Son dakika haberleri – Beşiktaş’ın maçından sonra isyan etti! ‘Yazık değil mi?’

0 2 7 dakika okuma süresi

Paşa’nın dönüşü! – Bilal Meşe (Milliyet)

Beşiktaş’ın eksikleri malum, Vida ve N’Sakala cezalı, Montero, Oğuzhan ve Rıdvan sakat.Gençlerbirliği karşısında birinci yarıda bu eksiklikleri ben hissetmedim, ya sizler?Onca eksiğine rağmen Kartal cephesinde değişen bir şey yoktu.Yahu arkadaş, bu kadar konum üreten, lakin atmayan öbür bir grup gördünüz mü, ben gördüm ismi; BEŞİKTAŞ!İlk yarıda her türlü istatistik Kartal’dan yana… Hele hele konum üretimi inanılmaz. Gelin görün ki, onları golle taçlandıracak kramponları yeniden mumla aradık, onca emeğe yazık değil mi?At, farka koş, ne sen, ne de taraftarın sıkıntı çekmesin, üç puanı garantiye al!Kişisel olarak ben alıştım da, diğerlerini bilemem!

‘Ghezzal çok özel oyuncu’

Ghezzal, nitekim çok özel bir oyuncu olduğunu gösterdi. Bu övgüm, yalnızca olağanüstü bir gol attığı için değil, ofans sınırına gönderdiği gollük paslarla ilintilidir. Yaklaşık 25 metreden nefis bir gol attı, durmadı, ofansif oyunculara da bir sürü servis yaptı.Hangisi saysak?9’da Ghezzal, ceza alanı içinde Aboubakar gördü, göğsüyle düzeltti, vurdu, kornere çıktı.Bitmedi…20’de tekrar Ghezzal, soldan korner atışını kullandı, Welinton altı pas içinden topu auta gönderdi! 22 ve 27’de Aboubakar iki durumda sıfır çekti!Beşiktaş, bu yarıda rakibine tek bir konum verdi, o da Candeias’la gerçekleşti. Lakin kalede genç bir Kartal vardı, ismi Ersin, çıktı kapadı, gole müsaade vermedi.

‘Larin atsa Kartal rahatlayacaktı’

İkinci yarıda kar yağışının artması, yeri ağırlaştırdı, her iki kadro oyuncuları topu denetim etmekte, ayakta durmak da zorlandılar.Beşiktaş, tekrar baskını artıran, üreten, tekrar kaçıran taraf idi. 55’te Ghezzal, ceza alanı içinde sert vurdu, savunmadan döndü, nazara geldi, sakatlandı. Sergen Yalçın, 62’de Aboubakar’ı oyundan aldı, Cenk Tosun’u alana sürdü. Gerçekten Souza, orta pasıyla Cenk Tosun’u buluşturdu, sert şutunda kaleci kornere tokatladı.Hani derler ya, ‘al da at’, Larin, kaleci ile karşı karşıya, atmayı becerse, Kartal rahat bir nefes alacak, nerdeee!

‘Yatıştırıcı almayı unutmayın’

86’da Cenk Tosun, soldan N’Koudou’nun koşu yoluna topu gönderdi, deneyimli futbolcu çaprazdan vurdu, kaleci kornere tokatladı.Ve 89’da Cenk Tosun sahne aldı, Dorukhan’ın asistiyle ceza alanı içine girdi, deneyimli golcü plase vuruşla topu filelere gönderdi, Kartal nihayet rahat bir nefes aldı. Adam golcü kardeşim golcü! Cenk Tosun 90+4’te skoru da belirledi.İşin özeti mi? Beşiktaş iyi futbol oynuyor, beğeni topluyor tamam, fakat çok kaçırıyor! Kartal’ın maçını izlerken, yatıştırıcı almayı da sakın unutmayın arkadaşlar!Kartal, zoru başarmayı seviyor, izleyenleri heyecanlandırıyor, cazipliği de tahminen burada yatıyor!

