İhsan Dindar – milliyet.com.tr / [email protected]
Neredeyse dünyanın tamamı meskenlere kapanmış durumda. Bu dönemi ansıl geçiriyorsunuz?
Her nasılsa gerçeküstü bir his olarak başlayan bu şey neredeyse olağan bir hale geldi. Fakat şikayet edemem, İzlanda’da epey iyi durumdayız. Tekrar de seyahat etmeyi çok özledim. Bu, muhtemelen son 10 yıldır tek bir yerde kaldığım en uzun müddet.
“some kind of peace” albümünüzü geçtiğimiz yıl yayımladınız. Bu albüme biraz da sahip olduğu atmosferden dolayı bir “pandemic periyodu çalışması” diyebilir miyiz? Siz nasıl tanımlamayı tercih ediyorsunuz?
Yazma ve kayıt sürecinde bunun bir “covid-albüm” olarak hatırlanmasını hakikaten istemediğimin farkındaydım. Pandemi başladığında kayıtlarımın yarısından fazlasını gerçekleştirmiştim. Nihayet albüm ortaya çıktığında, insanların dünyanın mevcut durumuyla kendilerini ne kadar alakalı hissettiklerini görmek beni memnun etti. Fakat umarım bundan 10 yıl sonra kimse Covid ile “some kind of peace” ortasında bir bağ kurmaz.
Dijital platformlardaki odaklanma listelerine baktığımızda minimal ve neo-klasik çeşitlerinin hakimiyetini görüyoruz. Odaklanma ve bu cinsler ortasında bir bağ var mı sizce? Bu müzikler odaklanmayı kolaylaştırıyor mu?
Aslında insanların genel manada neleri sevdikleri üzerine bir genelleme yapmak hayli sıkıntı. Lakin yeniden de ben sakin müzik ile sakin bir beyin ortasında bağı görüyorum. Bu da elbette bir şeye odaklanmak için gereksiniminiz olan şey manasına da geliyor.
Yakın vakitte Alice Sara Ott ile bir Chopin albüm kaydı gerçekleştirmiştiniz. Önümüzdeki süreçte yeni bir klasik müzik projesi gündeminizde yer alıyor mu?
Yakın bir gelecek için bu türlü bir planım yok. Chopin’in kalbimde çok çok özel bir yeri var. Fakat elbette gibisi formda çok sayıda bestekar mevcut. Ancak yeniden de hiçbir projeden bahsettiğiniz albüm kaydım kadar bir ilham almadığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Pandemi sürecinin bir gerçeği olarak çevrimiçi konserler revaçta. Kuvvetli PSM Online platformunda yer alacak konseriniz büyük bir heyecan yarattı. Bu performans nasıl bir içeriğe sahip olacak?
“some kind of peace” albümündeki modüllerin tartıda olduğu bir kaydı birinci defa dinleyicilerle buluşturuyoruz. Bu kaydı yapmak hem acı hem tatlı bir tecrübe oldu. Zira o devirde birebir vakitte ağır bir turne programının tam ortasında yer alıyorduk.
İki yıl evvel Şiddetli PSM’de büyük gören bir performans gerçekleştirmiştiniz. Türkiye’de aslında çok seviliyorsunuz. Izleyicilerle etkileşim kurmayı seven biri olarak şu son bir yıldaki konsersizlik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şu an için yapabildiğimiz tek şey bunun üzere görsel kayıtlar gerçekleştirmek. Üstelik çok da iyi kayıtlar gerçekleştiriyoruz. Fakat bunların hiçbiri elbette izleyicinin karşısında çalıp onunla etkileşim kurmanın yerini tutamaz. Orada performans sergileyen ile dinkeyici ortasında bir etkileşim kelam konusu; ki bu öbür bir halde yine üretilemez. Olabildiğince kısa müddette salonlara inançlı ve sağlıklı bir biçimde dönebilmeyi umuyorum.
Son olarak Türkiye’deki dinleyicilerinize bir bildiriniz var mı?
Herkesin bu sıkıntı vakitlerde sağlıklı ve inançlı bir olmasını ümit ediyorum. Kuzeyden sevgiler.
Milliyet
