Alman iktisadını Türkiye’de resmi olarak temsil eden Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye), hükümetin iş dünyasıyla yürüttüğü ıslahat görüşmelerine takviye verdi. AHK Türkiye Lideri Markus Slevogt, birinci etapta atılan adımlarla milletlerarası yatırımcıların Türkiye’ye ilgi gösterdiğini belirterek, “Türkiye üzere bir ülke, Uganda yahut gibisi bir ülke üzere, üçüncü dünya ülkeleri reyting seviyesinde olamaz. Toplumsal hayatımızın her boyutundaki her cins ıslahat, yatırımcıların dünyasında olumlu algılanabilecek reformlardır” dedi.
Türkiye’deki yatırım ortamını Milliyet’e kıymetlendiren Slevogt, bir yatırım lokasyonu olarak Türkiye’deki, para siyaseti ve genel iktisat siyaseti hususlarındaki son gelişmelere dikkat çekerek, “Uluslararası yatırımcılar ortasında katiyen daha fazla ilgi uyandıran birinci adımlarını gördük. Para siyaseti kararları alındıktan sonra son 2-3 hafta içinde memleketler arası yatırımcılardan bu kararların karşılığında gelen sermaye girişlerini siz de takip etmişsinizdir” tabirlerini kullandı.
Kıymetinin altında
Slevogt, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin reytingine bakarsak, 21 yıldır Türkiye’de yaşayan, Türkiye’nin kalitesini gören, Türkiye’nin hayat standardını gören, Türkiye’nin yetkinliğini gören, bu ülkenin bölgedeki imkanlarını da gören benim üzere biri için Türkiye üzere bir ülke, Uganda yahut gibisi bir ülke üzere, üçüncü dünya ülkeleri reyting seviyesinde olamaz. Toplumsal hayatımızın her boyutundaki her çeşit ıslahat, yatırımcıların dünyasında olumlu algılanabilecek reformlardır. Ve natürel ki, bu yola ve bu adımları atmaya devam edersek, mutlaka daha olumlu algılanabilir ve bir yatırım ülkesi olarak Türkiye’ye duyulan itimadı daha da güçlendirebiliriz. Ben geçmişte Türkiye’ye bankacı olarak gelmiştim. Bankacılıktan, yatırım faaliyetlerinden, şirket alım satım işlerinden gelen biri olarak, Türkiye’nin gerçek kıymetinin altında değerlendirildiğini ve burada ek ıslahatlarla yatırımcıların dikkatini çekebilecek fırsatlar olduğunu görüyorum.”
Münasebetler gelişmeli
Türkiye ile ekonomik bağlantılarının birebir düzeyde kalmasını değil, geliştirilmesini istediklerini söz eden Slevogt, AB’nin Türkiye ile Gümrük Birliği’ni yine şekillendirmesi ve genişletmesiyle yakından ilgilendiklerini söyledi. Bu tarafta İtalyan, Fransız, Hollandalı ve Belçikalı iş dünyasıyla da görüştüklerini kaydeden Slevogt, “Avrupa ile Türkiye ortasındaki irtibatın olumlu bir biçimde değişmeye devam edeceğini, her iki tarafta da alınan kararların olumlu kararlar olacağını ve her iki tarafta da ticaret ve yatırımı teşvik edecek olumlu ıslahat adımları olacağını umuyoruz. Zira bu, ilgili herkes için bir kazan-kazan durumu” diye konuştu.
Salgın gölgesinde yatırım ortamı
AHK Türkiye, World Business Outlook 2020 araştırmasıyla koronavirüs sürecinde Türkiye’deki yatırım ortamını mercek altına aldı. Araştırmaya nazaran, Türkiye’deki oda üyesi şirketlerin iktisada olan olumlu bakışı bahar aylarına nazaran yükseldi. Şirketlerin yüzde 34’ünün konjonktürel gerileme belirtisi ise devam ediyor. Türkiye’de en büyük risk olarak döviz kurlarının görüldüğüne dikkat çekilen araştırmada, “Şirketlerin yüzde 84’ü her şeyden evvel seyahat kısıtlamalarından olumsuz etkilenmekte” denildi. Araştırmada şu tespitler yer aldı:
“Şirketlerin yüzde 38’inin gelecekteki ticari beklentileri daha iyi olacağı tarafında. 2020 ilkbaharında bu biçimde düşünenler yalnızca yüzde 17 idi. Çoğunluk yüzde 57 ile konjonktürel gelişimi daha makûs, ayrıyeten yüzde 4’ü çok daha makûs olarak kıymetlendirmekte. Şirketlerin yalnızca yüzde 17’si daha iyi bir konjonktürel gelişim beklerken yüzde 22’si birebir kalacağı kanısında. Şirketlerin yüzde 43’ü daha az yatırım düşünmekte. Yüzde 21 daha çok işçi almayı planlamakta. Buna karşılık yüzde 32 işçi sayısında azalma bekliyor. Yatırım havası puslu görünüyor ve 2018 sonbaharıyla kıyaslanabilecek seviyede.”
Milliyet