Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığınca hazırlanan “Asrın Global Salgını-Türkiye’nin Koronavirüsle Başarılı Mücadelesi” isimli kitaba takdim yazısı kaleme aldı.
Türkiye olarak çağdaş vakitlerde insanoğlunun karşılaştığı en büyük kriz olan Kovid-19 salgınıyla ilgili son derece kıymetli bir imtihan verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yılını dolduran bu salgın sürecinin şimdi tamamlanmadığını, milletin sabrı, özverisi ve inancı sayesinde değerli kademeler katettiklerini bildirdi.
Erdoğan, geçen bir yıl içinde gelişmiş ülkeler sınıfına dahil olan Avrupa’daki kimi ülkeler ve ABD başta olmak üzere birçok ülkenin sıhhat sisteminin çöktüğünü, insanların hastane koridorlarında tedavi edilmeye çalışıldığını, birçok insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Türkiye olarak bu süreçte tüm tedbirleri aldıklarını, tüm çalışmaları titizlikle yerine getirdiklerini anlatan Erdoğan, dünyanın başa çıkmakta zorlandığı bu hastalıkla en çağdaş kaidelerde gayret edecek hastaneler inşa ettiklerini belirtti.
Öncelikle salgınla uğraşta bilim temelli bir süreç idaresini uygulamaya koyduklarını tabir eden Erdoğan, Koronavirüs Bilim Konseyinin Türkiye’de birinci hadisenin görülmesinden iki ay evvel 10 Ocak 2020’de kurulduğunu, böylelikle bahsin uzmanlarının oluşturduğu bir heyetle salgının global takibini ve değerlendirmesini yapmaya başladıklarına değindi.
“Her türlü imkanı seferber ettik”
Hastalık seyrinin en yüksek olduğu durumlarda Bilim Heyetinin aldığı birçok tavsiye kararını hükümet olarak uygun bulduklarını ve uyguladıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Durumun ciddiyetini erken bir kademede kavramamız ve bu istikamette alınan tedbirler sayesinde salgının Türkiye’ye girişini mümkün mertebe geciktirebildik. Bununla birlikte, salgının ülkemize gelişinden itibaren çabucak her alanda geniş kapsamlı çalışmalar yürüttük. Dünyanın birçok ülkesi maalesef salgından kırılırken biz hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki vatandaşlarımızı salgına karşı korumak için her türlü imkanı seferber ettik.
Bu bağlamda, salgının büyük endişe yarattığı ve ülkelerin sıhhat sistemlerinin çöktüğü günlerde yurt dışında yaşayan ve ülkesine dönmek isteyen vatandaşlarımızın tahliyelerini hiç orta vermeden gerçekleştirdik.”
Cumhuriyet tarihinin en geniş çaplı tahliye operasyonu olarak kayıtlara geçen süreçte 142 farklı ülkeden vatandaşların Türkiye’ye dönüşünü sağladıklarını anlatan Erdoğan, 368 hasta vatandaşı da ambulans uçakla dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye’ye getirdiklerini söz etti.
İktidarları devrinde yaptıkları sıhhat yatırımları sayesinde sıhhat hizmetlerinde salgın mühletince rastgele bir aksaklık yaşanmadığına dikkati çeken Erdoğan, bununla yetinmediklerini, 45 gün üzere kısa bir müddette her biri 1008 yatak kapasiteli iki büyük salgın hastanesi inşa ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın periyodunda 2020 Aralık ayına kadar Türkiye’nin farklı kentlerinde toplamda 16 dev yeni hastane açtıklarını, İstanbul, Konya ve Tekirdağ’daki kent hastanelerinin bilhassa Türkiye’nin sıhhat altyapısını çok yüksek bir noktaya taşıdığına işaret etti.
Son bir yılda açtıkları hastaneler ve sıhhat tesisleri sayesinde Türkiye’de toplam hizmet sunan sıhhat tesisi sayısının son bir yılda yüzde 55 oranında artırıldığına dikkati çeken Erdoğan, hastanelerin Kovid-19 salgınıyla çabası için gereken her türlü makine ve aygıtların acilen temin edildiğini hatırlattı.
