Görüntü konferans sistemiyle gerçekleştirilen “15 Temmuz Darbe Teşebbüsünün 4. Yıldönümünde Türkiye ile Çin Ortasındaki İşbirliğinin Geleceği” bahisli panele Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Şanghay Üniversitesi Global Araştırmalar Merkezi Yöneticisi Prof. Guo Çanggang, Türkiye’den Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Siyasetler Şurası üyesi ve Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davet Erhan katıldı.
Büyükelçi Önen, FETÖ’nün 15 Temmuz’da sivil halka hava ve kara araçlarıyla saldırdığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast düzenleyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni esir almaya çalıştığını anımsattı.
Örgüt tarafından başta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olmak üzere Türkiye’nin değerli güvenlik ünitelerine ilişkin yerleşkelerin maksat alındığını hatırlatan Önen, şunları kaydetti:
“O meşum gecede ben, TBMM’deydim. Zalim teröristlerin TRT’yi ele geçirmeye çalıştığını öğrendiğimizde Türkiye’nin şu anki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ulusal kanalımızı savunmak ve FETÖ’nün bu teşebbüsünü önlemek gayesiyle oraya gittik. Darbecilere karşı Türk milletinin yürekli duruşuyla ulusal kanalımızın bu meşum bireyler tarafından ele geçirilmesini önledik. 15 Temmuz 2016’da şimdiye kadarki en uzun geceyi yaşadığımızı söyleyebilirim.”
Darbe teşebbüsünün püskürtülmesinin akabinde periyodun Çin Dışişleri Bakanı Yardımcısı Cang Ming’in Türkiye’yi ziyaret ettiğini belirten Önen, “Bu güç vakitte gerçek dostlarımızın samimi dayanaklarına şahit olmak kıymetliydi. Bu bağlamda Dışişleri Bakan Yardımcısı Cang Ming’in bu dar vakitteki Türkiye ziyaretinin Türk milleti tarafından hala hatırlandığını, hatırlanacağını vurgulamak isterim. Çin, bu kritik vakitte Türkiye’nin demokrasiyle seçilen hükümeti ile halkının yanında oldu.” diye konuştu.
Büyükelçi Önen, FETÖ’nün Türkiye’de 1970’lerde Türkiye’de faaliyete “eğitim hareketi” ismi altında başladığını, okullaşma yapılarıyla hem kamu hem özel bölümde nüfuz kazanarak çok sayıda yasa dışı aktifliğe karıştığını ve dünya geneline yayıldığını aktardı.
“DÜNYADAKİ HİÇBİR ÜLKE FETÖ ÜYELERİ İÇİN INANÇLI BÖLGE OLMAMALIDIR”
Büyükelçi Önen, “FETÖ şu anda binlerce okulu, şirket ve sivil toplum kuruluşları ve medya organlarıyla 160 ülkede mevcudiyet gösteriyor. Onlar (FETÖ) her ülke için direkt güvenlik tehdidi oluşturuyor. Çin dahil dünyadaki hiçbir ülke FETÖ üyeleri için inançlı bölge olmamalıdır.” dedi.
FETÖ’nün yalnızca Türkiye için değil, etkin halde faaliyet gösterdiği her ülke için direkt tehdit olduğunu vurgulayan Önen, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda Çinli dostlarımızdan FETÖ’ye karşı tetikte olmalarını ve Türkiye ile iş birliğine devam etmelerini talep ediyoruz. Tekrar vurgulamak istiyorum ki Türk milletinin geleceği tehlikede olduğunda, mert halkımız hep canları değerine vatanlarını savunur. Bu doğrultuda 15 Temmuz gecesinde Türk milleti destan yazdı. Milletimiz tereddüt etmeden demokrasi için savaştı, tankların önünde durdu, değerli canlarını feda etti, bu makus örgüte karşı savaşı kazandı.”
Çin-Türkiye bağlantılarına değinen Önen, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Çin Devlet Lideri Şi Cinping’in liderliğinde iki ülkenin tüm alanlarda münasebetlerini geliştirdiğini, iki önderin son 5 yılda 8 sefer görüştüğünü, ikili ticaret hacminin 2019’da 21 milyar dolara ulaştığını aktardı.
Önen ayrıyeten, geçen yıl Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısının 500 bini aştığını ve iki ülkenin kadim İpek Yolu’nun tekrar canlandırılmasını hedefleyen Nesil ve Yol inisiyatifi çerçevesinde Orta Koridor projesinin kelam konusu inisiyatife uyumlu hale getirilmesi için de gayret harcadığını lisana getirdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıkması sonrasında iki ülke ortasındaki dayanışmanın, Çin ve Türkiye’nin “gerçek ve eski dost” olduğunu gösterdiğinin altını çizen Önen, gelecek yılın ise ikili diplomatik bağlantılarının kurulmasının 50’inci yıl dönümü olduğuna işaret etti.
Önen, “Türkiye ve Çin’in gelecekte daha yakın dostluk bağlantılarına sahip olacağından epey eminim. İki ülke ortasında entellektüel alışverişin iki halkın karşılıklı anlayışını artıracağına inanıyorum.” dedi.
“ABD’NİN TÜRKİYE’YE YAPTIRIMLARINA ŞAHİT OLDUK”
Şangay Üniversitesi Global Araştırmalar Merkezi Yöneticisi Prof. Guo Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye’de iktidara gelmesinden bu yana Türkiye’nin Batı ve NATO bloğundan daha bağımsız bir dış siyaset izlemeye çalıştığını vurgulayarak, “ABD ise bunu katiyen istemiyor. 15 Temmuz başarısız darbe teşebbüsü farklı perspektiflerden bakıldığında ABD’nin Türk hükümetini değiştirmeye hazırlandığı planlarından biridir.” tabirini kullandı.
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmesi üzere değerli değişimlerin yaşandığını belirten Prof. Guo, “Tüm bu cins değişimler ABD’ye nazaran kabul edilemezdi. Ve ABD’nin Türkiye’ye yaptırımlarına şahit olduk. 1 Ağustos 2018’de ABD Finans Bakanlığı, Pastör Andrew Brunson nedeniyle Türkiye’den iki üst seviye yetkiliye yaptırım uygulandığını açıkladı.” diye konuştu.
Çin’in, darbe teşebbüsünün ardından Türkiye’ye verdiği takviyeye işaret eden Guo, son vakitlerde Türkiye ve ABD’nin tekrar yakınlaşacağına dair söylentilerin kendisini endişelendirdiği, ABD’nin bu yakınlaşma sonucunda Türkiye’yi Çin’i sonlandırmak için kullanacağı değerlendirmesinde bulundu.
“BU GLOBAL TERÖR ÖRGÜTÜNE KARŞI DAHA FAZLA ADIM ATMALIYIZ”
Erhan ise “Uluslararası bir terör örgütü olarak FETÖ” başlıklı konuşmasında, FETÖ’nün yeni kuşak bir terör örgütü olduğunu söz etti.
FETÖ’nün dünya genelindeki eğitim, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla girdiği yapılanmada dini bir cins kamuflaj olarak kullandığına dikkati çeken Erhan, “Bu global terör örgütüne karşı daha fazla adım atmalıyız. ” dedi.
Erhan, FETÖ’nün barışçıl telaffuzları kendi hedeflerine hizmet etmek için kullandığının altını çizerek, hem bu yeni kuşak terör örgütü hem de bu teknikleri kullanabilecek terör örgütlerine karşı Çin dahil bütün ülkelerin tetikte olmaları gerektiğini kaydetti.
Milliyet