Hürriyet gazetesi müellifi Abdulkadir Selvi köşesinde şu tabirlere yer verdi;
‘Ayasofya’nın açılışı ile milletimizin 86 yıllık hayalini gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yapay rejim krizi oluşturma gayretlerine nasıl baktığını merak ediyordum’ tabirlerine yer verdi.
O nedenle direkt işin kaynağına, yani Irtibat Lideri Prof. Dr. Fahrettin Altun’a sordum. “Cumhurbaşkanımızın gözünde bu tartışmalar, gündemi zehirlemek için üretilmiş hükümetimizin son periyotta elde ettiği muvaffakiyetleri gölgelemek üzere alana sürülmüş yapay ve bir o kadar da sıkıntılı tartışmalardır” dedi. Erdoğan’ın bu cins tartışmalardan rahatsız olduğunun farkındaydım. Zira Erdoğan, açık siyaset yapar. Fahrettin Altun işte o noktaya dikkat çekti, “Cumhurbaşkanımızın hali açık ve nettir. Ne yazık ki Cumhurbaşkanımızın siyaseti ile açık ve net kavramlar ve maksatlar üzerinden rekabet edemeyenler, bu ülkede yıllar yılı yapay rejim krizleri üretmeye çalışmışlardır. Bu son tartışmalar da bu rejim krizi üretmek isteyen vesayet sevdalılarına materyal oluşturmak dileğinden öbür bir şey değildir. Gel gelelim bunların Türkiye sosyo-politik gerçekliğinde bir yeri yoktur. Hasebiyle Cumhurbaşkanımızın gündeminde de hiç ancak hiç yer tutması da kelam konusu değildir” diye konuştu.
Bir de benden ihtar. Vesayetle savaşarak gelen Erdoğan, yapay rejim krizleri üzerinden yeni vesayet odakları oluşturulmasına müsaade vermez.
ADIM ADIM CHP-HDP YAKINLAŞMASINA
CHP ile HDP ortasında esasen bir yakınlaşma var. 24 Haziran 2018 seçimlerinde HDP’lilerin bir kısmı CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye takviye vermiş, bu nedenle Selahattin Demirtaş’ın oyları gerilemişti. CHP’liler de barajı aşması için HDP’yi desteklemişti. Lokal seçimlerde ise HDP, İstanbul ve Ankara’da aday çıkarmayarak CHP’ye kıymetli bir dayanak verdi. CHP, GÜZEL Parti ve HDP’nin dayanağıyla 25 yıl sonra İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmıştı. Fakat HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan, “Bundan sonra açık ittifak yapacağız” demişti. Gazetecilik birebir vakitte fikri takibi gerektiriyor. CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kurultay konuşmasında üç sefer Kürt sıkıntısından kelam edince, “Mutfakta bir şeyler pişiriliyor” kuşkusuna kapılıp bir araştırma yaptım. Kılıçdaroğlu’nun Kürt raporu hazırlanması için bir çalışma yapılmasını istediği bilgisine ulaştım. CHP Lideri’nin “Bir çalışma yapın. Kurultaydan sonra tahminen açıklarız” dediğini aktarmıştım. CHP’de Sezgin Tanrıkulu ile Canan Kaftancıoğlu’nun da bu çalışmadan haberi olduğu tabir edilmişti.
GÜZEL PARTİ’NİN HALI NE OLACAK?
Kılıçdaroğlu, dün CHP kümesinde yeniden Kürt sıkıntısına değindi. “40 yıldır Kürt sorunu tartışılıyor. Ben buradan CHP Genel Lideri olarak bu sorunu demokratik standartlar içerisinde, Türkiye’nin bağımsızlığı çerçevesinde çözeceğime kelam veriyorum” dedi. Bunun akabinde CHP Kürt raporunu açıklar mı bilmiyorum lakin bu süreçte CHP ile HDP ortasındaki yakınlaşmayı ve YETERLI Parti’nin halini dikkatle takip etmekte fayda var.
