca insanlara ekmek kapısı olduğunu söyledi.
İlçede yıkama ve paketleme işinin tesis olmadığı için eski tekniklerle yapılmaya devam ettiğini anlatan İspir, “Yöremizin ‘kırmızı altını’ turp kış aylarında ülke ve ilçe iktisadına değerli katkı sağlıyor.
Her yıl 4 ay boyunca bu eser, 5 bin şahsa ekmek kapısı oluyor. Binlerce insan buz üzere suda ekmeği için çalışıyor.” dedi.
Turp çalışanı Gül Eser de mesaisinin günün birinci ışıklarıyla başladığını ve akşama kadar sürdüğünü söyledi.
Çalışma kurallarının sıkıntı olduğunu lisana getiren Eser, “Çocuğumuzu, eşimizi konutta bırakıp geliyoruz. Yapacak bir şey yok. Burada hem soğuğa hem de hastalığa direnmeye çalışıyoruz.
Su buz üzere, ellerimiz ayaklarımız buz kesiyor lakin çalışmak, çocuklarımıza bakmak zorundayız.” diye konuştu.
Turp emekçisi Hatice Kara ise aile iktisadına katkı sağlamak için soğuğa dayandıklarını belirterek, “Burası bizim ekmek kapımız. Çocuklarımıza, eşimize, konutumuza katkıda bulunmak için buradayız. Hem soğuk hem hastalıkla uğraşıyoruz ancak yapacak bir şey yok.” tabirlerini kullandı.
Milliyet
