Milliyet gazetesinden Ali Eyüboğlu’nun, “Üsküdar’da Bir Çekim, Dram ve İnsanlık Dersi” başlıklı yazısı şöyle:
“Salı günü Beşiktaş Akaretler’deki Hypatia Kitabevi ve Restoran’da muharrir Azra Kohen’le randevum vardı. Dönüşte trafiğe yakalanmamak için arabamı Üsküdar’a bıraktım. Beşiktaş’a gitmek için iskeleye yürürken, meydanda 360’ta yayınlanan ‘Maksat Yarışmak Olsun’un çekildiğini gördüm.
Bahar Özmen’in enerjik sunumu nedeniyle ekranda rastladığımda izlediğim bir prodüksiyon. O yüzden biraz izledim, sonra Instagram’dan canlı yayın yaptım. Ezan başlayınca, ekip çekimlere ara verdi. Canlı yayını bitirmek üzereyken simitçi, yüzüstü alana düştü.
Elleri titreyen simitçinin yüzünden kan gelmeye başladı. Çekimi izlemek için toplanan kişilerden bir kısmı, simitçiyi konumdan kaldırdı, gölge bir tarafa oturup yüzüne su dökerken, öbürleri simitleri toplayıp tepsiye koydu.
İLAÇ PARASI İÇİN
Yanına gidip ‘geçmiş olsun’ dedim, ismini ve marazının olup olmadığını sordum, şunları söyledi:
‘Adım İbrahim Akın, sara (epilepsi) hastasıyım. Yeşil reçeteli ilaç alıyorum. İlaç parası olan 150 TL’yi denkleştirmek için simit satıyorum.’
Bayanlardan oluşan toplulukla birlikte martılara vermesi için tepsisindeki tüm simitleri satın aldık. Simitçinin anlattığı hikaye akıllıca mu değil mi, bilmiyorum.
Bayanlardan oluşan toplulukla birlikte martılara vermesi için tepsisindeki tüm simitleri satın aldık. Simitçinin anlattığı hikaye gerçek mu değil mi, bilmiyorum.
Milliyet
