Erdoğan, Oruç Reis’in sismik araştırma yapan değerli gemilerden biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Sivil gemilerimize karşı yapılabilecek en ufak bir saldırıyı karşılıksız bırakamayız. Gerçekten dün bu türlü bir durum kelam konusu oldu. Kemal Reis bunlara gereken yanıtı verdi. Sonra da onlar kendi limanlarına çektiler. Şayet bu devam edecek olursa bunun yanıtını misliyle alacaklardır. Oruç Reis ayın 23’üne kadar çalışmalarını sürdürecek. Sayın Şansölye Merkel ile de bunu konuştum. Kendisinin de bizden doğal ricası, ‘Yani artık buna da söyleyecek bir şeyimiz yok fakat 28’ine kadar, 23’ünden sonra danışmanlarımızın yapacakları çalışmalar muvacehesinde daha sonra bu işi yumuşatıp daha şöyle muhafazacı bir anlayış içerisinde bir süreci geliştirelim’ dediler. Mutabık kaldık.”
Merkel’in kendisinden sonra Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile de bir görüşme yaptığını söyleyen Erdoğan, “Bu görüşmede Miçotakis’i, bize söylediği çizgiye inşallah getirmiş olur. Şayet Miçotakis memleketler arası hukuka saygılı davranmazsa, kaldı ki Batı Trakya’da soydaşlarımızın kabristanlarını biliyorsunuz silahla taradılar… Bunlar hiç olumlu sinyaller değil. Biz soydaşlarımızın dirisini de ölüsünü de yalnız bırakmayız. Gereği neyse vakti saati geldiğinde de yaparız.”Yunanistan ile Mısır ortasında gerçekleştirilmeye çalışılan Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması’na ait soru üzerine ise Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı:
‘Mısır’ı anlayamıyorum’
“Ben Mısır’ı anlamakta zorlanıyorum doğrusu. Zira Mısır bir taraftan benim istihbarat örgütüme öteki şeyler söylüyor. Yani ‘Burada yanlış anlaşılmalar var’ diyor. ‘Bu yanlış anlaşılmaları düzeltmemizde yarar var.’ diyor. Şu anda istihbarat örgütümüz, onların istihbarat örgütüyle görüşmelerini devam ettiriyor. Mısır halkıyla Türk halkının birbirine bakışı, birbiriyle olan dayanışmasının, Yunan halkı ile birebir çizgide olması mümkün değil. Münasebetiyle tarihten gelen medeniyet kıymetlerimizin de ortaya koyduğu bu anlayışı Mısır halkından öte, yöneticilerinin fark etmesi gerekir. Maalesef bu süreçte Suudi Arabistan’da da yanlış adımlar atılıyor. Dışişleri Bakanıma da ‘Süratle muhatabınla bunu görüş ve gerekli adımlar atılsın’ dedim.” Erdoğan, akabinde birtakım programlara katılmak üzere memleketi Rize’nin Güneysu ilçesine gitti.
‘Filistin’i yedirtmeyiz’
Erdoğan, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ortasındaki muahedeye ait de şunları söyledi: “Bir öteki gelişme daha var. O da bilhassa üçlü adım İsrail. İsrail’le şu anda burada gerek Mısır gerek Yunanistan ortasındaki dayanışma ve bir taraftan da Filistin’e yönelik atılan adım yenilir, yutulur bir adım değil. Artık Filistin, büyükelçiliğini galiba kapatıyor ya da geri çekiyor. Şu anda tıpkı durum bizim için de geçerli. Ben de Dışişleri Bakanıma talimatı verdim. Dedim ki, “Abu Dabi idaresiyle bilhassa diplomatik ilgileri askıya almak yahut da bizim de büyükelçiyi geri çekme üzere bir adımımız olabilir. Zira biz Filistin halkının yanındayız. Filistin’i de hiçbir vakit yedirmedik, yedirtmeyeceğiz.
‘Türkiye yere sağlam basıyor’
“Türk lirasındaki paha kaybını durdurmak için yeni tedbirler alınacak mı?” sorusuna Erdoğan, “Bu hafta içerisinde de bir iktisat şuramızı toplamak suretiyle olağan ki bir kıymetlendirme yapacağız. Bunlar bizim alıştığımız yeni ataklar değil. Bundan evvel de birebir operasyonları bize dışarıdan yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Ancak Türkiye bu hususlarda güçlüdür, yere sağlam basıyor. Bundan sonra da sağlam basmaya devam edecektir. Evelallah sağlam bir yerdeyiz ve bu tabanda de yolumuza devam” cevabını verdi.
Maduro ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Venezuela Devlet Lideri Nicolas Maduro ile telefonda görüştü. Irtibat Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya nazaran görüşmede, Türkiye-Venezuela münasebetlerini güçlendirecek, iki ülke ortasında iş birliğini ve dayanışmayı artıracak adımlar ele alındı, bölgesel gelişmeler değerlendirildi.
Milliyet