Beşiktaş Kulübü Lideri Ahmet Işık Çebi, beIN Sports’ta gündeme dair açıklamalarda bulundu.
“Kulüp liderlerine çok kıymetli misyonlar düşüyor”
Kulüpler Birliği Lideri olarak, kulüpleri temsil etmek mecburiyeti misyonunuz olduğu üzere birebir vakitte da saklı de olsa birlik ve beraberliği sağlamak manasında çok kıymetli bir misyonum olduğunu düşünüyorum. Sizin programınızı da takdir ile karşılıyorum. Birlik ve beraberliğe ülkede muhtaçlık var. Bilhassa her bahiste var lakin biz, hususumuz olan futbolda bunu sağlamak üzere bir vazifesi kendimize görev edinmemiz gerekiyor. Bunlardan kaçamayız. Sonuçta her vakit söylüyorum. Futbolun en hoş tarafı alanda oynandığı vakit içerisindeki keyiftir. Bittikten sonra 5-10 dakika bunun keyfini sürersiniz. Arkadaşlarınızla şakalaşırsınız ancak bu burada kalmalı ve bir sonraki haftaya heyecanla seyredeceğiniz maçı beklemelisiniz. Ortadaki o yaşanan bir sürü itiş kakış, telaffuzlar, beğenilen olmayan hallerden artık uzaklaşmamız gerekiyor. Taraftarımız bizden alacakları bildirilerle bu işlerden uzaklaşacaklar. Yalnızca keyfini alanda sürmenin taraftar olmanın alanda taraftar olmanın keyfini yaşatmalıyız. Misyon olarak üstlerine vermeliyiz taraftarın. Bunun için kulüp liderlerine çok değerli misyonlar düşüyor.
Yabancı hakem açıklaması
Kulüpler Birliği olarak geçmişte hakemlik yapmış olan şahıslarla bir çalıştay yapmak istiyoruz. Buradan alacağımız fikirler, vereceğimiz fikirlerle oluşacak bir tabloyla sayın federasyona sunmak istiyoruz. Eksiler, artılar, şöyle olsa bu türlü daha iyi olur üzere bir çalıştay planı içerisindeyiz. Bunları da büsbütün iyi niyetli ve Türk futboluna hizmet etmek maksadıyla yapmak istiyoruz. Bu mevzudaki çalıştayı kestirim ediyorum önümüzdeki günler içerisinde realize edeceğiz, oradan çıkacak sonuçları da federasyona katkı olarak sunmak istiyoruz. Genç hakemlerden yanayım, yaşlılar kusur yapana kadar gençler yapsın. Şayet bir bedel ödenecekse; yaşlıların yaptıklarını kaldıramıyoruz, gençler için bedel ödüyoruz deriz. Benim hakemlerle ilgili söylemlerimde kaygımı anlatmakta çok mu zorlanıyorum bilmiyorum. Sayın federasyon liderimiz; “Bizim hakemlerimiz çok iyi, yurt dışına hakem gönderiyoruz” diyor fakat benim derdim bu değil ki; hakemlerimiz gidiyorsa gitsin, gelebiliyorsa gelsin. Bilhassa derbide yapalım dedim. Geçmişte derbiye çıkan hakemlerimiz gruplar tarafından mimlenmiş. Her hakem açıklandığında, maça çıkmadan taraftarlardan darbe yiyorlar. Ben, yabancı hakem derken, bu baskılar yüzünden söyledim. 50 yıl evvel de tartışılıyordu hakemler, bugün de tartışılıyor.
