‘Yeni bir ihlal’
Bir üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen itiraz dilekçesinde 14. Ağır Ceza Mahkemesi kararının gözden geçirilerek kaldırılması talep edildi. Anayasa Mahkemesi’nin “özgürlüğün ihlal edildiğine karar verdiğinde” rastgele bir merciin bu kararının Anayasa’ya uygun olup olmadığını inceleme ve denetleme yetkisi bulunmadığı vurgulanan dilekçede şu sözlere yer verildi: İktidarın 2010 yılında gerçekleştirdiği Anayasa değişikliğiyle ferdî müracaat yolunun açılmasındaki emellerinden birinin de temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği tezleri istikametinden iç hukukta tesirli bir müracaat yolu oluşturulması ve böylece AİHM’e Türkiye aleyhine yapılan müracaatların azaltılması olduğu anlaşılmaktadır. Kuşkusuz ki Anayasa Mahkemesi’nin tekrar yargılamaya hükmettiği durumlarda, derece mahkemesi kesin karara bağlanmış bir uyuşmazlığı yine ele almak zorundadır. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bu türel gerçekliği yok sayarak yeni bir ihlale ve yargısal bir kördüğüme yol açmaktadır.”
‘Açıkça keyfilik içeren yorum’
AYM kararlarının yerine getirilmesinin zarurî olduğu söz edilen dilekçede, “Derece mahkemesinin rastgele bir takdir yetkisi bulunmaz. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, açıkça keyfilik içerir yorum ile yasal misyonun yerine getirilmemesi bariz takdir yanılgısıdır ve itiraz yoluyla bu kararın kaldırılması gereklidir. Çünkü ihlal kararı verilen hallerde yargılamanın yenilenmesinin gerekliliği konusundaki takdir derece mahkemelerine değil ihlalin varlığını tespit eden Anayasa Mahkemesi’ne bırakılmıştır. Derece mahkemesi Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirttiği doğrultuda ihlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken süreçleri yapmakla yükümlüdür” denildi.
Milliyet