Gidişata dair olumsuz bakışta düzelme var. Uğraş makus gidiyor diyenlerin oranı %60’tan %38’e geriledi. Güç günleri geride bıraktık diyenlerin oranı ise %18’den %38’e yükseldi. Haziranın birinci haftasına baktığında daha iyimser hissedenlerin oranı mart sonuna kıyasla 5-6 kat artmış durumda.
Tekrar bir iyimserlik devrine girdik. Lakin bu sefer daha temkinliyiz. Daha evvel de bir kaç sefer deneyim ettiğimiz üzere, hadise sayılarında düşüş gördükçe üzerimizdeki kısıtlamaların gevşemesini istiyoruz, ama bu kere bu gevşeme kademeli bir biçimde olmalı diyenlerin oranı dikkat alımlı. Neredeyse her iki bireyden biri kademeli olağanlaşmayı işaret ediyor.
Sokağa çıkma vakitlerindeki farklı kısıtlamaların büsbütün kalkması gerektiğini düşünenlerin oranı lakin %10 ile %30 ortasında değişiyor.
Yeniden tiyatro, opera, bale ve konser üzere aktifliklerin rastgele bir kısıtlama olmadan yine başlamasına takviye verenlerin oranı da yalnızca %10 civarında. %40’a yakın bir kesim bu etkinliklere yönelik yasakların motamot devam etmesi gerektiğini tabir ederken geri kalan %50’lik kesim tedbirlerimizi alarak etkinliklere yine başlamalıyız diyor. Burada da olağanlaşmanın kademeli olması gerektiğine dair kanaati net olarak görüyoruz.
Bu uzun savaş gösterdi ki kısa vadeli zaferlere aldanmadan çabaya sabırla etmemiz kaide. Ruhsal ve ekonomik münasebetler ile bir an evvel nomalleşmeye muhtaçlığımız var lakin yine başa dönmemek için bunu şuurlu ve planlı yapmaya mecburuz. Önümüzdeki haftaların hızlanan aşı kampanyasının tesiriyle olumlu haberler getirmesini umuyorum. Hem ruh halimizin nasıl olacağı, hem de olağanlaşma takvimimiz buna nazaran belirlenecek.
Milliyet
