Gökhan Karakaş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC Anayasa Mahkemesi’nin Kuran kurslarını kapatma kararına yansısı çok sert oldu. “Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın laikliği öğrenmesi lazım” diyen Erdoğan, Oradaki birtakım sendikaların, dinden uzak sendikaların, din düşmanı sendikaların attığı adımları, bizim de kabul etmemiz mümkün değildir” biçiminde konuştu.
Cuma namazını Vahdettin Köşkü girişindeki Kerem Aydınlar Camii’nde kılan Erdoğan, gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı. KKTC Anayasa Mahkemesi’nin Kuran kurslarını kapatma kararını yorumlayan Erdoğan, laikliğin mahkeme lideri tarafından öğrenilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın yapmış olduğu açıklamayı bizim kabul etmemiz mümkün değil. Öncelikle Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın laikliği öğrenmesi lazım. Türkiye’de şu anda laikliğin uygulaması nedir, bunu da öğrenmesi lazım. Şayet hal değişti, değişti… Hal değişmediği taktirde biz bilhassa Kuzey Kıbrıs’ta inanç özgürlüğü noktasında, oradaki yavrularımızın Kuran eğitimi noktasında, onların eğitimine mani teşkil edecek adımların atılmasına asla müsamaha edemeyiz.”
‘Türkiye’de neyse’
Türkiye’de din eğitimi, öğretimi noktasında bu çeşit şeyler çözüldüğünü belirten Erdoğan yansısını şöyle sürdürdü: “Laiklik anlayışı onların anladığı üzere değildir. Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir. Kuzey Kıbrıs artık uygulamalarıyla, her şeyiyle Türkiye’deki uygulamalar neyse, bunları uygulama safhasına geçirmek durumundadır. Oradaki birtakım sendikaların, dinden uzak sendikaların, din düşmanı sendikaların attığı adımları, bizim de kabul etmemiz mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi Lideri bu yanlışından hızla dönmelidir. Dönmediği taktirde, bizim atacağımız adımlar da bundan sonraki süreçte farklı olacaktır. Bunu da bilmeleri gerekir. Lider Yardımcım Fuat Beyefendi (Oktay) de Ersin Bey’le (Tatar) görüşerek bu işin düzeltilmesi konusunda gerekli adımların atılmasını kendisine bildirecektir. Ben de süreci takip ediyorum. Duruma nazaran bizler de adımlarımızı atacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar Çengelköy Polis Merkezi’nde iftar yaptı. İftara İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş da katıldı.
‘Bakanımız haddini bildirdi’
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın evvelki akşam Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında kelamlarının sorulması üzerine de Erdoğan, “Sayın Bakanımızla görüşmeden evvel ben kabul etmiştim kendisini. Görüşmemizde aslında çok sıcak bir hava içerisinde bir görüşme yaptık. Lakin Dışişleri Bakanımızla yaptıkları görüşmedeyse maalesef iş çok daha farklı bir tabana kaydı. Dışişleri Bakanımız, Dendias’ın bu tavrı karşısında ona haddini bildirdi. Daha yumuşak da olamazdı. O da aslında, millet olarak, ülke olarak bize yakışmazdı. Gereken yaklaşımı, gereken değerlendirmeyi yapmak suretiyle işi bitirmiş oldular” yorumunu yaptı.
Erdoğan Türkiye-Yunanistan bağlantıları hakkında da şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir taraftan bir ahenk süreci olsun, bir taraftan Türkiye-Yunanistan ortasında, ben kendisine de söyledim, ‘Aramıza diğerlerini sokmayalım’. ‘AB, şu, bu bunlar girmesin’. Biz iki komşu ülke ve tarih itibariyle de çok farklı yaklaşımları olan, sıcak münasebetleri olan iki ülkeyiz. Bugün 150 bin civarında soydaşımız, Batı Trakya’da yaşıyor. Bunlar bir şeyi tabir ediyor. Birebir biçimde sizin bizimle olan ilişkileriniz devam ediyor. Bakın dün, İstanbul’a geldiniz. Sayın Patrik’le görüşmeniz oldu. Ve buradaki Rum vatandaşlarımızın temsilcileriyle görüşmeleriniz oldu. Bunlar bizim için olumlu yaklaşımlar. Lakin nedense siz bizim 150 bin soydaşımıza, maalesef Yunanistan’da gerekli vatandaşlık ilgisini göstermiyorsunuz. Göstermediğiniz üzere, oradaki baş müftülük olayında, hala baş müftüyü, kalkıp siz kendiniz atıyorsunuz. Bir kere oradaki baş müftüyü sizin atama hakkınız Lozan’a nazaran yok. Bunlar bir sefer aramızdaki milletlerarası hukuka da muhalif. Bunun düzelmesi lazım. ”
‘İsrail İslam düşmanlığı yapıyor’
İsrail’in Gazze’ye saldırısının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “İsrail’in İslam düşmanlığını biliyoruz. Maalesef İsrail idaresi bu huylarından vazgeçmiyor. Bu din düşmanlığı, İslam’a karşı olan düşmanlığını istiyoruz ki tüm insanlık daha yakından takip etsin ve ona nazaran de bunların değerlendirmesini yapsın. Biz natürel ister istemez İsrail bu halini devam ettirdiği sürece ikili münasebetlerimizin de istek edilen düzeye gelmesi mümkün olmuyor” açıklaması yaptı.
‘Kanal İstanbul için birinci adımı haziranda atıyoruz’
Erdoğan, gündemin sıcak konusu Kanal İstanbul’a ait soruyu şöyle yanıtladı: “Muhalefetin işi gücü bu ülkede rastgele bir şeyi, güzel bir işi yaptırmamak. Biz, birinci adımı inşallah kanal üzerinden geçecek köprülerin adımını atalım istiyoruz. Birinci etapta planlanan 6 tane köprü, bunun 7 olma durumu da var. Şu anda projelendirmede bu adımlar atıldı. Ve inşallah köprülerden bir adedinin adımını haziranda atacağız. Şu an itibariyle de Ulaştırma Bakanlığımız, Etraf Şehircilik Bakanlığımız, hızla adımı atıp ve sahiplendirme, sahiplendirmeyle birlikte de inşallah, bu adımı atıp, temeli atacağız. Bu köprülerle birlikte bir kere kanalın her iki yanından sürecin başlaması kıymet arz ediyor… Burada global sermayeden; yerli sermayeden de bu işe girecek olanlar var. Yahut da konsorsiyum olarak yalnızca Türkiye’den bu işi yürütecek olanlar olabilir. Bir başka taraftan da tabi, dış kredi yahut tamimiyle içerden bu işi yapmak suretiyle adımı atmak da kelam konusu.”
Milliyet
