ATTİLA GÖKÇE
Kuyumcu terazisiyle madalya tartısına girişip altın, gümüş, bronz ve total hesapları yaparsak, Tokyo 2020’nin sonuçları her bakımdan büyük bir muvaffakiyettir. Londra 1948, sayısal manada 6 altın, 4 gümüş, 2 bronzla toplam 12 madalyalık bir özgül yüke sahipti. Ülkeler madalya klasmanında Türkiye 7. sıradaydı. Kazandığımız altın, gümüş madalyaların tamamı, 2 bronzun 1’i de tek branştan, güreşten, elde edilmişti. Güreş dışında kazandığımız tek bronz madalya ise üç adım uzun atlamada Ruhi Sarıalp’ten geldi. Tokyo 1964’de Türkiye 2 altın, 3 gümüş, 1 bronz madalya kazandı. Toplam 6 madalya… Ülkeler sıralamasında on altıncılık… Tokyo 2020’nin sonuçları ise toplamda Londra 1948’in tekrarı üzere gözükebilir. 1948-2021 ortasında madalya sayısında umduğumuzun gerisinde kaldık. Muvaffakiyet gösterdiğimiz, kıymetli spor yıldızlarıyla dünya çapında alkışlandığımız olimpiyatlar da yaşandı. Yeniden de eğri oturup gerçek konuşalım: Daha çok spor kısmı, daha çok final, daha çok bayan sportmen. İşte Tokyo 2020’yi büyük muvaffakiyete taşıyan gerçekler. Tekrar de bu sayılar, ne palavra söyleyelim, bizim beklentimizin altında. Kendi adıma 18 madalya varsayım etmiştim. 4 altın, 5 gümüş, 9 bronz… Elbette hayal kırıklıklarımız da oldu. Bilhassa güreşte ve tekvandoda beklediğimiz altın madalyaları alamadık. Olimpiyat oyunlarında kazandığınız madalyalar kadar kıymetli bir diğer kıymet de var: Kaç atletle final çeşitlerine çıktınız? Kaç kolda kaç atletiniz final karşılaşması yaptı? Bu türlü bakarsak, hiç madalya kazanamadığımız atletizmde ümit veren hoş yarışlara şahit olduk. Ramil Guliyev, 200 metrede yarı final koştu ve 2017 dünya şampiyonluğunun tesadüf olmadığını gösterdi. Yasmani Copello Escobar 400 metre engellide elemeleri 49.00, yarı finali 47.88, finali ise 47.81 saniye ile bitirdi. Her kademede daha süratli koşup altıncı oldu. Başarılıydı. Sırıkla atlamada Ersu Şaşma, 5.65’le finale kaldı. Finalde 5.80’i aşamadı, 10. oldu. Oyunlardan bir mühlet evvel antrenörü Halil İbrahim Çömlekçi’nin beklenmeyen vefatı karşısında şoke olan Ersu, ailesinin ve Çömlekçi’nin eşiyle oğlunun motive etmesiyle yarışlara hazırlanmıştı. 38 yaşında 5. olimpiyatına katılıp çekiç atmada 76.76 metre ile finale kalan Eşref Apak, 76.71’lik atışıyla 9. oldu. Üç adım atlamada Necati Er, 17.13. m ile finale kaldı. Finalde 17.25’lik atlayış yaptı ve olimpiyatı 6. sırada bitirdi. Bayanlarda başarılı ciritçimiz Eda Tuğsuz, 4. Oldu. 64 metrelik başarılı bir atış yapan Tuğsuz, Avustralyalı Barber’in 64.56’lık atışından sonra madalyayı kaçırdı. Tokyo 2020’de grup sporlarında voleybolcu kızlarımız da vardı. Ağlattılar fakat utandırmadılar. Tokyo 1964’den Tokyo 2020’ye bakalım. 2 altın, 3 gümüş 1 bronz. Ortadan geçen 57 yılda Tokyo’ya dönüşümüz harika olmuş. İki altın, iki gümüş, 9 bronz… Bu muvaffakiyet alkışlanır.
