Şentop, TBMM’nin himayesinde Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) iş birliğinde “Bir Asrı Geçen Birikimle Misak-ı Milli’ye Tekrar Bakmak” temasıyla MSGSÜ Fındıklı Yerleşkesinde düzenlenen Misak-ı Ulusal Anma Programı’nda konuştu.
Her köşesi tarih kokan bir yerde bulunulduğunu lisana getiren Şentop, bulunulan yerin birinci parlamento olan Meclis-i Mebusan’a yedi yıl hizmet veren bina olduğunu, Misak-ı Milli’nin de 101 yıl evvel 28 Ocak 1920’de bu salonda kabul edildiğini hatırlattı. Şentop, “Misak-ı Milli’nin kabulü, ulusal uğraş tarihimiz açısından son derecede kıymetli olmasına karşın maalesef mahiyeti ve tarihi değeri üzerinde hakkıyla durulmamıştır. Meğer Misak-ı Ulusal; milletimizin haklı çabasının münasebetlerini ve tekniğini açıkça ortaya koyduğu, tüm dünyaya ve bilhassa işgalci emperyal güçlere karşı ilan ettiği bir istiklal bildirisidir… Koruyacağımız, hak sav edeceğimiz sonlar, Misak-ı Ulusal ile çizilmiştir” diye konuştu.
‘Hayalci değiliz’
Bugün ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan sıkıntıları, Misak-ı Ulusal temelinde tekrar ele almak, problemlerin tahlilinde Misak-ı Milli’de kabul edilen prensiplerden yola çıkmak gerektiğini söyleyen Şentop, şunlara kaydetti: “Devlet olarak takip ettiğimiz siyaseti kimileri ‘Yeni Osmanlıcılık’ diye eleştiriyor. Evet Osmanlı’yı seviyoruz ve gururla anıyoruz. Tarihte kurduğumuz en kudretli devletimiz… Lakin kimileri paranoyak bir biçimde bizi Osmanlı’yı kurmaya çalışmakla itham ediyorlar. Hayalci değiliz, hayal kurmuyoruz. Realpolitiğin farkındayız. Lakin Türkiye’nin memleketler arası hukuktan kaynaklanan haklarını, legal hukukunu korumakta ve savunmakta sonuna kadar kararlıyız.”
Milliyet