Eksik dinlemiyor yıldız çıkarıyor – Mehmet Demirkol (Fanatik)

Gençlerbirliği ligin orta saha sertliği en düşük kadrolarından. Beşiktaş’ın presli orta saha oyunuyla başa çıkmaları kolay değil. Gençler’in teknik heyeti rakip her ne kadar savunmada çok eksik olsa da maçın başında korakor bir oyunu risk olarak kıymetlendirmiş. İkinci ve birinci bölge sonuna çok adamla yerleşerek rakibi karşılayıp savunma zaaflarından kontratak yakalamayı, ilerleyen dakikalarda da Beşiktaş’ın alacağı risklerden faydalanmayı amaçladılar.

Maç erken kopabilirdi

Doğal bu türlü bir oyunda Ghezzal, Aboubakar ve ekstra oyuncu Larin varken orta alanını bu bölgeye sokmaktan çekinmeyen Siyah Beyazlılar’a, temassız savunma her türlü riski de beraberinde getiriyor. Daha maçın başından itibaren Ljajic, Ghezzal her seferinde çok rahat ve demarke biçimde topla buluştular. Ghezzal da bundan eksiksiz bir gol çıkardı. Şayet Ljajic 2 kere boşta kaçan arkadaşlarını görebilse maç birinci yarıdan kopabilirdi. Bu olmayınca 30’dan sonra Gençler biraz rakibini geri koşturdu. Lakin Beşiktaş’ın eksiklerine karşın çok az açık verdiğini gördük.

Cenk’in katkısı çok olur

Bu yıpratıcı oyunda şayet 2. golü erken bulsalar rakibi depresyona sokabilirlerdi (ki sonra da o denli oldu). Ghezzal’ın sakatlığı ve Aboubakar’ın çıkışı sonrası N’Koudou merkezli bir sol kanat atak planıyla zorladılar. Tahminen çıkan oyuncu Aboubakar değil Larin olsa taktik ezber daha iyi işlerdi. Gökhan oyuna girdikten sonraysa bu hafıza biraz kendisini gösterince Cenk yıldızlaştı. O, kalabalık atak sınırı içinde daha tesirli bir oyuncu. Onu İngiltere’ye götüren kendisini kaybettirebildiği bir oyundu. Katkısı çok olacak.

Gerçek Kanadalı! – Ali Ece (Fanatik)

Beşiktaş maça güya Konya’daki kupa maçında hiç uzatma oynamamış üzere fizik kondisyonu tepede başladı, şiddetli hava koşullarına karşın en az bir yarım saat daha ekstra oynayabilecekmiş üzere bitirdi. Ghezzal “Her şeyi yapsa da gol atamıyor” diyenlere “Ben atarsam jenerik olur” dercesine usta işi bir 90’a plase ile gol perdesini açtı. Bu iklim kaidelerinde birinci golü atmak ekstra kıymetliydi ancak birinci yarıdan 2’yi 3’ü atmak değer biçilmezdi. Beşiktaş birinci 45’te 15 kere Gençlerbirliği ceza alanı içinde topla buluştu lakin Aboubakar gününde değildi. 31’de Ersin çok kritik bir kurtarış yapmasa devre ortasına 1-1’le bile girilebilirdi. İkinci yarıda da Beşiktaş birçok gol durumuna girmeye devam etti. Lakin Larin güya Kanadalı değil de birinci kere kar yağışı gören bir ülke vatandaşı üzere acemi son vuruşlar yapınca İngiltere’nin kuzeyinden gelen Gerçek Tosun Paşa ayağının tozuyla birinci lig maçında gol olup yağdı.

Gol yükünü çeken…

Necip bir defa daha ziyadesiyle saygıyı hak eden bir yama stoperlik performansı sergiledi: Necip ve birçok arkadaşı Beşiktaş’ın grup otobüsü kara takılsa lastiklere zincir takabilecek kadar üst seviye misyon şuuruyla oynadılar. Keza Dorukhan da sol bekte kar lastiği rolünü çok iyi oynarken, Rıdvan yokken N’Sakala’dan daha iyi bir bek opsiyonu olabileceğine dair güçlü bir sinyal verdi. Rosier, Welinton, Kanadalılığın hakkını sonuna kadar veren Atiba, kırk yıllık Kanadalı üzere karda iyice coşan Josef derken, Siyah-Beyazlılar’da daha evvel gol yükünü çeken Aboubakar ve Larin günlerinde değilken Beşiktaş farklı kazanmayı başardı. Bu maçın en değerli artısı budur.

