Tıpkı vakitte Tekirdağ Milletvekili olan ve öğretim üyeliğinde bulunan Prof. Dr. Şentop, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ile Makedonya Memleketler arası Balkan Üniversitesinin hukuk fakültelerinin birinci ortak dersini, görüntü konferansla verdi.
Dünya genelinde Kovid-19 salgını nedeniyle her alanda olduğu üzere eğitim öğretim alanında da kimi kısıtlamalara gidildiğini anımsatan Şentop, salgının en kısa müddette sona ermesi temennisinde bulundu.
Eğitim-öğretim faaliyetlerinin maske, uzaklık ve paklık kuralına uyularak sürdürülmesi gerektiğini lisana getiren Şentop, yeni eğitim ve öğretim yılının güzel olmasını diledi.
Üniversiteye yeni başlayan öğrencilere tavsiyelerde bulunan Şentop, üniversite hayatının, öteki eğitim ve öğretim safhalarından sırf nicelik değil nitelik farkı da gösterdiğini belirtti.
Üniversitenin, büsbütün öğrencinin kendi iradesiyle yönettiği bir tahsil faaliyeti olduğuna işaret eden Şentop, “Öğrencilerimiz, bu farklılığı üniversite birinci sınıftan itibaren idrak edip buna uygun bir çalışma tekniği benimsemezlerse sonraki yıllarda önemli problemler yaşayacaklarını deneyimlerimle söyleyebilirim. Bu açıdan öğrencinin kendisini disipline etmesi, bir metod benimsemesi çok kıymetli.” dedi.
“Biriktirerek değil sistemli çalışmak önemli”
Öğrencilere nasıl bir çalışma metodu belirlemeleri konusunda tavsiyelerde bulunan Şentop, şöyle konuştu: “Derslerin sıkı formda takibi kıymetli. Üniversitede öğrenciler biraz daha rahat bir hayata alıştıkları için genelde derslerini biriktirip, en son imtihan öncesinde çalışmak üzere bir usul uyguluyorlar. Bu çok gerçek değil. Aldığınız, edindiğiniz bilgilerin zihninizde yerleşmesi ve onların kullanılabilir hale gelmesi biraz vakit istiyor. Nasıl bir günlük yahut bir haftalık yemeği tek seferde yiyemiyorsak, bir vize periyodundaki bilgilerin tamamını da bir oturuşta, bir çalışmada halledebilmemiz mümkün değil. Bunun sebebi, o bilgilerin birbiri üzerine bina edilen bilgiler olmasıdır.
Her dersi biriktirerek değil sistemli çalışarak, hazmederek ve başka derslerle irtibatlı biçimde kavramak kıymetlidir. Bugün öğrendiğiniz bir ders, yarın öğreneceğiniz dersin bir manada temelidir. Bugünkü dersi iyi, gerçek halde, hazmederek öğrenmezseniz yarınki dersi tam olarak öğrenebilmeniz mümkün değil. Tahminen bu cins çalışmalarla sınıflar geçilebilir ancak mesela iyi bir hukukçu, iyi bir mühendis yahut diğer alanda, o alanın iyisi olarak üniversiteden mezun olmanız mümkün olmaz. Üniversiteyi bitirdikten sonra meslek hayatınızda da zorluklar yaşarsınız.”
“Başından beri hukukçu olmayı istek ettim”
Bir şeyi benimseme, manaya ve öğrenmenin birinci prensibinin, tekrar olduğunu vurgulayan Şentop, öğrencilere, “planlı”, “programlı”, “disiplinli” çalışmalarını ve tekrar yapmalarını önerdi.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdiğini, daha sonra akademik hayata başladığını hatırlatan Şentop, başından beri hukukçu olmayı dilek ettiğini, bunun için hukuk alanında devam ettiğini anlattı.
Şentop, hukuk fakültesi öğrencilerine, “Hukuk tahsilini yahut hukukçuluğu fazla övmek istemem. Bunun yanlış olacağını düşünüyorum. Fakat hukuk okumak çok değerli bir tercih. Zira öbür mesleklerden, alanlardan farklı olarak hukuk, bizim hayatımızın aslında görünmeyen yüzüdür. Tabiri caizse madeni para olarak düşünecek olursak tipe tarafı yaşadığımız hayatın kendisidir, yazı tarafı ise hukuktur. Biz bunu birçok vakit fark etmeyiz, bilmeyiz. Madalyon zıt döndüğü vakit bunu anlarız.” diye seslendi.
“Hukukun hayatımızla bağını hakikat formda kurmak lazım”
Hayata bir hukukçu olarak bakmanın, bu ilişkiyi görmek bakımından değerli olduğunu lisana getiren Şentop, şunları söyledi: “Hukukçu, hayata bakarken hayatın art planındaki hukuksal durumu görerek bakar. Bunun her vakit çok memnuniyet verici bir şey olduğunu söyleyemem. Bazen beşere rahatsızlık da verir. Bunları hiç düşünmeden günlük hayatı yaşamak tahminen daha kolaydır, daha zevkli ve keyiflidir lakin iyi bir hukukçu olduğunuz vakit bunu yapamazsınız. Hukukun hayatımızla bağlantısını gerçek halde kurmak lazım. Bunu anladıktan sonra iyi bir hukukçu olma yolunda uzaklık katetmeye başlarız.”
Hukuk alanında da nizamlı ve disiplinli çalışmanın değerine işaret eden Şentop, birtakım temel hukuk bilgilerine sahip olmadan, daha ileri bilgileri öğrenebilmenin mümkün olduğunu belirtti.
Hukuk öğrencilerine kitap tavsiyesi
TBMM Lideri Şentop, hukuk öğrencilerinden, Ernst Hirsch’in “Anılarım” kitabı ile Prof. Dr. Yaşar Karayalçın’ın “Hukukta Öğretim, Kaynaklar, Metod” kitabını okumalarını istedi.
Hukukçunun en kıymetli aracının sözler olduğuna dikkati çeken Şentop, ders kitapları dışında, ağır bir okuma faaliyetinin hukuk tahsili açısından yararına değindi.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesinin, “çok parlak bir fakülte haline geleceğine inandığını” lisana getiren Şentop, “İyi hocalarımız var, akademik takımımız inşallah daha da güçlenecek. Fakültenin, Türkiye’nin en değerli hukuk fakültelerinden olacağına inanıyorum.” sözlerini kullandı.
Milliyet