Milliyetçi Hareket Partisi Genel Lideri Devlet Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 82’nci vefat yıldönümü nedeniyle bir ileti yayınladı. Bahçeli, yayınladığı iletide şu tabirlere yer verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu Önderi, Türk milletinin kurtuluş simgesi, Ulusal Mücadele’nin yol başçısı, birinci Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin üzerinden 82 uzun yıl geçmiştir. Geride kalan bu denli vakte karşın, milletimizin aziz anısına yönelik hürmet ve hasreti hiç azalmamış, tersine yapıtlarına, fikirlerine ve kutlu mirasına duyulan sevgi ve sadakat istikrarlı halde artmıştır. Şu kelamı bu kapsamdaki çarpıcı gerçeğin itiraf ve tabiri niteliğindedir: ‘Beni görmek demek kesinlikle yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim hislerimi anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.’ Atatürk, az vakitte çok ve büyük işler yapmış, hakikaten bu işlerin en büyüğü de temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Büyük bir kumandan olduğu kadar muktedir bir siyasetçi, yetenekli bir diplomasi ustası, müstesna bir devlet adamı olarak milletimizin gönlünde taht kurmuştur. Akılla, azimle, yürekle sabırla, inançla ve ulusal bir stratejiyle önüne çıkan yahut çıkarılan bütün manileri birer birer aşmış, belirlediği maksatlara ulaşmasını bilmiştir. Hayatı cepheden cepheye koşarak geçmiş, inanmış uğraşıyla her türlü mihnete, her türlü meskenet ve miskinliğe set çekmiş, duvar örmüştür. Onu anlamak demek Türkiye Cumhuriyeti’ni anlatmak demektir. Onu tanımak demek geçmişle geleceği, istiklal ile istikbali, huzur ile refahı aydınlık bir ufukta buluşturmak, milletin ruh köküyle birleştirmek demektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin iftiharı olmakla birlikte ortak pahası, ortak iradesi, ortak seslenişidir. Hala manda ve himaye düşü kuranlar, geleceği oburlarının inisiyatif ve iradesinde görenler hiç kuşkusuz ona yabancı olanlar, onun karşı mevziisinde duruş sergileyenlerdir. Teslimiyetçiliğin anaforuna düşenler, emperyalist senaryolara bel bağlayanlar onun unsurlarıyla çatışan, onun emanetleriyle çelişen karanlık odaklardır. İcazetli zihniyetlerin, sömürgeleşmiş vücutların, işbirlikçi beyinlerin, ihanete refakat eden çevrelerin, bunların yanı sıra emperyalist mihrakların gözüne girmek için fırsat kollayan bereketsizlerin Aziz Atatürk’ü özümsemeleri, hakkını teslim etmeleri mümkün değildir. Onun karakteri bağımsızlıkla bezenmiştir. Onun tarihi kararları milletine beslediği engin sevdasıyla bilenmiş, ulusal hâkimiyete yönelik tam bağlılığıyla perçinlenmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk yılmayan bir meziyete, yenilmeyen bir meşrebe sahiptir. Zira karamsarlık ve ümitsizlik onun mizacında görülmemiş, asla yer bulamamıştır. En sıkıntı vakitlerde bile milletine güvenerek ateşin içinden çıkmayı başarmış, hiçbir dayatmaya, hiçbir akına, hiçbir imkânsızlığa boyun bükmemiştir. Naçiz bedeni toprak olsa da, en büyük yapıtım dediği Türkiye Cumhuriyeti sonuna kadar yaşayacak, sonsuza kadar var olacaktır. Prensipleriyle, davalarıyla, ülke sevgisiyle sembolleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin göz parıltısı, nabız atışı, kahramanlık sedası olarak hayranlıkla anılacak, her vakit da öncü, başkan ve örnek vasfını koruma edecektir. Bu his ve niyetlerle Aziz Atatürk’ü vefatının 82’nci yıldönümünde rahmetle, minnetle ve hürmetle yad ediyorum. Cenab-ı Allah ondan razı olsun diyorum. Niyazım odur ki, ruhu şad, yeri da cennet olsun.”
Milliyet
