Bakan Çavuşoğlu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Türk Dış Politikası Yıllığının son sayısının tanıtımının yapıldığı web panelin açılışında konuştu.
Çavuşoğlu, konuşmasında, bütün dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sadece sosyal değil, stratejik ilişkileri de kökten etkilediğini belirterek, herkesin pek çok normu gözden geçirmek durumunda kaldığını bildirdi.
Bu süreçte, Hz. Ali’ye atfedilen, daha sonraları Batılı düşünürler tarafından sıkça kullanılan “Bilgi güçtür.” vecizesinin de önemini bir kez daha gördüklerini dile getiren Çavuşoğlu, “İçinde bulunduğumuz bilgi çağında, veriyi toplayıp işleyen, bilgiyi üreten ve kullanan, entellektüel kapasitesini geliştiren millet ve devletler ‘büyük güç’ olarak sivriliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, teknoloji yarışının, aynı zamanda bir veri ve bilgi yarışı olduğunu ve küresel sistemdeki hiyerarşileri de belirlediğini söyleyerek, salgın sürecinin bu gerçeği bir kere daha gözler önüne serdiğini ifade etti.
Bakan Çavuşoğlu, 2006’da kurulan SETA’nın, yurt dışındaki temsilcilikleri vasıtasıyla bölgesel ve küresel gelişmelerin nabzını tuttuğuna işaret ederek, SETA’nın derinlikli raporları, analizleri ve diğer faaliyetleriyle gerek Dışişleri Bakanlığının çalışmalarına gerek Türkiye ve Türk dış politikasının tanıtımına önemli katkılarda bulunduğunu aktardı.
Bu değerli faaliyetlerin bir halkasını oluşturan Türk Dış Politikası Yıllığının da Türk diplomasisinin geçen yıla dair farklı boyutlarını kapsamlı biçimde ele alarak, okuyucuya bütüncül perspektif sunduğunu belirten Çavuşoğlu, artık geleneksel hale gelen bu yıllığın, içerdiği konular ve tahliller bakımından “tarihe not düşecek bir referans ve başucu eseri” olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, bu eserin, son 12 yılda Türk dış politikasında yaşananları sistematik şekilde derleyerek, bu alandaki araştırmacılar için değerli bir bilgi kaynağı sunduğunu kaydetti.
“Türkiye’nin dış politikası girişimci olmalı”
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle dış politikada da daha etkin hale geldiğinin altını çizen Çavuşoğlu, “2019’da Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) liderliğinde gerek küresel gerek bölgesel sorunlarda Türk insanının girişimci ruhunu ve insani, vicdani değerlerini esas alan bir dış politika yaklaşımını izledik.” dedi.
Çavuşoğlu, küresel dengeler ve küresel sistemin, değişim halinde ve kırılgan olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin, birden fazla stratejik havzanın kesişme noktasında bulunduğunu ve bu havzaların da siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik alanlarında kırılgan olduğunu dile getirdi.
Kırılganlıkların, Türkiye’ye ve menfaatlerine karşı tehditler yarattığını işaret eden Çavuşoğlu, “Türkiye’nin dış politikası, bu kırılganlıklara karşı hem sahada hem de masada hareketli, yani girişimci olmalı. Sadece sahada veya sadece masada güçlü olmak yetmez. Keramet, her ikisini birlikte kullanabilmek.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Batı literatüründeki “akıllı güç” (smart power) kavramında da bu iki unsurun vazgeçilmez olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin Ocak 2017’de ilan ettiği girişimci konseptin, aradan geçen zamanda özenle uygulandığını aktardı.
Sorunları, Türkiye’ye ulaşmadan hariçte karşıladıklarının altını çizen Çavuşoğlu, “Milli menfaatlerimizi ilgilendiren hayati gelişmelerde başkasından medet ummuyoruz. Artık farklı güç unsurlarını ve tabii diplomasiyi etkin kullanan bir devletiz. Gerektiğinde oyun kurucu, yeri geldiğinde oyun bozucu olduk.” şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin, her zaman merkezi bir oyuncu, çözümlerin vazgeçilmez parçası olduğunu gösterdiklerine işaret ederek, “Bunun olumlu sonuçlarını, Suriye’den, Libya’ya, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e, Kafkaslardan Balkanlara kadar her bölgede, hatta dünya sathında hem sahada hem masada görüyoruz. Daha da göreceğiz.” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Başkanlığı oylamasında, Türkiye’nin girişimci ve insani dış politikasının gördüğü takdirin yeniden teyit edildiğini dile getiren Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Mevcut stratejik ve ittifak ilişkilerimizin geliştirilmesi yönünde de daimi gayret gösteriyoruz. Dış politikayı aynı enstrümanları kullanan durağan bir alan olarak görmüyoruz. Yenilikçi anlayışla, yeni diplomatik enstrümanlar geliştiriyoruz. 2019’da ‘Yeniden Asya’ açılımımızı geliştirdik. ‘Dijital Diplomasi’ girişimini ilan ettik. ‘Antalya Diplomasi Forumu’nu kurduk. Arabuluculukta BM ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatından (AGİT) sonra İslam İşbirliği Teşkilatında da (İİT) eş başkan olduk. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de arabuluculuk heyetiyle birlikte İstanbul Konferansımıza katıldı.”