Cenk’in golünde ofsayt yok – Deniz Çoban (Fanatik)

Dünkü maçtan akıllarda kalan tek durum maçın 89. dakikasında Cenk’in attığı golde, “şeklen” ofsaytta bulunan Gökhan Töre için kalkmayan ofsayt bayrağıydı. Futbol Oyun Kuralları’na nazaran ofsaytta olmak bir ihlal değildir. Ofsayttaki oyuncunun; oyuna, rakibe müdahale etmesi ya da bulunduğu konumdan avantaj elde etmesi gerekir. Bu konuma ofsayt diyebilmemiz için Gökhan’ın; rakibinin topla oynamasını etkilemesi, top için rakibiyle çabaya girmesi, yakınındaki oyuncu topla oynamaya teşebbüs ederken bu hareketiyle rakibini etkilemesi, rakip oyuncunun topla oynama maharetini engelleyecek bariz bir hareket yapması gerekirdi. Bu saydığım dört hususun hiç birisi bu konumda yaşanmadı. Hasebiyle bu konum için verilen gol kararı doğruydu. Duruma Cenk için ofsayt çizgisi çekilmedi. Zira kar yağışı tabanı kapladığında VAR sistemi ofsayt tespiti yapmakta başarısız oluyor.

Beşiktaş’ta birliktelik üst seviyede – Ali Gültiken (Sabah)

Beşiktaş, açık orta favori olduğu bir maçı kazanırken, beklentileri boşa çıkartmadı. Sonuna bırakmadan çok daha farklı da kazanabilirdi. Maçın içerisinde hem birinci yarıda hem de ikinci devrede yakalanan net durumlar var. Aboubakar hat-trick yapabilirdi. Larin, Ghezzal, N’Koudou ve Ljajic rakibin fişini çok daha evvel çekebilirlerdi fakat görünen o ki dün işin finalini Cenk’e bıraktılar. Cenk için de şahane bir ‘Hoş geldin’ maçı oldu. Oyuna sonradan girse de attığı gollerde nasıl bir usta olduğunu tabelaya yazdırdı ve kadroya katkısı büyük olacağını gösterdi. Performansıyla “Beşiktaş formamı özledim” iletisini tekrar çok net verdi. Beşiktaş oynarken çok istekli ve dilekli. Her türlü kaidede kendi oyunundan vazgeçmiyor.

‘Sarsılmaz irade’

Dün ikinci yarıda karla bir arada oyun daha da zorlaşsa da kaliteden ve coşkudan ödün vermedi. O denli ki izlerken bu coşku seyredenlere geçiyor. Alandaki samimiyeti ve gönülden oyunu hissediyorsunuz. Kendi oyununu alana yansıtırken rakibine de adım attırmıyor. Birinci yarıda verdiği bir konum dışında rakibini maç boyunca kendi kalesine yaklaştırmadı. Atak tertiplerinde forvet oyuncuları o kadar hareketli ki rakip savunmalar çaresiz kalıyor. 11’de alana çıkan da sonradan giren de dün olduğu üzere tıpkı oyun sistemini devam ettiriyor ve grup içindeki birbirine olan sevgi, güç ve dayanışmayı da üst düzeyde gösteriyorlar. Eminim kulübede oynamayan oyuncular da sahadaymış hissini yüzde yüz yaşıyor. Bu oyun çok şey söylüyor. Kalitesi var, aktifliği var, bunların sonucunda da istediği skoru alan bir irade var. Bu irade çok sağlam bir irade… Sarsılmaz görünüyor. İnanmanın çok kıymetli olduğunu bir sefer daha gösterdiler. ‘İnanmak başarmanın temelidir’ kelamının üstünü inşaa eden ekip manzarası Beşiktaş’ta mevcut. Bu mevcudiyet de hem takdiri hem alkışı hak ediyor. Beceri iltifata tabidir. İltifatların hepsi Beşiktaş’a.

