Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Kabine toplantımızın birinci ve en değerli konusu koronavirüs salgınındaki gelişmelerdi. Salgın maalesef ülkemizde de tesirli oluyor. Hadise sayılarının 30 bine dayanmış olması hepimizin çok daha dikkatli ve sabırlı davranması gerektiğini gösteriyor.
Vatandaşlarımızdan ricam öncelikle TAMAM diye tabir ettiğimiz paklık, maske, aralık kurallarına en sıkı formda riayet etmeleridir. Salgın önlemlerine de harfiyen uyulmasını bekliyoruz. Tüm vatandaşlarımızın salgın tehdit olmaktan çıkana kadar mecbur kalmadıkça kalabalığa karışmamalarını istiyoruz.
Şimdi kesin tedavisi bulunamayan salgına karşı en tesirli önlem kendimizi korumaktadır.
Mevsim itibariyle soğuk algınlığı ve gribin de artması sıhhat sistemimizdeki yükü ağırlaştırmıştır. Hastanelerimizdeki doluluk oranlarını ne kadar aşağıda tutabilirsek salgınla uğraşta kendimizi o derece inançta hissederiz.
Birçok gayretlerden algının akıyla çıkan Türkiye salgın karşısında verdiği çabayı de Allah’ın müsaadesiyle kesinlikle kazanacaktır.
Aşı sürecinin de başlamasıyla denetimli ve yönetilmesi daha kolay uğraşa gireceğiz.
Aşı konusunda dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Birinci etapta 50 milyon dozluk bir mutabakat yapmış bulunuyoruz. Vatandaşlarımız rastgele bir fiyat ödemeden aşıya erişebileceklerdir. Önümüzdeki aydan itibaren sıhhat çalışanlarından başlayarak bu aşının uygulaması yapılacaktır.
Yerli aşı çalışmalarını da gün gün izliyoruz.
İŞTE YENİ ÖNLEM KARARLARI
Kabine toplantımızda ek önlemleri istişare ettik.
Hafta içi her gün gece saat 21 ile sabah 5 ortasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır. Bu kısıtlama hafta sonları cuma akşamı 21’den pazartesi sabahı 5’e kadar kesintisiz devam edecektir. Cumartesi pazar artık evlerimizdeyiz. Üretim tedarik lojistik sıhhat tarım orman üzere genelgede yer alacak bölümler bu kapsamın dışındadır.
Market kasap üzere işletmeler ile konuta paket servisi verecek yerler hafta sonu kısıtlamasının dışındadır.
Restoranlar paket servisi dışında hizmet veremeyecektir.
Daha evvelki genelgelerde belirtilen istisnalar hariç, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı, toplu taşıma araçlarını kullanamayacak.
Konutlarda gün, mevlit, taziye, yılbaşı kutlaması üzere insanların bir ortaya geleceği etkinlikler yapılamayacaktır.
Cenaze namazları yakınları dahil en fazla 30 bireyle kılınacak nikahlar bu sayıyı geçemeyecektir.
Her alışveriş merkezi ve semt pazarı için tıpkı anda kabul edebilecekleri müşteri sayısını tek tek belirleyecektir.
Hamam, sauna, masaj salonu, yüzme havuzu lunapark üzere yerler faaliyetlerine orta verecektir.
Alışveriş merkezlerine girişlerinde HES kod uygulamasına geçilecektir.
Ana sınıfı ve gibisi eğitim kurumlarının faaliyetlerine orta verilecektir.
Kalabalık caddeler ile meydanlara girebilecek kişi sayısı sınırlanabilecektir.
50 şahıstan fazla olan iş yerlerinde, iş yeri tabibinin nezaretinde mevcut iş sıhhati ve güvenliği uzmanı tarafından salgın önlemlerinin uygulaması sıkı bir formda denetlenecektir.
Erdoğan, koronavirüs önlemlerinin İçişleri Bakanlığı genelgesiyle düzenleneceğini ve salı gününden itibaren uygulanacağını bildirdi.
Tüm bu önlemlerin ülkemizi hayırlara vesile olmasını diliyorum.