“Kulaklarınızı tıkayın, yalnızca bana inanın”
Geldiğimde içinde bulunduğumuz durumu topluluğa anlatmaya çalıştım. Şayet topluluk yanımda olmazsa ben bu durumu toparlayamam dedim. Bu devirde çok eleştirildim. Bana, negatif iletiler verme, daima şikâyet etme, olumlu ol dediler. Ben olumluyum. Bu kaygıları anlatırken, ben bu kadronun şampiyon olabileceğini de tabir ediyorum. “Ben şampiyon olacağım, her şey çok hoş, paramız var” diye bir şey yok. Ben camiayı yönetim ediyorum. Bu topluluk benim değil, ben parçasıyım. Dolayısla herkesin en az benim bildiğim ve hissettiğim kadar herkesin bilmesi ve hissetmesi gerekiyor. Lakin ben hiçbir vakit için umudumu kaybetmedim. Ben Beşiktaş topluluğunun umudunu kaybetmediğini ve kaybetmemesi gerektiğini biliyorum. Her ne kadar muhalif seslerden yanlış ve arka niyetli sesler geliyorsa da pahalı topluluk üyelerine ve kıymetli taraftarlarına sesleniyorum, kulaklarınızı tıkayın, yalnızca bana inanın. Gideceğim gün ben size neler yaptığımı ve yapamadığımı açık yüreklilikle itiraf edeceğim. Münasebetiyle itimadın ve rahat olun.
“Transfer konusunda limitler var, bizden çok şey beklemesinler”
Şu anda Bankalar Birliği’nin mutabakatının bütün sıkıntıları çözdüğü halinde bir algı yaratılıyor. Bu da gerçek değil, nefes alabilecek hale getirildik. Bize bir tek baht verildi; Nefes alıyorsunuz, ayaklarınızı kullanın ve yanlışsız yolda yürüyün. Şayet biz o gerçek yolda yürümezsek kulübümüz için makus günlere sebebiyet vereceğiz. O yüzden tekrar ediyorum; transfer konusunda limitler var, bizden çok şey beklemesinler. Benden istemelerini isteyeceğim tek bir şey var; “Hesaplı ol, kitaplı ol, Beşiktaş’ın kuruşunu harcama ancak birebir vakitte genç futbolcular yetiştir, scout’unu iyi yap, yanlışsız futbolcu bul” desinler. Benim bir lafım var; “4’te bir fiyatına 4 kat daha fazla Futbol oynayan futbolcular ekibimize kazandırdık”. Buna baktığınızda her şey bunun içinde var. Bizim ekonomik manada düzelebilmemiz için 9-10 seneye muhtaçlığımız var. Bu süreçte bütün problem aşağı gerçek değil, uçağın başını üst gerçek kaldırabilmeniz değerli. Bu süreç devam edecek.
Şampiyonlar Ligi beklentisi
Yabancı futbolcu getiriyorsunuz o da euro ile maaş almak istiyor. Şayet getirecekseniz bedeli bu. 10 gün önce ödeyeceğiniz 10 milyon euro maaşlarınız varsa, şu an onları 110’dan 1 milyon euronuz 10 günde gitti. Gelirleriniz genelde Türk Lirası bazında. Yayıncı kuruluş o denli, forma satıyorsunuz o denli, bilet alıyorsunuz o denli. Tek yabancı kur Şampiyonlar Ligi. İnşallah Allah bize bunu nasip edecek, Beşiktaşımız da buradan büyük bir gelir elde edecek. Buna uğraşıyoruz…
Daima herkesi uyarıyorum
Şampiyonluk havasına girebilirsiniz lakin kendinizi şampiyon ilan edemezsiniz diye daima herkesi uyarıyorum. Önümüzdeki 11 maç var, hatta kupa maçı dahil 12 maç oynayacağız. Hasebiyle güç günler var. Pandeminin verdiği yük var. Yalnızca nakdî değil, fiziki olarak da manevi olarak da etkileniyorsunuz. Birebir şey rakip ekipler için de geçerli. Onlar da başarılılar, onların da yolu açık. Bizle birlikte çaba edecekler. Güzel ki varlar. Onlar olmasa biz futboldan zevk alamayız. Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve başka ekipler olmadan şampiyon olsak bir şey söz etmez. Ancak rakiplerimiz pahalı olduğu için bu şampiyonluk çok şey tabir edecektir.
