Tapulu formalar – Şansal Büyüka (Milliyet)
Maçın evvel özetini yapalım, sonra detaylara bakalım: Valencia sıfır… Samatta sıfır… Thiam sıfır… Pelkas sıfır… Eee o vakit fazla lafa gerek yok. Fenerbahçe sıfır, Konyaspor: 2…Meraktayım, son haftalarda ısrarla berbat oynayanlar, ısrarla birinci on birde maça başlayanlar ve “sıfır” çekenler uzun mühlet alanda kalacaklarsa, Fenerbahçe İdaresi bu kadar transferi niçin yaptı?
Ayrıyeten: Sosa ne büyük adammış. Son iki maçın alandaki en makus adamıydı. Hakikaten bu iki maçta Erol Hoca kendisini oyundan aldı. Fakat dün baktık, Sosa’nın ölüsü bile, alanda canlı görünenlerden daha iyiymiş…Sosa olmayınca, Gustavo tek başına kaldı ve orta alanda Konyaspor “cirit” attı. Savunmanın önünde oynayan Gustavo ile forvetin gerisinde oynayan Ozan ortasında derin boşluklar oluştu.Valencia ile Pelkas’tan orta alana yardımlarını beklemek saflıktan öbür bir şey değil… Pelkas teknik lakin “çıtkırıldım” oyuncu… Dirençli değil… Valencia, kazandığından daha fazlasını kaybediyor.
Erol Hoca berbatları oynatmakta ısrar ederse, bunun faturası ağır olur. Hem kendisine, hem kulübe… Haydi makus oynuyordun, kaliten ile kazanıyordun… Bu sefer kalite de yerlerde sürününce mağlubiyet kaçınılmaz oldu.Ligi dikkatli izleyenler, Konyaspor’un geçen hafta bilhassa son yarım saatte Başakşehir’e sahayı dar ettiğini hatırlayacaklardır. İsmail Hoca ile birlikte Konyaspor, “söz savunmanın” futbolundan, futbolun iki istikametli oyun olduğu gerçeğine döndü.Sehiç esasen iyi bir kaleci… Abdülkerim, dönem başından beri ligin en iyi stoperlerinden biri olarak görünüyor. Birinci yarıda Miloseviç’in biri aşırtma, iki şutu kaleci Altay’dan dönmese, Konyaspor maçın sonunda değil, birinci yarı sonunda oyunu 2-0 yapardı. Jevtoviç’in golünün çok önemli bir alkışı hak ettiğini kesinlikle söylemeliyiz.
Fenerbahçe için bu maçta tek haklı yer olabilir… O da VAR kararı ile iptal edilen kusursuz golü… Gol öncesi durumda Valencia’nın topu elle düzelttiğine VAR nasıl karar verdi, çok anlamadım. Güya elle oynama yoktu.Geçen hafta meczup dalgalar üzere saldıran, dört topu direkten dönen, rakip ceza alanına 50’ye yakın orta yapan, gol üstüne gol kaçıran Fenerbahçe, bir haftada ne değişti de, bütün istatistiklerde tavandan tabana çakıldı?
Erol Hoca için bu maç “erken uyarı” oldu. Erol Hoca titizlenmek, berbatları kazanmak, iyi olmayanlara “sen otur bakalım” demek zorunda… Şayet şimdiden formalar, forma bakmadan “tapulanırsa” bu Fenerbahçe’ye maksada değil ancak felakete götürür. Şu imajda şimdiden formalar “tapulanmış” üzere görünüyor. Fenerbahçe için en büyük tehlike bu…Mutluluğum şuna: Geçmiş yıllarda büyük gruplar iyi oynarsa esasen kazanıyordu, makûs oynarsa yine kazanıyordu. Eski çamlar bardak oldu… Artık herkesin herkesi yendiği bir lig izliyoruz. Büyükler üzülüyor ancak Türk futbolu kazanıyor.
