Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türk dış siyasetinde benimsenen “akıllı güç” yaklaşımı ve gereksinim duyulduğunda alanda atılan adımlarla Türkiye’nin artık bir oyun kurucu ve oyun bozucu ülke olduğunu herkesin anladığını, 2021’de de yeniden diplomasiyi önceleyeceklerini kaydetti. Çavuşoğlu, S-400’ler konusunda ABD’nin daha evvelden reddettiği ortak çalışma kümesi teklifini bu defa kendisinin getirdiğini ve ortak çalışma kümesi oluşturulması için teknik seviyede görüşmelere başlandığını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde medya temsilcileriyle bir ortaya gelen Çavuşoğlu, dış siyasette 2020 yılını kıymetlendirdi, 2021 amaçlarına ait değerli iletiler verdi, soruları yanıtlatı. Çavuşoğlu, özetle şunları söyledi:
ALANA İNDİK: 2020’de önceliğimiz diplomasi oldu. Ancak diplomasinin tıkandığı yerde alana indik, tekrar diplomasinin önünü açtık. Böylelikle Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Üst Karabağ mevzularından pandemiye karşın oyunun değerli bir kesimi olduk, çok değerli kazanımlar elde ettik. Yeri geldi oyunu biz kurduk, yeri geldi kurulan oyunları da biz bozduk.
YENİ SAYFALAR: 2021’e yabancı düşmanlığı hususlarında Batı’da yaşanan gelişmelere ait yıllık rapor uygulamasını başlatacağız. 2021’de önceliğimiz yeniden diyalog ve diplomasi olacak. Yeri geldiği vakit 2020’de olduğu üzere sert gücü kullanmakta da tereddüt etmeyiz. Gerek Avrupa gerek AB ile yeni sayfalar açabiliriz. 2021 diplomasinin şahlandığı yıl olacak.
ÇOK TARAFLI KONFERANS: Doğu Akdeniz’de bize karşın bir şey yapılamayacağını yalnızca AB değil herkese gösterdik. İsteğimiz Doğu Akdeniz’in bir barış ve istikrar bölgesi olması. Cumhurbaşkanımızın, AB’ye teklif ettiği çok taraflı konferans için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2020 Yunanistan ve Rum Kesimi’nin ve daha sonra Fransa’nın iştirakiyle ikili sorunların AB gündemine taşıması nedeniyle gergin geçen bir yıl oldu. Seneye alakaların daha müspet ortamda yürütülmesi için biz hazırız. AB’nin de hazır olmasını bekliyoruz.
ABD İLE ORTAK ÇALIŞMA: 2020’de ABD ile bağlantılar var olan sıkıntıların gölgesinde geçti. FETÖ sorunu devam ediyor. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’ye yönelik dayanağı devam etti. S-400 daima gündemdeydi. CAATSA yaptırım kararını da açıkladılar… Biz daha evvel bir çalışma kümesi kurulması teklifinde bulunduk NATO bünyesinde. ABD o vakit yanaşmamıştı, artık Pompeo ile yaptığımız telefon görüşmemizde ‘daha evvelki teklifimiz geçerli, bu mevzuda iş birliğine varız; fakat siz bugüne kadar yanaşmadınız’ dedik. Artık Amerikalılar bu mevzuda ‘birlikte çalışalım’ dediler. Şu anda teknik seviyede görüşmeler yapılıyor. Ortak bir çalışma kümesi kurulursa aslında ilan ederiz. Biz ABD ile ikili bağlantıların şeffaf ve öngörülebilir olmasını dilek ediyoruz. Yeni idareye ve kongreye yönelik çalışmalarımızı artıracağız. Yalnızca Washington değil, eyaletlere yönelik de stratejimiz var.
Uygur Türkleri için taviz vermedik
Türkiye her fırsatta Uygurlara yönelik tavrını ortaya koymuştur. Biz Çin Dışişleri’nden aşı konusunda ihracat müsaadesi isterken bile çabucak ilaveten Uygur Türkleri ile ilgili hassasiyetimizi de söylüyoruz. Heyet yollamak istediğimizi söylüyoruz. Uygurları siyaseten kullanmıyor, insan hakları olarak savunuyoruz. Bu bahislerde hiçbir vakit taviz vermedik vermeyiz. Mutabakat rutin bir muahededir. Türkiye, Uygurları Çin’e teslim ediyor formunda yorumlanması yanlıştır.
Ermenistan, İsrail ve Mısır ile olağanlaşma
Ateşkese riayet etmesi ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne hürmet duyması halinde Ermenistan ile ilgiler normalleşebilir. Olağanlaşma en çok Ermenistan’a yararlı olur… İsrail ile ilgilerimizin olağanlaşması İsrail’in saldırgan siyasetleri yüzünden gerçekleşmiyor. Sağlıklı bağ kurabilmemiz İsrail’e bağlı… Mısır ile alakaların geliştirilmesi için istihbarat seviyesinde temaslar var. Dışişleri bakanlıkları seviyesinde de diyalog devam ediyor.
Milliyet