Anadolu Efes’te 4’üncü dönemini geçiren, 44 numaralı formayı terleten ve Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından fahri hemşehrilik beratı verilen Simon, Malatya’da AA muhabirine, şampiyonluk dönemi, amaçları, Türkiye’deki hayatı ve Malatyalıların kendisine gösterdiği ilgiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Mükemmel bir kulüpte oynadığını belirten Simon, dönemi iki kupayla tamamladıkları için çok keyifli olduklarını bildirdi.
Simon, iki kulvarda da kupa kazanmanın çok manalı olduğunu lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Alabileceğimiz bütün kupaları aldık. Geçen dönemi ise elimizde olmayan nedenlerden ötürü tamamlayamadık ancak Anadolu Efes üzere bir kulüpte oynuyorsanız amaçlarınız daima yüksek olmalı. Ben Krunoslav Simon olarak mesleğimin en iyi ve verimli dönemini geçirdim. Tıpkı vakitte kulüp tarihinin en iyi dönemini yaptık. Bu tarihin bir kesimi olmak hoş lakin daha kıymetlisi bunu devam ettirmek.”
– “Hiçbir vakit bağımı koparmayacağım”
Türkiye’de, İstanbul’da yaşamanın çok hoş olduğunu aktaran Simon, şu sözleri kullandı:
“İnsanların birinci geldiğimiz andan itibaren beni kabullenişleri, misafirperverlikleri ve yaklaşımları çok olumluydu. Ben her vakit İstanbul’da, Türkiye’de geçirdiğim vakitten büyük zevk alıyorum. Benim ayrıyeten burayla duygusal bir bağım var. En küçük kızım Türkiye’de doğdu. Mesleğimi bitirdikten sonra bile etrafımdaki beşerlerle hiçbir vakit bağımı koparmayacağım, her vakit onlarla birlikte olacağım.”
– “Anadolu Efes’te kalmak istiyorum”
Amaçlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Krunoslav Simon, “Kontratımda hala 1 yıl opsiyonum var ve ben her vakit söylediğim üzere Anadolu Efes’te kalmak istiyorum. Anadolu Efes büyük gayeleri olan kulüp. Her vakit en iyi için çaba eden bir kulüp kendi amaçları doğrultusunda planları ne olur bilmiyorum lakin ben kalmak istiyorum.” dedi.
– “Malatya denince aklımda birinci olarak kayısı simgesi canlanıyor”
Krunoslav Simon, 44 numaralı formayı giymesiyle ilgili anısına anlatarak, “İlk geldiğimde 4 numaralı formayı istiyordum lakin kaptanımız Doğuş Balbay giyiyordu. Müsait olmadığı için ben de 44 numarayı giymek istedim. Sonra da beşerler bana ‘Malatyalı’ diye hitap etmeye başladı. 4 yıl evvel birinci geldiğimde latife olarak başladı ancak bugün latifeden çıktı nitekim büyük ve değerli bir şey oldu.” diye konuştu.
Malatya’yla ilgili internette yaptığı araştırmalarda kayısının dikkatini çektiğini lisana getiren Simon, şunları kaydetti:
“Zaten deplasman maçlarına gittiğimde tanımadığım birçok kişi ‘Malatyalı’ lakabım yüzünden bana çok fazla kuru kayısı getirdi. O yüzden Malatya denince aklımda birinci olarak kayısı simgesi canlanıyor. Malatya’ya birinci geldiğim andan itibaren çok etkilendim zira insanların bana karşı nazik ve sıcak kanlı olduklarını gördüm. Misafirperverliklerinden ötürü onlara müteşekkirim. Malatya’ya geldiğim birinci andan beri çok memnunum ve eksiksiz bir gün geçirdim.”
Milliyet