Formula 1’de 2020 dönemi Avusturya’da açılıyor. Dünyanın en değerli motor sporları tertibi olarak kabul edilen F1’de yeni serinin birinci yarışına mesken sahipliği yapacak olan Red Bull Ring ise hususî bir kutlamaya da hazırlanıyor. Ünlü perküsyonist Martin Grubinger, farklı müzik geçmişlerine sahip 150 müzisyenden oluşturduğu koroya klasik müzik ile motor sporları sesini bir araya getirerek Formula 1’in yeni marşını ortaya çıkardı.
Geleneklerle yaratıcılığın, teknoloji ile çılgınlığın bir araya geldiği, Mahler’in 2. Senfonisi’ne hürmet niteliği de taşıyan enstalasyonda motosikletler, yarış araçları ve uçakların sesleri ile müzisyenlerin performansları eksiksiz bir biçimde senkronize edildi.
‘Drum the Bull’ ismi verilen müzikal enstalasyon için Grubinger ve arkadaşları, fırçalar, metal ve ahşap bagetler ve çekiçler kullanırken bunu motor sporları sesleriyle birleştirdiler. Spielberg Boğası olarak da bilinen çelik boğanın çok büyük olduğu için harikulâde bir akustiğe sahip olduğunu belirten Grubinger “Formula 1’in geri dönüşü şahsi bir kutlamayı hak ediyordu. Bu yüzden de yaklaşık 8 dakikalık bu performansla Avusturya’nın neyi temsil ettiğini tüm dünyaya göstermek istedik” dedi.
Projeyi hususî kılan şeyin yarışçıların işlerini müzisyenler kadar iyi bilmesi olduğunu lisana getiren Martin Grubinger “Bu girişimde çok eğlendik. Araçları kullananlar, uçak pilotları, hepsi harikaydı. Onlara müzisyenler üzere ne yapmaları gerektiğini anlattığımızda bununla nasıl başa çıkabileceklerini biliyorlardı. Bu da girişimimizi kişisel kıldı” sözlerini kullandı.
Red Bull’un efsanevi Formula 1 pilotu David Coulthard da bu performansın F1’in dönüşünü kutlamak için çok şahsi bir yol olduğunu belirtip “Spielberg’deki müziğe karışan uçak ve araba motoru sesleri, Formula 1 2020 serisine ‘hoş geldin’ demek için eksiksiz bir ses orkestrası kuruyor. Formula 1 tarihinde tıpkı yanda üst üste iki yarış hiç koşulamamıştı. Bu açıdan da önümüzdeki iki hafta sonu yaşayacağımız durum çok şahsi bir an” diye konuştu.
Milliyet