Makine ve aygıtların birçoğunun da yerli olarak üretilmeye başlandığını vurgulayan Erdoğan, şu sözleri kullandı:
“Örneğin, Kovid-19 tedavisinde bilhassa ağır bakım hastaları için hayati değer taşıyan teneffüs aygıtında yerli üretimi gerçekleştirerek hem kendi vatandaşlarımıza hem de teneffüs aygıtı muhtaçlığı bulunan ülkelere takviyemizi gösterdik. Bu süreçte, ‘Made in Türkiye’ etiketli yaklaşık 4 bin ventilatör 20 ülkeye ihraç edildi. Kovid-19 ile gayretin olmazsa olmazı olan ve birçok ülkenin eksikliğini çektiği maske, siperlik, eldiven ve esirgeyici tulum üzere materyallerin üretimi için kamu ve özel kesimde inanılmaz uğraş sarf ettik. Sıhhat Bakanlığından Ulusal Savunma Bakanlığı bünyesinde yer alan askeri fabrikalara, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesindeki gençlik merkezlerinde yer alan gençlerimizden Ulusal Eğitim Bakanlığına bağlı teknik okullardaki öğrenciler ve Adalet Bakanlığı bünyesindeki iş yurtlarında çalışan tutuklu ve mahkumlara kadar her vatandaşımız, her kurumumuz adeta bir seferberlik ruhu içerisinde bu gereçlerin üretimini gerçekleştirdi. Bu devasa üretim sürecini başararak yalnızca ülkemizdeki muhtaçlığı karşılamadık, birebir vakitte dünyanın birçok ülkesine hayati derecede kıymetli olan bu hijyen gereçlerini ulaştırdık.”
“Dünyaya uzanan yardım eli olacağız”
Türkiye olarak Mevlana’nın kelamlarıyla tüm dünyaya yardım materyalleri gönderdiklerini tabir eden Erdoğan, bu doğrultuda Afrika’da 44, Avrupa’da 43, Asya’da 33, Amerika’da 22, Okyanusya’da da 15 ülke olmak üzere 157 ülkeye farklı gereksinimlere nazaran yardım yaptıklarını bildirdi.
Erdoğan, “Aralarında ABD, Almanya, İngiltere, Finlandiya, Fransa, Norveç, Filistin, Irak, İran, Suriye, Afganistan, Belçika, Brezilya ve Küba üzere ülkelerin olduğu bu 157 ülkenin, hangi kıtadan, hangi dinden ya da gelişmiş-az gelişmiş ülke olduğuna bakmadan yardım ettik.” sözünü kullandı.
Türkiye Aşı Enstitüsü ve Klinik Araştırmalar Merkezinde yerli aşı çalışmalarının ağır halde devam ettiğini belirten Erdoğan, “Şu anda Türkiye’de 16 yerli aşı projesini desteklemiş bulunuyoruz ve bunlardan 6 adedinin faz çalışmasına başlandı. Son kademesine geldiğimiz aşı çalışmaları neticelendiğinde tıpkı ventilatör ve tıbbi ekipman desteğimizde olduğu üzere bu noktada da dünyaya uzanan yardım eli olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ekonomisini büyüten bir ülke olmak, milletimizle birlikte başardığımız kıymetli bir sonuçtur”
Kovid-19’un global bir salgın olması ve tüm ülkeleri benzeri formda etkilemesi nedeniyle global bir ekonomik daralmayı da beraberinde getirdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Adeta bir domino tesiriyle dünyanın çabucak her ülkesi ekonomik manada bu krizden etkilendi lakin ülke ekonomimiz, 2020’nin son çeyreğinde elde ettiği yüzde 5,9’luk büyüme performansıyla Kovid-19 salgınına karşın dünyanın en çok büyüyen ikinci ülkesi oldu. İspanya’nın yüzde 9, Birleşik Krallık’ın yüzde 7,8, Fransa’nın yüzde 5, ABD’nin yüzde 2,5 küçüldüğü global ekonomik sistemde iktisadını büyüten bir ülke olmak, milletimizle birlikte başardığımız pahalı bir sonuçtur elbette. Bu büyümenin ardında hiç elbet aldığımız önlemler, verdiğimiz teşvikler ve takviyeler ile milletimizin eforu yatmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak sıhhat alanında olduğu üzere iktisat alanında da tüm tedbirleri süratlice aldıklarını, şimdi salgının başlangıç günlerinde Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’ni 18 Mart 2020’de kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlattı.
Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi uygulamaya alındıktan sonra salgının seyri ve hane halklarının muhtaçlıkları dikkate alınarak farklı tarihlerde ek kimi önlemler almaya devam ettiklerini belirten Erdoğan, her kesimden KOBİ’ler başta olmak üzere esnaf, sanatkar, endüstrici ve işletmeci tüm ekonomik aktörlerin muhtaçlıklarını karşılayacak birçok önlem ve teşviki hayata geçirdiklerini bildirdi.
Yeni gereksinimlere nazaran bu çalışmaların devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, salgının çalışma hayatına ve toplumsal hayata olumsuz tesirlerini ortadan kaldırmaya yönelik çok sayıda önlem ve takviyesi de ortaya koyduklarını kaydetti.
“Milletimizin devletiyle el ele verdiği bu dönem”
Bu çerçevede bireyden aileye, aileden topluma uzanan tüm süreçlerde tüm vatandaşları kapsayan Toplumsal Muhafaza Kalkanı’yla vatandaşlara direkt aktardıkları kaynağın toplam fiyatının 1 Mart 2021 prestijiyle 53 milyar lirayı aştığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kısa çalışma ödeneğinden işten çıkarmaların yasaklanmasına, nakdi fiyat takviyesinden işsizlik ödeneğine, olağanlaşma dayanağından telafi çalışması uygulamasına, süratle işe dönüş teşviklerinden istihdam takviyelerine, sigorta prim ertelemesinden SGK borç yapılandırılmasına, emekli aylıklarının tekrar düzenlenmesinden iş göremezlik ödeneğinin Kovid-19 kapsamında da uygulanmasına, evsizlerin konaklatılması projesinden Biz Bize Yeteriz Türkiye’m Ulusal Dayanışma Kampanyası’na kadar birçok teşvik, takviye, hibe ve yardım uygulaması bu süreçte hayata geçirildi. VEFA Toplumsal Takviye Kümeleri ile Türkiye’nin dört bir yanındaki 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşların her türlü muhtaçlığının karşılanması sağlandı.
Yaşlılarımızın kapılarına kadar hizmet götüren kamu işçimizin, emniyet ünitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarının gösterdikleri dayanışma ruhu bizi biz yapan en büyük pahaların başında geldi kuşkusuz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birinci vakitlerde moralleri adeta yerle bir eden hastalığın makus psikolojisini bu dayanışma, birliktelik ve yardımlaşma ruhuyla aştıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Milletimizin devletiyle el ele verdiği bu periyot, eşi gibisi görülmemiş vicdan hissinin bu topraklarda hala nasıl canlı olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Salgın devrinde olay artışına pürüz olmak için denetimli hayat ve kontrol açısından da gerekli adımları süratle attık. Kovid-19 kapsamında 81 vilayet valiliğine ve ilgili kurum ve kuruluşlara bugüne kadar 34’ü hudutlarla, 188’i yurt içi ile ilgili olmak üzere toplam 222 genelge/talimat/yazı gönderdik. Tüm bu talimatlar, hastalığın seyrini azaltmak ve sonlandırmak için toplumsal hayatımızın birçok alanını salgın kurallarına uygun hale getirmek için uygulandı. Sokağa çıkma kısıtlamalarından markette alışveriş düzenlemelerine, düğünlerin, toplantıların, tertiplerin kısıtlı iştirakçilerle salgın koşullarına uygun yapılmasından restoran ve gibisi işletmelerde uygulanacak birtakım kurallara kadar birçok düzenleme hayata geçirildi.