Yelkencinin macerası: Rüzgara, beşere, vakte karşı
Metin Akdurak. Eşrefpaşa’dan İzmir Körfezi’ne bakar, hayıflanırmış: “Yani ben bu denizi daima bu türlü uzaktan mı seyredeceğim!” Metin Akdurak. Eşrefpaşa’dan İzmir Körfezi’ne bakar, hayıflanırmış: “ Yani ben bu denizi daima bu türlü uzaktan mı seyredeceğim!”Genç heyecanları onu Göztepe Kulübü yelken şubesine götürmüş. Türk yelkenciliğinin ölümsüz kahramanlarından Haluk Kalkış’la dost olmuşlar. Periyodun Yelken Federasyonu Lideri Orhan Latife, onları Ulusal Takım’a almış. Flying Dutchman’de sabahtan akşama kadar Ege’nin tuzlu sularına bata çıka idman yapmışlar. Tokyo’da kulisler dönmüş. Haluk Kalkış’ı Finn sınıfına ayırmışlar. Metin Akdurak ile Erdoğan Arsal gereğince idman yapmadan katıldıkları yarışları 20. sırada tamamlamışlar. Haluk Kalkış da Finn sınıfında 25. olmuş. Sonrasında Metin Akdurak hiç kopmamış yelkenden. Oğlu Rebii’ye aktarmış bu sevgiyi. Gelini Hasret Akdurak da yelkenci. Türkiye Yelken Federasyonu Lideri… Metin Akdurak’ın hasreti, 1964’de yelken bastığı Enoshima’yı 2020’de tekrar görmek, Tokyo 2020’yi yerinde izlemekti. Pandemi nedeniyle oraya gidemedi. Ancak gün be gün, saat be saat yelkencileri izledi. Peki bizim yelkenciler ne yaptılar? Ateş-Deniz Çınar kardeşler (470) 4. sefer olimpiyata katıldılar. Madalya yarışlarında 10. oldular. Alican Kaynar 3. sefer, katıldığı olimpiyatta madalya yarışına katılıp 8. bitirdi. Rüzgâr sörfünde Dilara Uralp ve Onur Cavit Biriz 2. defa, olimpiyat oyunlarında gayret ettiler, elendiler. Ecem Hoş, Laser Radyal’de 20. oldu. Beste Kaynakçı ve Okyanus Arıkan birinci kere katıldıkları Tokyo’da, birinci defa 470 bayanlarda ülkemizi temsil ettiler. Baba Gürbüz Arıkan, kızı Okyanus’un macerasını Urla Devlet Hastanesi’nde kovid 19 tedavisi gördüğü koğuştan izledi. Biri Tokyo’dan, başkası de hastaneden tıpkı gün çıkıp meskene döndüler. Metin Akdurak’a dönersek… Dünyada ve Türkiye’de yelkenciliğin geliştiğini, fakat ülke genelinde gereğince yayılmadığını rekabetin ağırlaşmadığını söylüyor. Daha çok kulüp, daha çok genç, daha çok tekne istiyor!
“Paris için ümit var”
Atletizmin dünya çapındaki seçkin otoritelerinden Nejat Kök, Tokyo 2020’de yarışan dört atletimizin final kümelerine kalmasını “önemli bir başarı” olarak yorumladı. Kök, erkekler 400 metre engellide Yasmani Capello Escobar’ın elemelerde 49.00 saniye ile ikinci sıradan yarı finale kaldığını, o yarışlarda da 47.88’le üçüncülüğü elde ederek finale yükseldiğini hatırlatarak, “Finalde 47.81’le daha iyi bir derece yapıp altıncı olması olağan. Başarılı sayılabilir” dedi. Kök’ün vurgulamak istediği değerli muvaffakiyetler da şunlar: “Ersu Şaşma’nın sırıkla yüksek atlamada 5.65’le finale yükselmesi, yaşadığı sıkıntı süreç dikkate alınırsa gelecek ismine umut veren bir olaydır. 5.70 m. ile elde ettiği onunculuk küçümsenmemeli. Eşref Apak’ın dokuzunculuğu, yaşına ve deneyimine nazaran takdir edilmeli. Üç adım uzun atlamada
Necati Er’in Ruhi Sarıalp’ten (Londra 1948) 73 yıl sonra finale kalması hepimizi çok duygulandırdı. Finaldeki
17.25 metrelik atlayışı ile 6. olması muvaffakiyettir. Bayanlar cirit atmada Eda Tuğsuz’un 64 metrelik atışıyla dördüncü olması alkışlanacak bir sonuçtur.” Nejat Kök’e gelecek olimpiyatta yer alabilecek sportmenlerin nasıl hazırlanması gerektiğini de sorduk. Şöyle yanıtladı: “Bu atletler Türkiye’den yetişen çocuklar. Yurtdışındaki hocalara gitmeleri gerekmez. Bugünkü antrenörleriyle çalışma programına devam
ederek kendilerini geliştirebilirler. Onların Paris’te başarılı olacağını düşünüyorum.”
Tonton teyze ve tıfıl
Avustralyalı Mary Hanna, Tokyo 2020’de uğraş eden en yaşlı atlet: Tam 66 yaşında. O bir binici, dresaj (at terbiyesi) kolunda yarışıyor. Bugüne kadar 6 olimpiyatta gayret etmiş, “Paris’te yedinciye hazırlanacağım” diyor. En genç yarışçı ise 12 yaşındaki kay kay sportmeni Japon Kokona Hiraki…
Kısa adım taktik mi, kusur mu?
Bayanlar üç adım uzun atlamada Venezuelalı Yulimar Rojas’ın 15.67 metrelik dünya rekorundan sonra futbol tahlilleriyle tanınan usta bir yorumcu, “Bak, burada ikinci adımı bilhassa kısa atıyor. Tahminen de bu bir taktik” dedi. Sonrasında atletizm uzmanı Şevket Furkan Erbay şu yorumu yaptı: “Bu kız koşmayı bilmiyor. İkinci adımı uzun atsa, yanlışsız koşsa 16’yı aşmak işten değildi.”
Madalyayı aldı babasıyla tanışacak
Erkekler 100 m. finalinde ABD-Jamaika tartışmaları yapılırken, İtalyan Lemont Marcell Jacobs 9.80’lik derecesiyle altın madalyayı kazandı. Baba Amerikalı, anne İtalyan. Jacobs 6 aylıkken ayrılmışlar. Şampiyon İtalya’da büyümüş. Babasını hiç görmemiş. Yarışlardan birkaç gün evvel telefonda konuşmuşlar. Artık baba-oğul madalyalı tanışma merasimine (!) hazırlanıyor.
Milliyet