Adliyede “beraat” statta “hüküm”! – Ercan İnanç (Milliyet)
Fenerbahçe bir gün evvel Adalet Sarayı’nda sırtındaki dokuz yıllık “şike” kamburundan beraat etti, sonraki gün Kadıköy’deki kendi sarayında futboldan “hüküm” giydi.Cezası ne mi?Artık, futbola ihanet etmenin, iyi futbolcuları berbat kullanmanın cezası her neyse o…Üstelik birinci vukuatı da değil bu.Kadıköy’deki hezimetten evvel rivayet oydu ki, Konyaspor en iyi yaptığı işi yaparak kapanacak, topu Fenerbahçe’ye verecek, fırsat bulursa kontrataklarla talihini deneyecek.Fenerbahçe tek kale oynayacak… Galibiyet cepte de… Birinci gol erken gelirse averajını düzeltecek Allah müsaade verirse!
Ne gezer!.. Görece Fenerbahçe’nin iyi olduğu birinci yarıda bile Konyaspor’un topla oynama oranı Fenerbahçe’den fazlaydı mesela. Şut sayısı fazlaydı. Konuk ekip daha iyi gayret ediyor, oyun disiplininden bir an bile uzaklaşmıyor, Fenerbahçe’nin ciğerini bilen Hocasının planlarını uyguluyordu.İkinci yarı ise sıra galibiyete gelmişti Konyaspor için. Fenerbahçe’nin aksine İsmail Kartal da dahil herkes gereğini yaptı.Fenerbahçe ise ne tempo yapabildi doksan dakika ne kaliteli bir futbol sergileyebildi. Bir tek kenar ortaları vardı konut sahibinin ki, yüzde doksanı Caner’dendi. Caner savunmacı değil hamleci resmen; Fenerbahçe’nin yediği iki golde de o vardı. Birinde üstünden baş pasına baktı, ikincisinde ofsaydı bozdu.
Aslında tercih değil mecburiyetti Caner’in ortaları… Geriyi boş bırakmaktan korkan Fenerbahçe, önde çoğalıp baskı yapamıyor, merkezden gol bölgelerine girmesi sıkıntı değil imkansız hale geliyordu.Ozan’la uzaktan şut denese de sonuç alamayınca ve geriye adam kaçıramayınca kenar ortalarına mahkum kaldı.Takım derindi fakat taktik sığdı Fenerbahçe’de.Galibiyet stratejisini yalnızca ileri çıkan kenar beklerin ortalarına bağlayan bir ekibin rakip ceza alanında kalabalık olması gerekmez miydi? Samatta’nın yanına Pelkas’ın girmesi orta alandan iki adamın dönen topları kovalaması ve atak tazelemesi kaide değil miydi?Bir on dakika boyunca topu Konyaspor’a bırakarak üzerine gelmesini bekledi lakin Konyaspor o tuzağa düşmedi. Bildiği oyunu odunsuz oynamaya devam etti.
Fenerbahçe ise “pozisyona girme sıkıntılı iyi adamların berbat bileşkesi” bir futbol içindeydi.İlk devrenin en net konumu da Konyaspor’undu zaten… Ozan’ın yanılgılı pasından dönen top bir anda Milosevic ile kaleci Altay’ı karşı karşıya bıraktı. Savunma birinci alarmını bu konumda çaldı, lakin kulübeden duyan olmadı.Fenerbahçe birinci devreyi Pelkas’ın VAR’dan dönen şahane golü ile kapattı. Zira konumun başlangıcında Valencia topa sahip olurken elini değil lakin pazısını kullanmıştı.İkinci yarı artık Erol Bulut klasiği haline gelen “hücum gücü yükseltilmiş Fenerbahçe” kurgusuna dönüş atakları ile başladı. Sakin Thiam’ın yerine Perotti ümidi, forvet gerisi Pelkas yerine forvetin ta kendisi Cisse…İyi de… Sonuç alamamanın tek nedeni alandakiler miydi?Bu maçı da kaybederse topun ağzına gelecek Konya teknik yöneticisi İsmail Kartal’ın cevabı ise Oğuz’u çıkarıp tahminen de Konya’nın en iyi adamı Shengelia’yı oyuna almaktı.
