Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü küme konuşmasını “hezeyanname bildirisi”, “skandal belgesi”, “zillet ve hezimet beyannamesi” olarak kıymetlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun işledikleri hataları açıkça tevsik ve tescil edilmiş hatalılara sahip çıktığını argüman eden Bahçeli, “Bir kere daha hukukun üstünlüğüne kesif bir halde cephe almıştır. Gerçekten bu şahsın kırdığı ceviz kırkı aşmıştır. Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ı temiz gösterme eforu tam bir garabet halidir. Osman Kavala’nın suçsuzluğunu argüman etmesi akıl tutulması ve ahlak yoksunluğudur” dedi.
Yeni vesayet hasreti
Bahçeli şöyle devam etti: “Bugüne kadar her darbe periyodunu müteakiben iktidar mevkisine ulaşan CHP’nin, 37’nci Olağan Büyük Kongresi’nde dostlarıyla birlikte iktidar gayesi koyması yeni bir vesayet hasreti, statükodan beslenen bir siyaset köhneliğidir. Kılıçdaroğlu’nun zoru görünce dostlardan kastının geçtiğimiz hafta sonu açıkladığı telif hakkı çiğnenmiş çalıntı 13 unsurluk ikinci yüzyıla davet bildirisine ‘evet’ diyenler halinde izahı ise keskin bir U dönüşüdür… Kılıçdaroğlu’nun bütün anayasaların vesayet altında yapıldığını ileri sürmesi şuursuz bir değerlendirmedir… 1982 ile 1961 Anayasalarıyla birlikte 1921 ve 1924 Anayasalarının da vesayet altında hazırlandığını ihsas ve izhar etmiş olan Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’in kurucu takımlarına ve Aziz Atatürk’e bu vesileyle hakareti reva görmesi maskesini iyice düşürmüştür.”
Atatürk bağı kalmadı
Bugünkü CHP’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le hiçbir bağ ve kontağı kalmadığını ileri süren Bahçeli, “Artık teröristler yoldaş, bölücüler candaş, Türkiye düşmanları kandaş mertebesine gelmiştir. CHP’nin iktidar yürüyüşünü duyuru eden Kılıçdaroğlu hatalıların telaşı içindedir” dedi.
Yenilenmiş CHP idaresinin, eskisinden farkı olmayacağını da söz eden Bahçeli şöyle devam etti: “Kaldı ki maya birebir, mizaç tıpkı, niyet birebirdir ve temelden bozuktur. CHP demek kriz ve karışıklık demektir. CHP demek darbelerden, cuntalardan, muhtıralardan, orta rejimlerden geçinen fırsatçılık ve siyasi kalpazanlık demektir… Kılıçdaroğlu’nun telaffuzları köksüzlüğün ve kimliksizliğin numunesidir…. Kendisine tavsiyemiz dostlarına fazla güvenmemesidir. Zira güvendiği karanlık dostları yeri geldiğinde samanı postuna dolduracaktır.”
Milliyet