Hastalıkla gayrette en değerli önlem olan ve aziz milletimizin dayanağını en fazla gördüğümüz bu kısıtlamalar hasebiyle tüm vatandaşlarımın gösterdikleri sabır ve takviye için en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.”
Türkiye’de birinci olayın görülmesinin akabinde alınan önlemler kapsamında eğitimin yüz yüze yapılmasına orta verdiklerini ve uzaktan eğitim modeline geçtiklerini anımsatan Erdoğan, dünya genelinde uzaktan eğitime geçen ülkelerin başında yer aldıklarını söz etti.
Erdoğan, öteki ülkelere örnek olabilecek bir sistemi birinci günden uygulamaya koyduklarını belirterek, “Öğrencilerimizin ve ailelerinin sıhhati ön planda tutularak eğitim sürecini sürdürdük. Koronavirüsün yargı çalışanlarına ve vatandaşlara bulaşma riskini azaltmak maksadıyla adalet hizmetlerinde gecikmeksizin esaslı ve kararlı önlemleri aldık. Kısa vadeli ertelemeler ve birçok sürecin uzaktan yapılması için gerekli altyapıları sağladık.” tabirlerini kullandı.
“Yeni projelere yönelik teşvikleri de artırdık”
Üretim ve ekonomik hayatın devamı, tedarik zincirinin ve toplumsal hayatın kesintiye uğramaması emeliyle sanayi alanında da gerekli adımları attıklarına işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sektörel dayanaklar verdiğimiz üzere, değişen öncelikler temelinde yeni gereksinimlerin tedariki için yeni projelere yönelik teşvikleri de artırdık. 31 Mart 2020 tarihinde ilan ettiğimiz ‘Kovid-19 ile Uğraş ve Dayanıklılık Programı’ kapsamında kamu, özel bölüm, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının 63 projesine 48 milyon lira takviye verdik. Kovid-19 süreci ülkemizi etkilemeye başlamadan evvel tarım ve besin tedarikinde tüm hazırlıklarımızı acilen yaptık. Besin işletmelerinin ham unsur tedarikinden, eser teslimatlarına kadar her evrede gerekli önlemleri en üst düzeyde aldık. Bu süreçte ilgili kuruluşlarımızca eser stokları daima denetim edildi, hijyen kurallarının sağlanmasına yönelik kontroller sıkılaştırıldı ve fiyat artışlarının olmaması için sıkı takip yapıldı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret alanında gerekli önlemlerin alınmasına büyük kıymet verdiklerini kaydederek, “Ticaret hayatının tüm aktörlerini ve vatandaşlarımızın gereksinimlerini muhafazaya yönelik birçok düzenleme yaptık ve maddi takviye sağladık. Dış ticaretimizin bu süreçten en az etkilenmesine yönelik birçok teşebbüsü devlet olarak hayata geçirdik.” bilgisini paylaştı.
Türkiye olarak kısıtlı turizm hareketliliğinin olduğu bu devirde rakiplerin önüne geçerek turizmde en çok tercih edilen ülke pozisyonunu güçlendirmek için dünyada örnek alınan birçok uygulamaya imza attıklarını anlatan Erdoğan, “Ziyaretçilere ‘güvenli turizm’ arzı başta olmak üzere, kesime finansman ve tanıtım dayanağını de içeren kapsamlı önlemler sağladık.” tabirini kullandı.
Türkiye’nin tanıtım faaliyetlerine Kovid-19 sürecinde de sürat kesmeden devam ettiklerini belirten Erdoğan, Formula 1 üzere dünyaca ünlü tertibe konut sahipliği yaptıklarını anımsattı.