“Türkiye, geçen yıl da dış yardımlar konusunda dünyanın en cömert ülkesi oldu”
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin, jeopolitik ve stratejik konularda ne kadar girişimciyse, insani konularda da o kadar vicdani olduğunu kaydederek evrensel değerleri, çok taraflı ve kurallar temelli düzeni savunduklarını aktardı.
Çavuşoğlu, “Salgınla mücadelede, 142 ülke ile 7 uluslararası kuruluşa destek vermemiz ve tıbbi yardımlarda dünyada 2. sırada yer almamız, devasa bir dizi operasyonla 95 bini aşkın vatandaşımızı ülkemize tahliye etmemiz, bu yaklaşımımızın somut sonuçlarını teşkil ediyor.” dedi.
Türkiye’nin geçen yıl da dış yardımlar konusunda dünyanın en cömert ülkesi olduğuna değinen Çavuşoğlu, “Son 3-4 yılda rakamlar net bir şekilde ortaya koyuyor ki insani yardımlarda Türkiye en gelişmiş ülkelerin önünde, 1. sırada.” şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin, her alanda büyüyen olanak ve kapasitesiyle orantılı olarak, dış politikasının ufuklarının da genişlediğini bildirerek, şunları kaydetti:
“2019 Türk Dış Politikası Yıllığında da geniş yer ayrılmış açılım ve ortaklık politikalarımızla, uzak coğrafyalarla bağlarımızı güçlendiriyoruz. Latin Amerika açılımımız, Afrika Ortaklık Politikamız, Yeniden Asya girişimimiz bu geniş ufuklu politikalarımızın birer yansıması. Geçtiğimiz günlerde pandeminin ortasında dışişleri bakanı düzeyinde ilk resmi ziyareti gerçekleştirdiğim Togo, Nijer ve Ekvator Ginesi’ndeki temaslarımda, bu açıdan ulaştığımız noktayı gururla müşahede ettik. Keza dün döndüğüm Latin Amerika ziyaretimde, Dominik’ten Haiti ve Venezuela’ya kadar ülkemizin sahip olduğu nüfuz ve saygınlığı gördük.”
“Türkiye, diplomatik temsilcilik ağını daha da genişletecek”
Çavuşoğlu, Türkiye’nin dünyadaki en geniş beşinci diplomatik temsilcilik ağını daha da genişleteceğini belirterek, “Hem Latin Amerika bölgesinde hem de Afrika’da yeni büyükelçilikler açıyoruz. Aynı şekilde Asya bölgesini de Yeniden Asya girişimi çerçevesinde değerlendiriyoruz ve nerelerde yeni misyonlar açabileceğimiz noktasında çalışmalarımızı arkadaşlarımızla değerlendiriyoruz ve Cumhurbaşkanımıza (Erdoğan) arz edeceğiz.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin diplomatik temsilcilik ağının genişlemesinin, küresel satıhtaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkileri daha da yaygınlaştırıp tahkim edilmesini sağlayacağını belirtti.
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarını, soydaşları ve akraba toplulukların haklarını da güçlü biçimde korumaya devam edeceklerini söyleyen Çavuşoğlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Türk Hava Yolları (THY), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Türk Kızılay gibi tüm kurumların, bu çalışmalarda kendilerine güç kattığını aktardı.
Çavuşoğlu, bir takım ruhuyla zor coğrafyalarda omuz omuza çalıştıklarını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Özetle, 2023 ve daha uzun erimli hedeflerimiz doğrultusunda ‘girişimci ve insani’ dış politika yaklaşımımızı, Cumhurbaşkanımızın (Erdoğan) liderliğinde sahada ve masada güçlendirerek devam ettireceğiz. Sözlerime son verirken, 2019 Yıllığının editörleri ile katkıda bulunan tüm yazarlara teşekkür ediyor, hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Dışişleri Bakanlığı olarak bu yıllığı bir başucu rehberi olarak yanımızda tutarak, arkadaşlarımızla detaylı şekilde okuyup değerlendirerek faydalanacağız ve önümüzdeki yıllardaki çalışmalarımıza da oluşturacağımız yeni politika ve girişimlerimize de katkı sağlayacaktır.”
Milliyet