Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İnsan Hakları Hareket Planı’nın içeriğini anlatırken “İki yılın altındaki cezalarda tutuklama yasakları büsbütün kaldırılabilir, hakime takdir verilebilir, farklı bir kıymetlendirme olabilir” dedi. Buna nazaran “hakaret, tehdit, konut dokunulmazlığı” üzere 2 yılın altında ceza verilen cürümlerde tutuklama önlemi uygulanabilecek.
AA Editör Masası’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Hareket Planı’nın ayrıntılarını anlatan Gül, “Buyurgan bir demokrasi anlayışı olmaz, her türlü daha iyiye yönelik teklifleri dikkate alırız. Buradaki tüm faaliyetler, iki yıl içerisinde tamamlanmış olacak, lakin altı ay içerisinde, fakat bir yıl. Altı ayda biz bakanlık olarak değerlendireceğiz. Neler yapıldığı kamuoyuna da anlatılacak” dedi. Gül, Siyasi Partiler Kanunu’nda ne tıp değişiklikler olabileceğine ait soruyu yanıtlarken, “Elbette Meclis’in takdiri, lakin idarede istikrar, anayasal teminata tabi olduğu için ben barajın da artık bir manasının olmadığını düşünüyorum. Nasıl bir değişiklik olacak, ittifaklara nasıl yansır, o siyasi partilerin bir halde kendi verecekleri bir karar. Burada daha çok seçim sistemi, barajlar ve başka iştirakle ilgili başlıklar olacak” diye konuştu.
‘Yargıya bırakılmalı’
Gül, toplumda infiale yol açan kimi olaylarda ilgili şahısların sözlerinin alınmalarının akabinde hür bırakılmasının kamuoyunda yarattığı rahatsızlıkla ilgili 2005’te yapılan değişiklikle 2 yılın altındaki cürümlerde tutuklamanın kaldırıldığını hatırlattı. Bu değişiklikteki temel yaklaşımın tutuklamalardaki yoğunluğun azaltılması olduğunu söyleyen Gül, “İki yılın altında ceza alanların az da olsa girmesi istikametinde teklif getirdik. Burada ‘çok fazla kişi cezaevine girer’ formunda tenkit de oluyor. Bunun yanında burada belli örnekler var, lakin onun karşıtında ‘muhalifleri tutuklayacaksınız’ üzere çabucak muhalefetin yansısı de oluyor” dedi. Son periyotta 2 yılın altındaki kabahatlerde tutuklama olmadığına dikkati çeken Gül, “Burada iki yol olabilir; doğal Meclis’in takdiri. İki yılın altındaki cezalarda tutuklama yasakları büsbütün kaldırılabilir, hakime takdir verilebilir, farklı bir kıymetlendirme olabilir. Kişiyi bilmem kaç sene evvel yazdığı tweet nedeniyle tutukluyorsun, ancak darp ediyor, bilmem kaynar kazan döküyor yahut öteki şeyler yapıyor. İnsanları rahatsız eden bu. Onun ötesinde de kamuoyunda, toplumsal medyada, basında tutuklansın ya da tutuklanmasın yansıları var. Bu bahisleri yargıya bırakmak lazım” dedi.
Pilot dava ne demek?
Gül, “Pilot dava” uygulamasının ne manaya geldiğini de “Diyelim ki memur bir arkadaşımız özlük hakkıyla ilgili bir haksızlığa uğradı ve o durumda olan 15 bin memur arkadaşımız var. 15 bin dava Danıştay’a gidiyor, her mahkeme farklı başka bakıyor. Bir dava üzerinden pilot dava belirlenecek. Danıştay karar verdi mi, 14 bin 999 birebir durumda olan birebir gün karara çıkacak” kelamlarıyla anlattı.
‘2023 model otomobil gibi’
Mevcut anayasada 19 değişiklik yapıldığını hatırlatan Gül, “Bir aracınız var 90 model, her gün tamire gidiyorsunuz. Biz diyoruz ki artık 2023’e gidiyoruz, 2023 model bir otomobil. Yol değişmiş, AK Parti bugüne kadar çok kıymetli demokrasi manasında adımlar attı. Yani yol da müsait, lakin aracın o yolda gidebilecek bir imkanı yok. Türkiye darbecilerin yaptığı bir anayasayla yönetilmeye mahkum mu? Siviller, siyasi partiler anayasa yapmaktan aciz mi? Türkiye buna layık ve bu anayasayı da önümüzdeki devirde yapacağına inanıyorum” diye konuştu.
Milliyet