UĞRADIĞI CİNSEL SALDIRIYI MECLİS’TE ANLATACAK
MARDİN milletvekili Tuma Çelik’in cinsel saldırısına maruz kaldığı tez edilen D.K., Meclis’te oluşturulan hazırlık kurulu tarafından davet edildi. Tuma Çelik, Mardin Midyat’ta D.K. isimli bayana tecavüz ettiği argümanıyla HDP’den ihraç edilmişti. Tuma Çelik’in dokunulmazlığının kaldırılması için oluşturulan hazırlık komitesi D.K.’nın dinlenmesine karar verdi.
D.K.’NIN AVUKATI KONUŞTU
D.K., tecavüze uğradıktan sonra Tuma Çelik ve Süryani Dernekleri Federasyonu Lideri E.T. tarafından tehdit edildiğini, HDP’den ulaştığı bayan milletvekillerinin ise hadisesi kapatması için baskı yaptığını tez etmişti. Hazırlık kurulunun daveti üzerine D.K.’nın avukatı Adile Gürbüz ile konuştum. “Meclis’ten davet oldu. Fakat D.K.’nın gidip gitmeyeceği muhakkak değil. Giderse lakin bayramdan sonra olur” dedi. Hazırlık komitesine D.K. ile birlikte verilen hukuksal çabayı paylaşması için avukatı Adile Gürbüz’ün de gitmesi bekleniyor. D.K. tehditler nedeniyle can güvenliğinin sağlanması için muhafazaya alındı. Cinsel taarruza maruz kalan D.K.’nın Meclis hazırlık kurulu tarafından dinlenmesiyle birlikte hem vakanın gerçek boyutu, hem de HDP’de kimlere ulaşmaya çalıştığı ve bu işi kapatması için kendisine hangi cins baskı ve tehditlerin yapıldığı ortaya çıkacak.
DİPLOMASİDE ÇAVUŞOĞLU ÜSLUBU
DİPLOMASİDE neyi söylediğin kadar ne vakit söylediğin de çok değerli. Tıpkı vakitte zamanlama ustası olmak gerekiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bunu kimi vakit basın toplantısı sırasında, kimi vakitte milletlerarası bir toplantıda yapıyor.
İspanya Dışişleri Bakanı Gonzales Laya’nın Ayasofya’dan, “ortak ev” olarak kelam etmesi üzerine anında müdahale etti. “Ayasofya camidir. 1453’ten bu yana camidir. 86 yıl müze olarak kaldı” diye düzeltme yaptı.
Doğal her vakit bu derece naif düzeltmeler olmuyor.
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Asselborn’a söylediği üzere. PKK ve YPG konusunda Avrupa’nın tavrını eleştiren Çavuşoğlu, “Eğer bu kadar çok seviyorsanız bu YPG’lileri, PKK’lıları, aslında ülkelerinizde gereğince var, onları da alır götürürsünüz” demişti.
Bir de NATO toplantısında Fransız parlamenterin toplantıyı terk etmesine neden olan cevabı vardı.
NATO toplantısında Fransız parlamenter Sonia Krimi, kelamda Ermeni soykırımını gündeme getirince Çavuşoğlu, “Soykırım konusunda Türkiye’ye ders verebilecek en son ülke Fransa’dır. Ruanda’da olanları unutmadık. Cezayir’de olanları unutmadık. Fransa evvel kendi karanlık tarihine baksın” demişti. Çavuşoğlu, salonu terk eden Fransız parlamenteri “Ben de sizi alkışlıyorum. Bravo” diyerek alkışlamıştı.
AB Bakanlığı, Avrupa Kurulu Parlamenter Meclisi Başkanlığı ve Türkiye’nin en kritik süreçlerinde Dışişleri Bakanlığı üzere değerli misyonlar üstlenen Mevlüt Çavuşoğlu, anında cevaplarıyla diplomaside kendi usulünü oluşturdu.
Milliyet