Turan, Meclis’te düzenlediği basın içtimasında, barolara ait düzenlemeleri içeren kanun teklifinin TBMM Adalet Komitesindeki görüşmelerinin, pandemi sürecinin gerektirdiği tedbirler alınarak başladığını anımsattı.
Devir vakit birtakım milletvekillerinin çıkışları olsa da umumî olarak tüm milletvekillerinin ağır mesai harcadığını tabir eden Turan, çalışmaları çok uzatmadan, bu kıymetli mevzuyu tüm tarafların katma kıymetiyle bir arada bir çalışma içerisinde tamamlamayı ümit ettiklerini söyledi.
Turan, çok farklı kısımlarla, farklı sivil topluluk örgütleri, eski adalet bakanları, hukukçu vekiller, Adalet Encümeni üyeleri ve tüm baroları temsilen Türkiye Barolar Birliğinin organizesiyle 30 baro liderinin iştirakiyle uzun içtimalar yaptıklarını anlattı. Turan, bu husustaki çalışmalar ve arşiv taranarak teklif metninin ortaya çıktığını lisana getirdi.
“Niyetleri üzüm yemek değil”
AK Parti Küme Başkanvekili Turan, bu çalışmada çoklu baro tartışması öne çıksa da aslında teklife sağduyulu, sakin yaklaşıldığında bahsin sav edildiği üzere sadece çoklu barodan ibaret olmadığının görüleceğini belirtti.
Teklifin, adil, eşit bir delege sistemini kapsadığına işaret eden Turan, “Avukatların kılık kıyafetleriyle ilgili bundan sonra hiçbir kimsenin, baronun kısıtlama imkanı verilmediği, yeni avukatlarımızın ödeme zorluğu çekmesi ihtimaline binaen Türkiye’deki tüm baroların aidat alırken yüzde 50’sini alabilmeleri, mesleğe ait yargılamalarda, istinaftaki evrakların Yargıtay yolunun açılarak daha iyi kıymetlendirilmesi, hukuksal sürecin içinde olunması karara bağlanan çok değerli içerikler var.” diye konuştu.
Teklif hazırlanırken birçok baro yöneticisiyle görüşüldüğünü, Strateji Evrakını hazırlarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetine karşın birkaç baronun gelmediğini hatırlatan Turan, “80 baroyu davetimizde, tümünü temsilen 30 baro yöneticimizin gelmesi çalışmasında, gelmeyen birkaç baromuzun maatteessüf bizlerle görüşme, istişare yapmak alanına ısrarla niyetlerinin üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu görmüş olduk. Biz ‘görüşelim’ dedikçe yürüyüş yapan, biz ‘görüşelim’ dedikçe her türlü ağır ithamlarda bulunan birkaç baro yöneticisini görmüş olduk.” diye konuştu.
Teklifin, TBMM Adalet Komitesindeki görüşmelerine katılmak isteyen kimi baro liderlerinin Meclis’in Çankaya kapısı önünde beklemesine ait Turan, şunları kaydetti:
“Yaklaşık bir saat kadar evvel, Barolar Birliği Lideri Metin Feyzioğlu’nun ‘Benim arkadaşlarım, baro yöneticileri, Meclis’in kapısının önünde lütfen onları da yarkurula davet eder misiniz?’ ısrarıyla bir arada başlayan bir görüşme trafiği oldu. Aslında hem pandemi sürecinin mecburî bir sonucu olarak hem de Meclis’in yüz yıllık ağır teamüllerinin sonucu olarak evvelden davetliler belirlenir ve encümen o minvalde çalışır. Lakin madem baro liderlerinin bir kısmı, daha evvel bizimle görüşme imkanı olmasına karşın bizimle görüşmemesine karşın bugün encümen çalışmasında Meclis’in kapısına gelmişler, ısrar ediyorlar, ‘görüşelim’ diyorlar ise biz de bu talebin Encümen Liderimiz oluruyla birlikte ilgililerle görüşerek, Meclis Yöneticimizin da araya girerek, ‘kapıları açın, destek olun, yardımcı olun’ demesini kıymetlendirerek içlerinden 3 baro yöneticisini, hangi baro yöneticisi olmasını istiyorlarsa içeriye gelmelerini, komiteye ek sağlamalarını talep ettik. Ben görüştüm. Sayın Durakoğlu’nun telefonunu aradım, açmadı. Sayın Feyzioğlu ile görüştüğümde ‘3 kişi olmaz, hepsi gelmesi lazım’ üzere absürt, yönteme adaba, pandemi sürecine münafi bir talepte bulunduklarını söz ettiler. Buna karşın, iyi niyetimizi kollayarak, CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ile görüşerek, onun da arayıp Sayın Durakoğlu’nu, ‘3 kişi temsilen içeriye gelsin, bilhassa baronun tekliflerini iletsinler’ talebini, maatteessüf tıpkı münasebetle ‘Biz hepimiz geliriz’ yaklaşımıyla reddettiler. Aslında bir daha görmüş olduk; kim iş yapmak istiyor, kim yalnızca iş yapanlara laf üretmek istiyor görmüş olduk. Şayet dertleri üzüm yemek idiyse bugün hepsini temsilen içeriye gelecek olan İstanbul başta 3 baro yöneticimiz, komiteye ek sağlardı, konuşma yapardı, tüm muhalefet partileri, iktidar partisi vekilleri dinlerdi. Encümen Liderimiz istediği kadar vadeyi verirdi. Gelgelelim ısrarla ‘hepimiz’ demesi hem teamüle hem yordama hem de içinde bulunduğumuz pandemi sürecine hilâf.”
“Tüm partilerin gösterdiği bu anlayışı baro yöneticileri da göstermeli”
Turan, Komite Başkanvekili Yılmaz Tunç’un tüm partilerden, “Salonun yetmemesi durumunda planlamanızı yapın, konuşacak vekiller küme halinde gelsinler” formundaki ricasına, tüm partilerin uyduğunu söyledi.
Tüm partilerin gösterdiği bu anlayışı baro yöneticilerinin da göstermesini istediklerini kaydeden Turan, “Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı’nın davetlerine gelmeyen, geçen haftaki baroların tümünün davetinde 30 kişinin içerisine girmeyen, yalnızca yürüyüşü, hareketi, topluluğun kıymetleriyle arbede etmeyi bir marifet zanneden az sayıda baro lideri, bugün Meclis Başkanlığımız önündeki hareketinde iyi niyetli olarak, ‘Gelin buyurun birlikte görüşelim’, hem CHP’li vekilin hem Meclis Liderimizin hem Barolar Birliği Yöneticimizin hem bizlerin çabasına karşın bunu yapmamış olmasını, başta avukatlar olmak üzere kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yapılan iyi niyetli bir adımın, tekrar elimizin havada kalması, aslında ne kadar önyargılı ne kadar iyi niyetten, mesleksel faaliyetlere omuz vermekten uzak olduğunu bir daha göstermiş oldular.” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Barosuna kayıtlı bir avukat olduğunu lisana getiren Turan, “Haftaya Umum Heyette, bu görüşmeler nihayete ererse yapacağım birinci iş, mensubu olduğum İstanbul Barosundan, bu liderin bu halinden ötürü istifa ederek birinci kurulacak baroya üye olmayı ben başlatmak istiyorum.” dedi.
Milliyet