Spekülasyonlar boşa çıktı! – Ahmet Çakar (Sabah)

Beşiktaş, ligin en iyi futbol oynayan grubu. Hem çok coşkulu, hem de daima golü düşünerek oynuyorlar. Çok yorgundular, eksiktiler ancak bilhassa birinci yarıya baktığımızda fevkalade bir Beşiktaş izledik. Maça adeta golle başladılar. Bence Ghezzal’ın daha 4. dakikada attığı gol, yılın en hoş golleri ortasına girmeye layık. Bu dakikadan sonra da Aboubakar ile kaçırdılar, oyunu denetim ettiler lakin bu ortada da G.Birliği’nin maç boyunca kazandığı yegane konumu verdiler. Burada da kaleci Ersin iyi kurtardı.Önce Rosier’den bahsedelim… Bitmiyor, yorulmuyor, daima atağı düşünüyor. Necip ve Welinton… Birbirleriyle oynamaya alışık değiller lakin birinci yarıda bazen bocalasalar da yönetim ettiler. Kim ne derse desin Ljajic her gün daha iyiye gidiyor. Josef malum…

‘Gol kararı hakikat’

Beşiktaş, ikinci yarıda biraz daha defansif tedbirleri alarak oynadı ve rakibine tek bir durum vermedi. Böylesine ağır bir alanda, yorgun bir Beşiktaş’ın puan kaybetme ihtimali yüksekti. Son dakikalarda Cenk oyuna girdi ve tam istediği oldu. Son 6-7 dakikada atılan bu iki gol Cenk’i de havaya sokar.Sonuçta Beşiktaş, çok güç bir devri kayıpsız geçti. Eksikler dönecek, ekip dinlenecek ve Beşiktaş bence gümbür gümbür gitmeye devam edecek. Maç öncesi Yaşar Kemal Uğurlu ile ilgili birçok spekülasyon yapıldı. Lakin birkaç ufak kusuru dışında bence çok iyi yönetti. Beşiktaş’ın attığı ikinci golde de Gökhan Töre pasifte olup topa dokunmadığı için gol kararı yanlışsız.

Cenk Tosun yeni başlıyor – Fatih Doğan (Sabah)

Beşiktaş ligin en iyi futbol oynayan kadrosu. Önde basıyor, daima atağı ve golü düşünüyor. Farklı periyotlarda farklı aksiliklere karşın ideolojisinden hiç taviz vermedi. G.Birliği deplasmanında da 4’ü defans çizgisinde 5 kıymetli oyuncusundan mahrum olmasına karşın tekrar hoş oyunu seçti. Ghezzal “İyi oyun kaliteli oyuncularla oynanır” kelamını desteklercesine ismine ve mesleğine uygun hoş bir açılış golü attı. Beşiktaş’ın gerilimini alıp rakip üzerine daha ağır girmesinin yolunu açtı. “Rosier’i sol beke alacak” haberlerinin dolaştığı ortamda Sergen Yalçın’ın “Taş yerinde, oyuncu mevkisinde iyidir” diyerek yerinde oynatması yerinde bir karardı.

Maçtan evvel N’Koudou’nun Rıdvan ve N’Sakala’nın yokluğunda sol bekte daha verimli olabileceğini düşünsem de Dorukhan’ı oynatması da makul bir karardı. Mensah’in yerine on birde çıkan Ljajic’in uğraşı yüksek olsa da performansı daha iyi olabilirdi. Bunda Aboubakar ve Larin’in iyi olmaması mı, yoksa Ljajic’in varlığı ve stilinin bu oyuncuları olumsuz etkilediği uzun bir tartışma konusu. Bu yüzden Beşiktaş birinci yarı iyi oyununu skora yansıtamadı. Sergen Yalçın’ın 62’de sakatlanan Ghezzal ve Aboubakar’ı çıkarıp Cenk Tosun ve N’Koudou atılımı tam zamanındaydı. 74’te Cenk, iki dakika sonra Larin konumu gole çevirebilse rakip daha erken çözülebilirdi. Lakin bu dakikalarda ne Larin’in ne de N’Koudou’nun tecrübesizlikleri değil kaleci Nordfeldt’i aşmak için deneyimin konuşmasına muhtaçlık vardı. Cenk Tosun sahneye çıktı. Üstü ste 2 gol atarak Beşiktaş’ın rotasını çizdi. Kendisinin de bu yarışta nasıl katkı yapabileceğini bir daha hatırlattı: Cenk yeni başlıyor!