ANKARA – Eşitlik İçin Bayan Platformu (EŞİK), haftaya Meclis gündemine alınması beklenen bayana şiddet hatalarında ceza artırımı öngören yasa teklifi hakkında açıklama yaptı.
Bayana şiddetle çabada ‘reform’ olarak tanıtılan teklifin, şiddetin önlenmesinde tesirli tahlil teklifleri sunmadığı belirtilen yazılı açıklamada, “Kadına karşı şiddetin önlenmesi için atılması gereken tek ve acil adım; mevcut maddelerin ve milletlerarası mukavelelerin aktif bir formda uygulanması, başta yargıda olmak üzere toplumsal hayatın tüm alanlarında eşitlik aykırısı telaffuz ve uygulamalara son verilmesidir” denildi.
‘SORUN MADDELERDE DEĞİL, KANUNLARIN UYGULANMAMASINDADIR’
Açıklamada, “Türkiye’de temel sorun maddelerde değil, maddelerin uygulanmamasındadır” tabirlerine yer verilerek, şunlar belirtildi:
“Yine Türkiye’de sorun cezaların yetersizliği değil, infaz sistemine ait düzenlemelerin ve ceza hukukunda indirime neden olan başka düzenlemelerin uygulanması sonrasında cezaların neredeyse infaz edilmez hale gelmesidir. Bu nedenle cezaların caydırıcı tesiri ortadan kalkmakta; bu durum cinsiyetçi yargı pratikleriyle birleşince bayanlara karşı şiddet cezasız kalmaktadır. Bu yüzden EŞİK Platformu olarak aylardır “Yasalara Dokunma Uygula!” diyoruz.”
‘SORUNUN ÇÖZÜLMEYECEĞİ ORTADADIR’
Yasa teklifinin içeriğine dair değerlendirmelerin de yapıldığı açıklamada, şu noktalara dikkat çekildi:
“Tasarıda, ısrarlı takibin açık biçimde kabahat olarak düzenlenmesi olumlu görülebilecek olsa da bu zati Ceza Yasası’nın mevcut haliyle de cezalandırılabilecek bir cürümdür. Israrlı takip daima bir taciz ve denetim etme, musallat olma hali yani sistematik şiddettir ve işkencedir/eziyettir. Ceza Yasası’nın 96. hususunda esasen eziyet kabahati düzenlenmektedir ve bu husus yıllardır yürürlükte olmasına karşın yargı tarafından görmezden gelinmekte; uygulanmamaktadır. Israrlı takip için 96. unsurdaki 2-5 yıl mahpus cezasını uygulamayıp, daha düşük cezalı yeni bir unsur yazmakla sorunun çözülmeyeceği ortadadır. Tasarıda yer alan tutuklamada katalog kabahat düzenlemesi, takdiri indirim nedenlerinin sonlandırılması, kabahatin “kadına karşı işlenmesi” ibaresi, (Nitelikli Hal Düzenlemeleri) mağdur ile şikâyetçinin/katılanın hakları (Şiddet Mağduru Bayanlar İçin Avukat Görevlendirilmesi), uzlaşma üzere hususlar hakkında epeyce açıklayıcı bilgilere yer verilen bilgi notunda bir bütün olarak mevcut maddelerin uygulanamaması ya da bayanlar aleyhine uygulanmasına ait değerli noktaların altı çizilmiştir.”
‘İKTİDAR BİR ŞEY YAPMAK İSTİYORSA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ HAYATA GEÇİRSİN’
Açıklamada iktidara davet da yapılarak, “Yasalara uygun davranmayanlar, maddeleri uygulamayanlar, uymayacakları ve uygulamayacakları yeni yasalar yapmaktan vazgeçmelidir. İktidar bir şey yapmak istiyorsa, imzanın çekilmesi kararı üzerinden bir yılın geçtiği İstanbul Sözleşmesi’ni hayata geçirerek birinci adımı atabilir. Bayanlara karşı şiddeti ortadan kaldırmak için kâfi çalışandan özel bütçe düzenlemelerine kadar, bütüncül bir bayan siyasetine gereksinim vardır. Bayana karşı şiddet konusunda her semtte bayan müşavere merkezleri, ilçelerde sığınaklar, cinsel şiddet kriz merkezleri ve aktif çalışan bir alo şiddet sınırından oluşan ülke çapında sağlam kurumsal sistem oluşturulmasına gereksinim var. Göz boyamaya yönelik yasal değişikliklerle yamalı bohça haline getirilen kanunların bayanlara bir yararı yok. İktidar bayanlara karşı şiddeti ortadan kaldırma iddiasındaysa öncelikle eşitlik unsurunu aşındırmaktan ivedilikle vazgeçmeli, bayan erkek eşitliğini sağlayacak adımlar atmalı; bunun aksi taraftaki tüm tavırlarından vazgeçmelidir. Eşitsizlik, cinsiyete ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ortadan kalkmadan bayanlara karşı şiddet ortadan kaldırılamaz” denildi. (DUVAR)