Değişikliklerden sonra hangi kadronun üstünlüğü arttı?Konyaspor… Zira Erol Bulut “ezberden” atak yapıyordu, İsmail Kartal “bir plan dahilinde”!.. Fenerbahçe gol atamıyorsa B planı olmamasındandı. Adamlar değişti plan tıpkı kaldı.Onu da çözüverdi Konyaspor. Bas topa ver pası dağıt Fenerbahçeli futbolcuları.İlk yarıda ezilmeyen Konyaspor, daima olmasa da Fenerbahçe’yi ezmeye başladı değişiklikten sonra… 67. Dakikada ezme aksiyonuna resmiyet kazandırdı. Jevtoviç’in, yeni giren Sengelia’nin başla indirdiği topa o denli şık bir yarım volesi var ki, gol olmasa haksızlık olurdu resmen.Son yirmi dakikaya Kadıköy’de Konyaspor’a 1-0 mağlup durumda giren Fenerbahçe’de üçüncü atak Samatta-Ferdi değişikliği oldu.
Neden? Konyaspor’da ise golü atan Jevtoviç yerine Alper girdi. Tabi bu da Kartal’ın başındaki plana dahildi.77. Dakikada Fenerbahçe stoperlerinin istirahat anlarından birinde defans gerisine koşan Kravets’i ne kademeye girmeye çalışan Gökhan ne de Caner durdurabildi ve çıkıp çıkmama kararsızlığındaki Altay ikinci Konyaspor golünü yedi.Artık ne konsantrasyon kaldı Fenerbahçe’de ne istek… Bu dönem da hayal kırıklıklarına eklenecekse şayet, Konyaspor maçı dönüm noktası olacaktır.
Ders çıkarsa… – Mehmet Demirkol (Fanatik(
Geçen hafta, Fenerbahçe savunma standardının yüksek olduğunu söylemiştim lakin dün yenen ikinci golün üzücü halde geçen hafta Podolski’nin attığı gole benzemesi bir sorunu işaret ediyor. Orta sahayı baypas edip ortaya atılan çabuk toplar belirli ki sorun oluyor. Yalnızca bu değil natürel. Pelkas’ın geçerli sayılmayan golü dışında akan oyun/pasla net bir duruma girilmemiş olması, 4’ü isabetli 43 ortayla skor kovalanması, Konya ile pas sayılarının yakın oluşu, 0-2’ye karşın konut sahibinin yalnızca yüzde 53 topla oynaması sorun.
Erol Bulut’un skordan bağımsız en makus imtihanıydı bu. Yaptığı her değişiklik Fenerbahçe’den götürdü. Bu birinci sefer oluyor. Tamam, Sosa’sız zorlandılar. Kuşkusuz bunun rolü var. Şanssızlık da var olağan. Jevtoviç’in Tisserand, Gustavo, Ozan inançlı üçgeni içinden direkt tabanına demi voleyi vuruşu tekrarlanabilir değil.
Lakin kabul etmek lazım ki oyunu çözen İsmail Kartal oldu. Erol Bulut her atılım yapışında Kartal oyunu biraz daha aldı. Miya ve Cikalleshi’yi Gökhan ve Caner’in üzerine yollayıp presleme ayrıyeten onların gerisine sarkarak tehdit oluşturma planı çok iyi tuttu. Kravets’in de kararlı oyunu Fenerbahçe’nin 4-2-4’ünü epeyce zorladı. Şayet Bulut bu yenilgiyi bir kaza değil planın bir kaçağı olarak görüp tamirata girişirse sorun yok. Hatta güzel bile olur. Geçen hafta da söyledim bu kadar ‘orta’ merkezli bir hamle skor riskidir.
Sosa’sız merkez tutmadı! – Ali Ece (Fanatik)
Sosa daha evvelki iki maçta Fenerbahçe’nin en iyilerinden birisi olmasa da dün gece Sosa’nın eksikliği Fenerbahçe’yi iki açıdan etkiledi: Birincisi baş top yönlendirici rolündeki Sosa’nın oyunun temposunu yükselten diyagonal topları olmadığı için Fenerbahçe merkezden rakibin yerleşik savunma istikrarını yeteri kadar bozamadı. İkincisi de Sosa’nın yokluğunda merkezde öne Pelkas geçtiği Ozan da bir geriye kaydırıldığı için Ozan’ın en öndeki karşı preste kaptığı toplardan yoksun kaldı. Fenerbahçe birinci 45’i Konyaspor ceza alanı içinde yalnızca 10 sefer topla buluşarak tamamlarken Altay da karşı karşıya kritik kurtarışı ile golü engelledi. 2. yarıya başlarken ve devre boyunca Erol hoca oyuncu değişiklikleri yaptı fakat oyunu bir türlü değiştiremedi, ortadan gereğince üretemeyen Fenerbahçe 74. dakikada 30 orta deneyip yalnızca 2’sinde başarılı olmuştu. Çağdaş futbolda merkez ve kanatlar ortası keskin ayrım yok aksine ikisi ortasındaki yarım alanlar asıl ofansif üretim bölgeleri!
