Sabah Gazetesi’nden Nazif Karaman’ın haberine nazaran, İstanbul Beylikdüzü’ndeki bir hoşluk merkezinde botoks operasyonu geçirdikten sonra ölen Kübra Boyraz’la (38) ilgili soruşturmada skandal gerçek ortaya çıktı.
Boyraz’a cerrahi operasyonu gerçekleştiren bireylerin birinin pratisyen doktor, başkasının ilkokul mezunu olduğu tespit edildi.
Hiçbir tıbbi eğitiminin olmamasına karşın Beylikdüzü’ndeki hoşluk merkezinde cerrahi operasyonlara katıldığı sav edilen Erdal D. tutuklandı.
İLKOKUL MEZUNU
Kübra Boyraz, Newlife isimli hoşluk merkezinde botoks operasyonu geçirdikten sonra hayatını kaybetmişti.
Boyraz’ın vefatıyla ilgili soruşturmada çarpıcı gelişmeler yaşanıyor.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada daha evvel emniyet tabirlerinin akabinde hür bırakılan 4 kuşkulu hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
2 kuşkulu İzmir Menemen’de gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden Erdal D. cezaevine gönderilirken, Ömer E. ise isimli denetim kararıyla hür bırakıldı.
Skandalın yaşandığı hoşluk merkezinin sahibi Erdal D.’nin hiçbir tıbbi eğitimi bulunmaması ve ilkokul mezunu olmasına karşın hem hoşluk merkezi işlettiği hem de cerrahi operasyonlara katıldığı argüman edildi.
Hoşluk merkezi ile irtibatlı olduğu için gözaltına alınan K.A. tabirinde merkezin sahibi Erdal D.’yi tabip zannettiğini belirtmesi dikkat cazip bulundu.
K.A. tabirinde “Ben Erdal D.’yi de Ömer E.’yi de tabip olarak biliyordum. Erdal D.’nin tabip olmadığını emniyette öğrendim. Botoks ve estetik işi yaptıklarını biliyorum” dedi.
DOLGUYU DA O YAPTI
Şüphelilerden Öner Ö. beyanlarında Boyraz’a dolgu sürecinin Erdal D. tarafından yapıldığını söyledi.
Erdal D. hakkında Büyükçekmece 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce verilen tutuklama kararının münasebetinde de Boyraz’a dolgu sürecinin Erdal D. tarafından yapıldığı vurgulandı.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında yeni çıkan kanıt ve tabirler üzerine Erdal D., Ömer E. ile Bülent B. ve Öner Ö. hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
Birinci etapta duruşmadan özgür bırakıldıktan sonra ortadan kaybolan Bülent B. ve Öner Ö. aranıyor.
İLAÇ DEĞİL ZEHİR ENJEKTE ETTİLER
Bir toplumsal medya fenomeninin yaptığı tanıtımdan etkilenip botoks yaptıran Armağan Tulpar, vefattan döndü. Tulpar, “Vücuduma zehir enjekte ettiler. Hayatım karardı” dedi
Estetik operasyon gerçekleştiren düzmece tabiplere her gün bir yenisi ekleniyor.
İstanbul Bakırköy’de bir toplumsal medya fenomeninin yaptığı tanıtımdan etkilenerek botoks yaptırmaya giden Ikram Tulpar, yüzüne vurulan iğnelerden sonra mevtten döndü.
FENOMENE İNANDIM
Oturduğum Florya’da bir hoşluk salonu açıldı. Toplumsal medyada salonun reklamını gördüm. Toplumsal medya fenomenleri iyi yerlere masraflar kaliteli yerlere masraflar merdiven altı yerlere gitmezler diye ben oraya gittim.
“Alnında bir çizik var” dediler. “Doktorunuz var mı?” dedim, “Var” dediler. Meryem G. isminde bir tabip geldi. O tabip bana iğne yaptı. Tabip geçersiz çıktı.
İĞNEDEN SONRA KÖTÜLEŞTIM
Meskene gelince yüzüm şişti. Doktora gitmek istedim. Fakat gözüm kapanmak üzere olduğundan yürüyemiyordum. Evimizdeki yardımcı ile birlikte özel hastaneye gittik. Bana iki serum yaptılar.
Hekim “Hasta ölüyor elimizde” dedi. Gözüm kapanıyordu, tabip “Bu durum nefesi de kapatır” dedi. Sonra öteki bir hastanede ağır bakıma aldılar. Ağır bakımda 2 gün kaldım.
15 serum yaptılar. Ben ağır bakımdayken hoşluk merkezi sahibi Zeynep gelip ismini vermemem için lisan dökmüş. Göz perdemde daima kanama oluyor. Bir gözüm nerdeyse yok.
Göz tabibi bile şok oldu. Bedenime zehir enjekte ettiler. Tıbbi olmayan bir ilacı direkt uyuşturmadan yüzüme enjekte ettiler. Hayatım karardı. Artık tazminat davası açtım. Kazanırsam Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağım.
Milliyet