Erdoğan, 2020 yılını turizm açısından rakip ülkelere nazaran çok daha iyi geçirdiklerine dikkati çekerek, “Nitekim 2020 yılında ülkemize gelen turist sayısı yaklaşık 16 milyon olmuştur. Salgın, tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de kültür ve sanat alanını olumsuz etkiledi. Gerek kamu gerekse özel kesimde kültür ve sanat alanındaki sıkıntıları en aza indirmek için her türlü uğraşı sarf ettik.” sözlerini kullandı.
Kovid-19 devrinde vatandaşların dini hizmetlerden sağlıklı bir halde yararlanmalarını da titizlikle sağladıklarını belirten Erdoğan, ibadetlerin yöntemine uygun, inanç içinde, sağlıklı ve hizmet talep edenlerin haklarını koruyacak halde yerine getirilmesi hedefiyle gerekli önlemleri aldıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söz etti:
“Tarihte insanlığın atlattığı büyük krizler, tehlikeler, hastalıklar, salgınlar, yokluklar, problemler ve düşünceler her vakit olagelmiştir. İnsanoğlu, tüm bu sıkıntılarla çaba ederken kazandığı deneyimleri de gelecek kuşaklara aktarmıştır. Günümüzde ise dünya sahip olduğu tüm gelişmiş teknolojiye, bilimsel ilerlemelere ve binlerce yıllık bilgi birikimine karşın Kovid-19 isimli bir virüsle baş etmeye çalışıyor. Sıhhat sistemleri çöküyor, ekonomiler dağılıyor, insanların psikolojisi ve neredeyse tüm alışkanlıklar tekrar şekilleniyor, devletler ile vatandaşları ortasında inanç buhranı yaşanıyor, beşerler kendilerini çaresiz hissediyor. İşte, dünyanın bu çaresiz ve tükenmişlik halinin tersine Türkiye olarak devlet-millet dayanışmasının en güçlü örneğini ortaya koyuyoruz. Çocuk, yaşlı, bayan ve erkek, herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte en ufak tereddüt duymuyor. Devlet olarak hiç olmadığımız kadar süratli ve güçlü bir halde dünyaya örnek birçok önlemi ve takviyesi uygulamaya koyuyoruz.”
Dünyanın bir ucunda da olsa tek bir vatandaşı bile Türkiye’ye getirebilecek imkanlara sahip olduklarını vurgulayan Erdoğan, kahırların varlığını reddetmeden ancak her güneş doğduğunda umutlarını da tazeleyerek bugünleri aşmak için çalıştıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’mizin en pahalı sonuçlarından birini yaşayarak görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sağladığı uyum ve idare kapasitesiyle proaktif, esnek ve tesirli siyasetleri hayata geçiriyoruz. Türkiye’yi pek çok ülkeden olumlu tarafta ayrıştırmayı başardığımız üzere, Türkiye’nin her türlü farklı senaryoya hazırlıklı olduğunu ve süratli hareket edebildiğini tüm dünyaya gösteriyoruz. Gelişmiş ülkelerden yardım almak zorunda kalan çaresiz Türkiye’den 157 ülkeye yardım edebilen öz inançlı, güçlü bir Türkiye’yi yaşıyoruz. Üzerlerinde bağımsızlığımızın sembolü ulu bayrağımızın yer aldığı yardım materyalleri dostluğumuzu, muhabbetimizi, vicdani bakış açımızı ve insanlık onuru için gösterdiğimiz çabayı dünyanın her yerine iletiyor.
Milletimizin sabrı ve özverisi ile insanlık tarihinin en kuvvetli süreçlerinden daha az düşünceli geçiyoruz. Kayıplarımızın ıstırabıyla geçen bir yılın akabinde yeni bir umuda, sağlıklı günlere, birlik ve beraberlik içerisinde yeni bir geleceğe taşınacağımıza kuşkum yok. Milletinin hizmetinde olan Türkiye Cumhuriyet Devleti, gelecek kuşakların atalarıyla gurur duyacakları bir ülke için var gücüyle çalışacaktır.”
Milliyet