Gönlümden Beşiktaş’ın şampiyon olmasını istiyorum
Bilhassa son 1-2 sene içinde Anadolu kentlerimizin ekiplerinin da başarılı olduğunu görüyoruz. Antalyaspor’un finale kalması, Alanyaspor’un, Rizespor’un başarısı… Haksız rekabet ortadan kalkmak üzere. Siz kurallara nazaran, gelirlerinize nazaran yönetim ettiğiniz vakit siz iki liralık topçu alıyorsanız, Rizespor da bir liralık alıyordu. Daha önce siz 10 liralık alıyordunuz, Rizespor (örnek veriyorum) 1 liralık topçu alıyordunuz. Onun için Türk futbolundan keyif de alıyorum. Anadolu kadrolarının muvaffakiyetlerini da istiyorum, rakiplerimize hürmet da duyuyorum. Gönlümden Beşiktaş’ın şampiyon olmasını istiyorum.
Sergen Yalçın ve mukavele açıklaması
Uzun yıllardır teknik yönetici olarak Türk futbolunda hizmet ediyor. Beşiktaş’a onu getirmiş olmakla, misyona davet etmekle hislerimi tabir etmiş oldum aylar önce. Bizim için değerli ve pahalıdır. Beşiktaş’ın özünden gelmesi başka bir keyiftir, düzgündür, çalışkandır, uyanıktır, tekniği kuvvetlidir. Yani hocamın meziyetleri benim için, Beşiktaş için çok kıymetli ve nitekim üst seviyede. Kendisiyle uzun yıllar devam edeceğimizi düşünüyoruz. Birçok şey gündeme geliyor kontratla ilgili lakin hakikat değil. Beşiktaş taraftarına da sesleniyorum; bu türlü bir şeyi başlarında hiçbir vakit düşünmesinler, yokmuş kabul etsinler. Umarım kupayı ve kupaları bundan sonraki süreçte de hocamızla birlikte kaldırmayı Allah bize nasip eder. Her dakika hoca değiştiren bir kulüp değil, 10 yıl en azından değiştirmeyen bir kulüp olabilirsek ve bunu da Sergen hocayla başarabilirsek. Ben de lider olarak büyük keyif alacağımı söylemek istiyorum.
Korsan yayının önüne geçilmesi gerekiyor
Gelirimiz esasen masrafımızı karşılamazken, mevcut olan gelirimiz 3’te 1 oranında düşmüştür. Gelirimizin bilet satışlarından, loca satışlarından kaynaklandığını söylememiz gerekiyor. Bunların telafisi, umarım pandemi çok çabuk biter zira seyirci gelirini öbür türlü telafi edemezsiniz. Lakin o açığı kapatabilecek biçimde kaynak sağlayabileceğiniz şeyler yayın ve sponsor gelirleridir. Sponsor gelirlerinizi firmalardan sağlıyorsunuz, onların da bu iktisatta kayıp yaşadığını göz önünde bulundurursanız geriye yayın geliri kalıyor. Yayıncı kuruluşlarımızla son derece iyi ilgi içerisinde olmamız gerekiyor. Onların kazanabilecekleri ortamın oluşmasına bizim de katkı vermemiz gerekiyor. Yayın geliri ile ilgili günlerce, aylarca birçok şey söylendi. Pandemi koşullarında yayıncı kuruluşun da sıkıntı durumda kalmadığını kabul etmek mümkün mü, değil? Bir yandan bakıyorsunuz dekoder satışlarında korsan yayınlar, yasak yayınlar… Bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Hasebiyle bu türlü bir adım attık. Umarım korsan yayıncılığı ortadan kaldırırız da yayıncı gelirimizin kaynaklarının gelirlerini artırırız ve oradan daha fazla gelir sağlayabiliriz. İnşallah pandemi çabuk biter, yayıncı kuruluştan gelirleri artıracak bir talebimiz olurken, ona da takviye olacak hal ve davranışlar göstermemiz gerekiyor. Kurallar, kanun ve yasalar caydırıcıdır. Buradan şöyle bir mana çıkıyor; Taraftar var, taraftar var. Sahiden gönlünü ve kendini ekibine adamış, onun çıkarlarına hassasiyetlerine saygılı olan bir taraftar var. Bir yandan da eh işte taraftar var. Bu yalnızca yayıncı kuruluş da değil, atkı satın alıyorsunuz korsanı var, forma satıyorsunuz korsanı var.
Milliyet