İdam cezası, 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe teşebbüsünün akabinde tekrar gündeme gelirken Cumhurbaşkanı Erdoğan o periyot yaptığı pek çok açıklamada, kelam konusu düzenlemenin parlamentodan geçmesi halinde kendisinin de onaylayacağını söyledi. Erdoğan, 2018’de katıldığı bir şehit cenazesinde de “İdam konusundaki hassasiyetimi biliyorsunuz. Parlamentodan geçtiği anda onaylarım. Bununla ilgili inşallah atacağımız adımlar yakındır. Bu hususta Hans ne der, George ne ne der, biz buna bakmayız. Allah ne der, biz buna bakarız” tabirlerini kullandı. Daha sonra birtakım cinsel istismar ve bayan cinayeti olaylarının akabinde da gündeme gelen idam tartışması bugüne kadar somut bir adıma dönüşmedi.
İdam tartışmasına TBMM Lideri Mustafa Şentop’tan “şartlı” takviye geldi. Şentop, “Çok sonlu olarak aşikâr kabahatlere mahsus olmak üzere idam cezasının bulunması gerektiği kanaatindeyim. Bunlardan bir tanesi tasarlayarak adam öldürme, vahşice insan öldürme kabahatleri bir de küçük çocuklara karşı işlenen cinsel kabahatler çerçevesinde yalnızca bunlarla sonlu olmak kaydıyla idam cezasının olması gerektiğini düşünenlerden birisiyim” tabirlerini kullandı.
İdamla ilgili AK Parti’de kurumsal olarak yapılmış bir genel kıymetlendirme ya da karar bulunmasa da parti kurmayları, sırf çocuğun cinsel istismarı, taammüden ve canavarca hisle adam öldürme üzere sonuçları bakımından “toplumsal hassasiyet” oluşturan hataları içeren dar kapsamlı bir “idam” düzenlemesi yapılabileceğini belirtiyor. AK Parti yetkilileri, terör hatalarının kapsam dışında bırakılması halinde Meclis’te tüm partilerin mutabakatıyla bir Anayasa değişikliği yapılabileceğine işaret ediyor. AK Partili yetkili isimler, hususun AB müktesebatı, üyelik süreci üzere başlıklarda da tekrar değerlendirilebileceğini tabir ediyor. Öte yandan yetkili birtakım partililer ise idam cezasının gündeme getirilmesini hakikat bulmadıklarını tabir ediyor.
Milliyet
