MHP Önderi Devlet Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, insanlığın karamsarlık limanına demirlediği, berbatlığın kol gezdiği, palavra ve riyanın cirit attığı, hıyanet ve huşunetin genişleyip yaygınlaştığı bugünlerde, vicdanların sesini dinlemeye, kendimize dönüp akıl ile gönül ortasındaki bağı güçlendirmeye muhtaçlık olduğunu belirtti. Bahçeli, “Kibir, hırs, hasımlık, tamah, ihtiras, kıskançlık, bencillik, cahillik, iki ucu keskin bıçak olan tahammülsüzlük insan hayatını zindana çeviren, sevgi ve hürmeti zedeleyen, müsamaha ve merhameti örseleyen olumsuz haller olarak giderek çapını ve çeperini genişletmektedir. Bizi biz yapan büyük hasletlere sarılmadıktan, bizi insan yapan yüksek bedelleri benimsemedikten, birbirimizi anlayıp dinlemedikten sonra manevi duruluğa, huzur ve sükûnete ulaşmak çok zordur. Vakit ırmağının süratli akışı esnasında sabırla durum muhasebesi yapmak zorunluluktur” dedi.
‘BERAT GECESİNİ KUTLUYORUM’
Bahçeli, Berat Kandili’ni kutlayarak, “Berat Kandili’nin kalbimizi nurlandırmasını, insanlığın etrafını kuşatan kirlilikten, etkisi altına girilen karanlık türbülanstan çıkış için bir milat olmasını temenni ediyorum. Fitnenin yerine fazileti geçirmek, gıybetin yerine muhabbeti yerleştirmek temel vazife olmalıdır. Esir bir vicdanla değil, hür bir iradeyle; çatık kaşlarla, sıkılı yumruklarla değil; barışma ve kucaklaşma hissiyatının öne geçmesiyle hayatın daha da güzelleşeceğine, geliştirici işbirliği dinamiklerinin harekete geçeceğine inanıyorum. Aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin Berat Gecesi’ni kutluyorum. Bu muazzez gece hatırına, musallat olan her türlü keder, sorun, felaket ve hastalıklardan kurtulmayı Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Manevi kurtuluşun beratına milletçe nail olabilmeyi ümit ediyorum” sözlerini kullandı.
‘NEFRET DOLU TAARRUZLARI LANETLİYORUM’
Bahçeli, Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nin (GKRY) Limasol kentine bağlı Episkopi köyünde mescide yapılan hücuma ait, “Kıbrıs Rum Kesimi’nin Limasol kentindeki bir mescide yönelik nefret dolu akınları lanetliyorum. 1821 Mora ayaklanmasının 200’üncü yıldönümü münasebetiyle Türklere mevt sloganları atanlar, cami duvarlarına mavi boyayla haç resmi çizenler alçaktır, korkaktır, günahkârdır. Mora ayaklanması, Türk milletinin geçmişine damga vuran kanlı ve kahredici facialardan birisidir. Ve bu ayaklanmada gerçek manada bir soykırım yaşanmıştır. 40 bine yakın Müslüman Türk katledilmiştir. Ne ibretliktir ki, beşeriyet bu toplu katliama karşı hala suskundur. Müslüman Türk’ün kanından beslenen canilerin torunlarına tavsiyem, sabrımızı taşırmamaları, tahrik ve tacizlerinden derhal vazgeçmeleridir. Zira Mora ayaklanmasının rövanş sayfası şimdi görülmemiş, bu hesap şimdi kapanmamıştır. Bu vesileyle Mora ayaklanmasında şehit edilen, şiddet ve dehşet tüneline sokularak hayatlarını kaybeden Müslüman Türklere Allah’tan rahmet diliyor, hepsini hürmet ve şükranla anıyorum. Kanımız hala yerdedir, günü geldiğinde bedeli muhasım odaklara elbette ödettirilecektir” tabirini kullandı.
Milliyet