Sağlıklı bir beslenme rutininin oluşması bebeklik devrinde başlar. Bu süreçte bebek ile ebeveynleri ortasındaki karşılıklı bağla edinilen bu alışkanlık tıpkı vakitte bebek ile ebeveyni ortasında kelamlı ve kelamlı olmayan işaretlerin alındığı ve yorumlandığı bir münasebetin kurulmasını sağlar. Bu karşılıklı alaka süreci, bebek ve ebeveyni ortasındaki duygusal bağlanmanın merkezini oluşturur. Sağlıklı bir beslenme rutininin çocuk ve ebeveynin etkin katıldığı bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Ebeveyn çocuğa hangi besini nerede ve ne vakit önerileceğini belirlerken çocuk ise ne kadar yiyeceğini belirler.
Yeme bozuklukları nasıl ortaya çıkar?
Yeme bozukluklarının ortaya çıkmasında genetik etkenler, hormonlar, anne-bebek alakası ve yemek yediren kişinin tavrı belirleyici bir rol üstlenir. Bu noktada ebeveynlerin beslenme modellerini 4 kümeye ayırmak mümkündür. Birinci küme ihmalkardır. Çocuğu istediği vakit istediğini yiyebilir tavrını stantlar. İkinci kümede müsamahakar ebeveyn tipi vardır. Çoklukla çocuğun sevdiği yiyecekleri hazırlar, çocuk beğenmezse tekrar öbür alternatifler sunar. Başka bir küme olan denetim ediciler ise, ekseriyetle çocuğa daha fazla yemesi yahut bir besini tüketmesi için ısrar eder, şayet iyi yemek yerse yahut istenilen besini tüketirse karşılığında aburcubur üzere mükafatların kelamını verir. Son kümede ise hassas-sorumlu şahıslar yer alır. Ekseriyetle çocuğuyla birlikte yemek yer, çocuğu aile sofrasına dahil ederek sorumluluk şuurunun gelişmesini sağlar. Çocuğun sıhhatsiz atıştırmalıklar yemesine müsaade vermez. Mutlaka yeme sırasında baskıcı ve zorlayıcı bir tavır sergilemez.
Pika sendromu, çok sık görülüyor
Çocuklarda görülen yeme bozukluklarının başında pika sendromu geliyor. Çocuklarda demir ve çinko eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkabilen sorun; kil, toprak, kireç hatta cam üzere yiyecek dışı hususların uygun olmayan bir halde bir aydan fazla müddetle tüketilmesidir. Şayet pika sendromu, demir ve çinko eksikliğine ya da vitamin, mineral ve yağ asitleri eksikliğine bağlı olarak gözlemleniyorsa bu sıkıntıların giderilmesiyle tedavi edilebilir. Lakin pika sendromunun ardında otizim de olabilir. Bu sebeple tüm sebeplerin iyice araştırılması çok kıymetlidir.
Anoreksiya nervozaya dikkat!
Çocuklarda görülen bir öbür yemek bozukluğu ise anoreksiya nervozadır. Çocuklarda bu hastalığın görülmesinin temelinde kilo almaktan ve şişmanlamaktan korkmak vardır. Kiloları çok düşük olmasına karşın yemek yemeyi reddederler. Bu sorun nedeniyle besbelli bir biçimde ortaya çıkan düşük beden tartısı vakitle kıymetli bir sıhhat sorunu haline gelir. Fakat çocuk çoklukla kendi kilosunun düşük olmasının sıhhat açısından ziyanlı olmasını göz gerisi eder. Hatta kendisini kilolu olarak görmeye devam eder. Şayet ebeveynler çocuklarında bu türlü bir rahatsızlık gözlemliyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır.
Ruminasyon bozukluğu her yaşta ortaya çıkabilir
En yaygın gözlemlenen yemek bozukluklarından biri olan ruminasyon bozukluğu, en az bir ay boyunca haftada birçok defa sistemli bir biçimde yiyeceklerin ağza gelmesi olarak tanımlanır. Çoklukla yemek sonrasında sindirilmiş besinler rastgele bir efor sarf etmeden, öğürme ve kusma olmadan ağza geri gelir. Bu hareketler sonrasında çocuklar rahatlama duygusu hissedebilir. Tedavi edilmediğinde çocuklarda kilo kaybı, beslenme yetersizliği ve elektrolit bozuklukları üzere diğer sıkıntılara yol açabilmektedir. Hasebiyle uzman bir tabip tarafından kesinlikle tedavi edilmelidir.
Temel beslenme unsurlarına dikkat edin
-Öncelikle yemek sırasında çocuğun dikkatini dağıtacak tablet, telefon, TV üzere ögeleri ortadan kaldırın.
-Çocuğun yaşına uygun besinler verin.
-Yemek mühletini 20-30 dakika ile sonlandırın.
-Yaşına uygun dağınıklığını, dökmelerini anlayışla karşılayın.
-Kendi kendine yemesini teşvik edin.
-Aile sofrasına dahil edin.
-Sistematik bir halde yeni besinler tatmasını sağlayın.
-En kıymetlisi de baskıcı bir tavır sergilemeyin. Hassas-sorumlu ebeveyn modelini benimseyin.
-Eğer çocuğunuzdaki yeme bozukluğu durumu geçmiyorsa uzman bir hekimden yardım alın.
Milliyet