‘TSK’YI GAYE ALAN ZİHNİYET ULUSAL GÜVENLİK PROBLEMİ HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR’
Hayata geçirdiğimiz bağımsız onurlu ve vicdanlı siyasetler sebebiyle içerde ve dışarda yaşadığımız hücumları Allah’ın yardımı ve milletimin takviyesiyle boşa çıkartıyoruz. Ülke ve millet olarak bunların hepsini de göğüslemeye hazırız. Bizi asıl üzen içerde karşımıza çıkan tuhaf görünümdür. Bunlar çok konuşur ancak aslında hiçbir şey söylemez. Bunlar dünyayı çok bilir üzere davranır fakat hiçbir şeyden haberi yoktur. Bunlar daima bağırır fakat hiç dinlemez. Bunlar demokrasiyi milletin iradesinde değil yurt dışından gelen sinyallerden arar. Ülkemizin ufkunu gölgeleyeni gücünü emen havasını kirleten bu zihniyetin demokrasimize ve kalkınmamıza maliyeti en az yarım asırdır. Millet her seçimde sandıkta hak ettikleri yanıtı vermiştir ancak onların gündemi her vakit diğerdir. Bunlar milleti hiçe saymakla kalmayıp ülkenin temel bedellerine ve kurumlarına saldırmayı adet edindiler. Bir millet vekilinin pervasızca tekrarladığı TSK’yı amaç alan bühtan bu zihniyetin başlı başına ulusal güvenlik sorunu haline dönüşmekte olduğunun işaretidir. Türk ordusunun bilhassa son 5 yılda ne yaptığıdır. FETÖ’den PKK’ya ve YPG’ye kadar birliğimize ve beraberliğimize saldıran terör örgütünün borazanlığını yapanlar ülkemizin siyasi ve ekonomik güvenliğinin hudutlarını genişletme çabasını sınırlamaya çalışıyorlar. Her fırsatta ülkemize hasımlıklarını gösterenlere karşı hal almak bir yana onların safına geçip onların argümanlarıyla bizi maksat alıyorlar. Buldukları her fırsatta Türkiye’yi yabancılara şikayet ediyor, yatırımcılara “ülkeye gelmeyin” bildirisi veriyorlar.
KILIÇDAROĞLU’NA SERT REAKSİYON: BU MİLLET SENİ AFFETMEYECEK
Buradan sesleniyorum, “Ey bu CHP’nin başındaki zat, Senin milletvekilin kalkacak benim silahlı kuvvetlerine bu derece hakaret edecek, edepsizce alçakça hakaret edecek, Sen bunu kapıya koyamayacaksın. Bunun hesabını mehmetçiğine, askerine bu derece sahip çıkan bu millet seni asla affetmeyecektir. Bunu bir kez bilesin. Sandıklar da affetmeyecek. Türkiye’de devlete ve millete yapılan hücumların birini batıda yapmaya kalkın bakın bakalım başınıza ne geliyor. Mesela seyahat olaylarında ülkemizi insan haklarından demokrasiye kadar ülkemizi suçlayanlar Fransa’da yaşanan vahim imgeler karşısında 3 maymunu oynuyor. Paris cayır cayır yanarken, Fransız medyası bunları yayınlamak yerine, Türkiye aleyhtarı haberlerin dozunu artırması da bir öteki çarpıklıktır. Ancak başaramayacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi yollara başvururlarsa başvursunlar, başaramayacaklar. Zira bu millet, Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar her periyodunda vatanından asla vazgeçmeyeceğini, ezanını susturmayacağını, bayrağını indirtmeyeceğini, istiklalinden vazgeçmeyeceğini göstermiştir.
Ankara’da dev opera binamızın inşallah Perşembe akşamı açılışını yapacağız.
Bir iki ay içinde aşılarımız geliyor fiyatsız olarak tüm halkımıza dağıtımını yapacağız.
Bu yıl yağışların neredeyse yarı yarıya azalmış olması nedeniyle kuraklık tehlikesine dikkat çekmek istiyorum.
Milliyet
