Bakan Kurum, Etraf ve Tabiat Varlıkları Konseyi ile ‘Covid-19 Salgını ve Etrafımızın Geleceği’ bahisli içtimada bir araya geldi. Bakan Kurum, Konseyin çok kritik bir süreçte kurulduğunu belirterek, “Pandemi sürecinde de gördük ki; aziz milletimizin sıhhatini müdafaanın yolu, etraf sıhhatini korumaktan, doğal meydanları, tabiat varlıklarımızı korumaktan geçiyor. Covid-19 bizlere, insan-çevre-sağlık üçgeninin birbirleriyle ne denli bağlı olduğunu görme imkânı verdi. Korona salgını ile dünya sessizliğe büründü. En büyük insan faaliyetleri olan sanayi durdu, üretim azaldı, ulaşım durma noktasına geldi” diye konuştu.
‘KARAYOLU TRAFİĞİNDE YÜZDE 50, HAVACILIKTA YÜZDE 60 AZALMA’
Bakan Kurum, salgının ekonomiyi ve toplumsal hayatı olumsuz etkilerken; etraf ve doğal istikrar için adeta ‘istenmeden ortaya çıkan doğal bir deney’ olduğunu belirtti. Bakan Kurum, “Geçtiğimiz son 4 ayda yaşlanan dünyamız adeta nefes aldı. Havamız ve sularımız süratle temizlendi. Hayatın 7-24 devam ettiği kentler adeta birer ‘cıttaslow’ yani ‘yavaş şehir’ oldular. Karayolu trafiğinde yüzde 50, havacılıkta yüzde 60 nispetinde azalma yaşandı. Global çapta yenilenebilir kaynaklara olan talep arttı. Salgın üzere üzücü bir sebeple de olsa, iklim değişikliği, öbür bir sözle iklim bozulması ile savaş için gerekli olan değişimin aslında mümkün olabileceğini görmüş olduk” diye konuştu.
‘HEDEFİMİZ 81 MİLYON METREKARE YEŞİL ALAN’
Bakan Kurum, bakanlık olarak yaptıkları modellemeler sonucunda; ulaşımdan kaynaklanan hava kirleticileri ölçülerinin yaklaşık yüzde 85 orantısında azaldığını tespit ettiklerini kaydetti. Bakan Kurum, şöyle konuştu:
“Covid-19 salgını; iklim değişikliğine koordinasyon için, etrafımızı ve tabiatımızı sürdürülebilir siyasetlerle geliştirmemiz için ne kadar çok gayret göstermemiz gerektiğini, değişimi süratlice başarmamız gerektiğini gözlerimizin önüne sermiştir. Türkiye; etrafıyla, doğal sahalarıyla, müdafaa yerleri, ekolojik koridorları, kent içi yeşil ortamları, sıfır atık girişimi, millet bahçeleri ve yenilenebilir güç kaynaklarıyla her türlü salgına karşı hazır olacaktır. Salgın sonrası yeni dünya nizamında; Türkiye’yi bir uçtan bir uca yeşil ağlarla öreceğimiz ekolojik koridorlar, yeşil hatlar, yeşil yollar oluşturuyoruz. 22 bölgemizde tatbike başladığımız ekolojik koridorlar; gölleri, doğal yerleri, ulusal parkları, akarsuları, bisiklet yolları ve millet bahçelerini birbirine bağlayacak. Ekolojik koridorların değerli bir modülü olan millet bahçesi girişimlerimizin açılışlarını gerçekleştirmeye başladık. Bugün 23 adedini açtık, devam eden 184 adet millet bahçesi girişimimiz var. Bittiği devir 81 vilayetimizde en az bir millet bahçesi yapmak istiyoruz. Amacımız 81 milyon metrekare yeşil alan inşası gerçekleştirmek ve kentlerimizde bu 22 adet ekolojik koridoru da oluşturmaktır. Pandemi sürecinde görüldü ki doğal meydanlar, virüsün yayılmasını engelliyor, adeta bir tampon tesiri gösteriyor. Bu sebeple; korunan alan büyüklüğümüzü OECD ortalaması olan yüzde 17’ye çıkarmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
‘TÜM DOĞAL SAHALARIMIZI EDEBİMİZLE KORUYACAĞIZ’
Bakan Kurum, bir gazetecinin DÜZGÜN Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur’un Salda Gölü ilgili reaksiyon çeken açıklamasını hatırlatması üzerine ise “Bizim en büyük mirasımız evlatlarımıza bırakacağımız edeptir. Ben milletvekilimizin hele hele bir bayan milletvekilimizin yapmış olduğu açıklamayı esefle kınıyorum. Biz Salda’mızı da Türkiye’deki tüm doğal yerlerimizi da edebimizle koruyacağız. Gelecek nesillere bize bırakılmış mirasları çocuklarımıza koruyarak aktaracağız. Vekilimize de tavsiyemiz edebini müdafaasıdır ve çocuklarımıza örnek bir davranış sergilemesidir” tabirlerini kullandı.
Milliyet