Sorumluluğumuz var ve birbirimize emanetiz
Sıhhat Bakanlığı’nın açıkladığı günlük hadise sayıları bir müddettir 900’ün altına inmedi. Bakanın son günlerde art geriye yaptığı önemli ihtarlar ve gerektiğinde bölgesel tedbirlerin gündeme gelebileceği tarafındaki hatırlatması değerli. Öbür ülkelerde de salgının suratını kesmediğini görüyoruz. Araştırmamıza katılan her üç bireyden biri etrafında Covid-19 tanısı konulmuş insan olduğunu belirtiyor. Çabucak çabucak hepimiz kalabalık ortamlara girmekte hâlâ telaş duyuyoruz.
Bu savaşta en ön cephede vazife yapan sıhhat çalışanlarımıza toplum olarak itimadımız tam. Lakin o denli büyük bir tehlike ki bu, her dört şahıstan üçü fakat devletler ortası işbirliği ile üstesinden gelebileceğimize inanıyor.
Özetle savaş devam ediyor, ya da daha yanlışsız bir söz ile savaş devam etmeli.
Şimdi rahatlama noktasına gelemedik. Unutmaya başladığımızı düşündüğüm şu yaklaşımı tekrar hatırlatmakta yarar var, virüsle çabada lakin devletler ve vatandaşlar el ele vererek kazanabilirler, bireyler olarak bizlerin de sorumluluğumuz var, bu savaşta birbirimize emanetiz.
Çaba fakat ülkeler birlikte hareket ederse muvaffakiyete ulaşır
Vatandaşlara ülkeler ortası dayanışma mı yoksa ülkenin kendi gücü mü salgınla uğraşta muvaffakiyet getirir diye sorduğumuzda her 4 bireyden 3’ü lakin ülkeler ortasındaki dayanışma ile salgınla uğraşın kazanılacağını söz ediyor. Salgınla çaba ederken kişisel olarak sıkı önlemler almamız lakin öbür vatandaşların da misal formda önlem alması durumunda manalı. Emsal biçimde bu virus, dünya genelinde bir salgına yol açtığı için tek bir ülkenin muvaffakiyet kazanması kısa vadede değerli iken, orta ve uzun vadede başka ülkelerin de bu çabayı kararlılıkla sürdürmesine gereksinim var.
SIHHAT ÇALIŞANLARININ PERFORMANSINA YÖNELİK TOPLUMSAL ONAY SEVIYESI ÇOK YÜKSEK
Araştırmada, Mart sonundan bu yana her periyot vatandaşlardan çeşitli kurum ve şahısların salgınla mücadeleki performansını değerlendirmelerini istedik. Tüm kurum ve bireyler ortasında sıhhat çalışanları genel kamuoyu nezdinde birinci sırada geliyor. Sıhhat çalışanlarının performansı tüm devirlerde %90’ın üzerinde bir onay seviyesine sahip.
Salgınla gayrette en ön cephede yer alan bu meslek kümesi aslında virüsün bulaşması konusunda çok büyük risk altında. Yalnızca kendileri için değil aileleri ve yakınları için de tasa duyuyorlar. Bu bilgi, tüm zorluklara karşın sıhhat çalışanlarının ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını ve bu gayretin toplum tarafından görüldüğünü göstermesi açısından hayli kıymetli.
Koronavirüs Salgını ve Toplum: Genel Kamuoyu Araştırması 21-27 Temmuz 2020
Virüs uzaklarda değil
Virüsün ülkemizde birinci kere görülmesinden bu yana yaklaşık 5 ay geçti. 230binin üzerinde şahsa bugüne kadar koronavirüs olumlu teşhisi kondu. Vatandaşlara etraflarından birine virüs teşhisi konulup konulmadığını sorduğumuzda her 10 bireyden 3’ü evet karşılığı veriyor. Fotoğrafın öteki tarafına bakarsak, %70’imizin etrafında virüs teşhisi konmuş kimse yok. Toplumun bu kısmı, virüsün tesirlerini daha çok medya üzerinden takip ediyor. Bu nedenle medyada ve ilgili kurumların açıklamalarında yalnızca günlük hadise ve vefat sayılarının değil tıpkı vakitte insan öykülerinin paylaşılması da riskin büyüklüğünü topluma hatırlatabilir ve yaz devrinde ferdî önlemlerin gevşetilmesi engellenebilir.
Kalabalıklar hâlâ kaygı veriyor
Salgın nedeniyle bu Bayram, bildiğimiz bayramlar üzere geçmiyor. Bayram öncesi gerçekleştirdiğimiz araştırmamızda, toplumun yarısı bu bayramda salgın nedeniyle yakınlarıyla bayramlaşma yahut tatile gitme üzere planları olmadığını söz etti. Bayramlaşmayı düşünenler ise daha çok yakın aile üyeleriyle hudutlu kalma eğilimi içinde.
Vatandaşların çeşitli mevzulara ait tasa seviyelerini sorduğumuzda kalabalık ortamlarda bulunmanın büyük çoğunluk için hala kaygı verici olduğunu gördük.Bu durumnun bayram planlarına yansıdığını söylemek de mümkün. Başka bir kaygı konusu ise aile yahut yakın etrafın şahsî önlemlere yeteri kadar itina göstermemesi. Her 4 bireyden 3’ü bu hususta telaş taşıdığını belirtiyor.
Milliyet