Gecenin sorusu: Pelkas’ın VAR’dan iptal edilen golü öncesinde Valencia’nın topla münasebeti şayet el kararını gerektiriyorsa, Antalyaspor maçında Naldo’nun çok benzeyen durumuna neden penaltı çalınmadı?Maçın starı: Kravets yalnızca iyi bir vuruşla gol atmakla kalmadı, gol vuruşunda da sergilediği soğukkanlılığını maç boyunca kadrosu lehine kullanıp az gelen Konyaspor’un öz gelmesini sağladı.
Maçın olayı: Jevtovic’in havalanıp yaptığı yarım vole vuruşuyla gelen gol ve VAR’dan iptal edilen golde Pelkas’ın aşırtması, ligimizin estetik ortalamasının üstündeydi.Kısa bildiri: Erol Bulut hoca, Sosa’nın yokluğunda bir türlü merkezden tesirli olabilecek oyun planını ve oyuncu kombinasyonlarını alana yansıtamadı. Kimi değişikliklerinin zamanlaması tartışılacağı üzere son 10 dakika büsbütün doldur boşalta dönülmesi hocanın vaat ettiği oyunla çelişkili bir durum.
Fenerbahçe’ye erken ikaz – Faik Çetiner (Fanatik)
Bulut’un, birinci on birde her hafta sürprizi oluyor. Dünkü sürpriz de Thiam idi. Antalya maçını döndüren Perotti ise yedek soyunmuştu. Birinci 45 dakika Valencia sağ kanadı, Thiam sol kanadı hiç kullanamadılar. Samatta da etkisiz kalınca, iş yeniden Gökhan ve Caner’in ortalarına kalmıştı. Eski ekibini iyi tanıyan İsmail Kartal birinci yarıda ekibini haddini bilerek oynattı. Bu yarıda Pelkas’ın nefis şutu ile ağlara giden top, Valencia’nın ellerine kurban gitti. Oyun golsüz giderken, Miloseviç, topu Altay’a kaptırmasa Konya maça daha farklı bakacaktı. İkinci yarıda Konyaspor kendi alanına kamp kurunca maç Fenerbahçe’nin eline geçti. Konum zenginliği var, gol yoktu. Bulut bir atak daha yapıp Pelkas’ın yerine Cisse’yi ikinci santrafor olarak alana sürdü. Fenerbahçe yüklenirken, defans önlemlerini rafa kaldırdı. Rakipte iki kere geldi, nefis goller buldu. Dün maça favori olarak başlayan Fenerbahçe ağır bir darbe aldı. Bunu erken ikaz diye gündeme alırlarsa ne ala…
Gecenin sorusu: Sosa sakat olduğu için dün takımda yoktu. Sakat olmasa, maça alanda mı, kulübede mi başlardı?Maçın starı: Düzgün çaba etti. Ancak yarım vole ile attığı gol bile maçın starı olmasına kâfi. Alkışlar Jevtoviç’e.
Maçın olayı: Fenerbahçe teknik yöneticisi iken, idaresinden forvet transferi isteyen İsmail Kartal’a “hayır” denmişti. Kısıtlı takımla Fenerbahçe’yi son haftaya kadar (2014/15 sezonu) yarışın içinde tutan Kartal, dün eski kadrosunun bırakın alandakileri, kulübede yer alan oyuncularını görünce kim bilir neler hissetmiştir?Kısa ileti: Oynanmadan hiçbir maç kazanılmaz. Futbolun peşinden milyarların koşması da bu yüzdendir.
Sanal Bahis Misli.com’da
Milliyet
