Olay, 16 Eylül günü saat 21.00 sıralarında, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pandemi 4 kısmında meydana geldi. Çiftçilikle uğraşan yüzde 55 görme engelli Hasan B., 15 yıldır baktığı kayınvalidesi Iraz M.’yi kızının konutuna gönderdi. Yaklaşık bir ay sonra, 13 Eylül’de Iraz M., üzerine sıcak su dökülünce hastaneye kaldırıldı. Kayınvalidesinin durumunu öğrenmek için hastaneye giden Hasan B., pandemi kısmına kaldırılan Iraz M.’nin yanında refakatçı olarak kalmaya başladı. 16 Eylül günü Sıhhat Bakanlığı’nın kendilerini araması ile kayınvalidesinin koronavirüs olduğunu öğrenen Hasan B., ‘Kaynanam daima öksürüyor. Virüsü bana da bulaştırmasından korkuyorum’ diyerek, yanında kalmak istemedi.
GÜVENLİK VAZİFELİSİ FOTOĞRAFLADI
Refakat edecek öteki kimse olmadığı için Iraz M.’nin yanında kalmaya devam eden Hasan B., teze nazaran onu yastıkla boğmaya çalıştı. Durumu gören hekim, Hasan B.’yi odadan uzaklaştırıp, durumu hastane güvenliğine bildirdi. Hasan B., güvenlik vazifelisi gelmeden yine odaya girip, kayınvalidesinin yüzüne çarşaf örtüp, ağız-burun kısmına da yastık kapatarak beklemeye başladı. Bu sırada gelen güvenlik vazifelisi, odada bu halde bekleyen Hasan B.’nin fotoğrafını çekti. Daha sonra hastaneden ayrılan Hasan B., bir gün sonra meskeninde yakalanarak gözaltına alındı. Hasan B., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. Hasan B. hakkında Vücut bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi taammüden öldürmeye teşebbüs’ suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Hastanede Covid-19 tedavisi gören Iraz M. ise bir müddet sonra ömrünü yitirdi.
20 YIL MAHPUSU İSTENDİ
20 yıla kadar mahpusu istenen Hasan B., Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde birinci defa hakim karşısına çıktı. Hasan B. duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, sanığın yakınları ve o gün olaya müdahale eden hastane çalışanı ile avukatı salonda hazır bulundu.
‘ÖKSÜRÜĞÜ YAYILMASIN DİYE ÇARŞAFI YÜZÜNE KAPATTIM’
Savunmasında kayınvalidesine 15 yıldır kendisinin baktığını, onu öldürmek üzere bir niyeti olamayacağını belirten Hasan B., “Kayınvalideme hastanede bakacak olmayınca yanında ben kaldım. Kayınvalidemin korona olup olmadığını bilmiyordum. Hastanede kayınvalidemin başında beklerken kızım beni telefonla aradı ve anneannesinin koronavirüs testinin olumlu çıktığını söyledi. Ben de hemşire ve doktora sordum. Onlar da ‘pozitif’ dedi. Çok korktum. Kayınvalidemden çekindim. Zira çok kuvvetli öksürüyordu. Etrafa öksürüğü yayılmasın diye çarşafı yüzüne kapattım. Yastığı ağzına yahut yüzüne denk gelecek, nefes alışına mani olacak formda koymadım. Yastığı baş ucuna koydum ki, öksürürken çarşaf üzerinden kaymasın istedim” dedi.
Hasan B.’nin eşi ve yakınları ise sanıktan şikayetçi olmadıklarını söyledi. Duruşmada şahit olarak dinlenen hekim M.S. ise odaya girdiğinde hastanın başının çarşafla örtülü olduğunu, burun ve ağız kısmını kapatacak halde üzerinde yastık olduğunu söyledi. Yastığın hastanın başının altında olması gerektiğine vurgu yapan hekim M.S., konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yatak 45 derecelik açıyla duruyordu. Hastanın başındaki yastığı ve yüzündeki çarşafı kaldırdıktan sonra odadan çıktım ve durumu hemşireye anlattım. Sonrasında güvenlik ve polise haber verildi. Ben odadan çıktıktan sonra sanık yine odaya girmiş. Güvenlik vazifelisi odaya girdiğinde hastanın yüzünün çarşafla örtülü, başında yastık görünce fotoğrafını çekmiş. Ben 10 aydır orada çalışıyorum ve daha evvel bu türlü bir durumla karşılaşmadım” tabirlerini kullandı.
Fotoğrafı çeken ve duruşmada şahit olarak dinlenen güvenlik vazifelisi M.K. de çarşafın hastanın yüzünü kapatacak halde durduğunu, lakin ortadan vakit geçtiği için yastığın hastanın ağzını ve yüzünü kapatacak durumda olup olmadığını hatırlamadığını söz etti.
Sanık avukatı Burak Soybir ise müteveffanın vefat evrakında ‘ölüm nedeni’ olarak bulaşıcı hastalık belirtildiğine dikkat çekerek, “Müvekkilim kendini korumak kastıyla hareket etmiştir. Üzerine örttüğü çarşaf kaymasın diye yastığı hastanın baş kısmına koymuştur. Ayrıyeten müvekkilimin bu türlü bir niyeti olsaydı, oksijene müdahale ederdi. Tahliyesini talep ediyorum” dedi.
Öteki şahitlerin dinlenmesinin akabinde mahkeme, sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verip, yurt dışına çıkma önlemi uygulayarak tahliye etti.
Milliyet
