Son dakika Fenerbahçe haberleri – Fenerbahçe – Gaziantep maçı sonrası ağır eleştiri! Zaten canlı bomba, intihat ettiler

REAL MADRİD’LE Mİ OYNADINIZ? – ŞANSAL BÜYÜKA / MİLLİYET

Fenerbahçe yanlışsız bir on birle ve eski maçlarına oranla çok daha iyi bir başlangıç yaptı. Gustavo’nun kulübeye çekilmesi, Fenerbahçe hamlelerine aşikâr ölçüde bir özgürlük, sürat ve hareket getirdi. Fenerbahçe iyi ve hareketli başladığı oyunda sağ kenardan sayısız orta yaptı. Lakin Gaziantep ceza alanı içine yerden-havadan atılan her ortada Fenerbahçeli oyuncular adeta rakibin ardına saklandılar. Öne fırlamadılar, atak yapmadılar, topla buluşmak için öncelik almadılar. Bu türlü olunca her atağı Gaziantep savunması rahatça kesti.

SOL KANAT ‘ENSE’ YAPTI

Buna karşın saç-baş yolduran iki fırsat kaçtı. Valencia iki metreden, Serdar Aziz bir metreden boş kaleye golü atamadılar. Fenerbahçe yetersiz golcülerin bedelini çok ağır biçimde ödemeye devam ediyor. Fenerbahçe‘nin hamlede bir yanlışı da; sağ kanattan adeta Gökhan’la, İrfan‘la fazla mesai yaparken, sol kanattan hiç çalışmadı, hiç gelmedi, hiç orta yapmadı. Sol kanat adeta “ense” yaptı. Fenerbahçe rakibe hamle talihini fazla vermedi. Lakin Gaziantep az çıktığında Fenerbahçe‘nin defansif eksikleri “kabak” üzere ortaya çıktı. Çok boş alan bıraktılar, kenarlardan rakibi her kezinde kaçırdılar.

‘İPTAL TARTIŞILIR’

Gaziantep bilhassa birinci yarıda iki-üç kez gelebildi lakin her keresinde tehlikeli geldi. Bir de gol buldu. Bu golün iptali başıma takıldı. Gol öncesi Djilobodji yükselirken elleri Szalai‘nin sırtıyla buluştu, bu kabul lakin bu buluşma faulü gerektirecek, golü iptal ettirecek sertlikte bir buluşma mıydı? Bu gol çok tartışılır…

‘ESKİ HAMAM ESKİ TAS’

İkinci yarıda öteki bir maç izledik. Fenerbahçe iki kez öne geçmesine karşın eski sorunlu maçlarına döndü. O denli ki, son 20 dakikayı kadro halinde savunma yaparak geçirdi. İşin ilginci, Gaziantep inanılması mümkün olmayan üç fırsatı kaçırdı, Fenerbahçe baskıyı yerken son dakikalarda olsa da bir süratli atakla maçı sağlama alan golü attı. Birinci yarı golsüz bitmiş olsa bile Fenerbahçe ismine “iyiye giden birkaç adım” diye bakabiliriz. İkinci yarıya, bilhassa son 20 dakikaya baktığımızda “eski hamam eski tas” değişen bir şey yok. Izdırap-sıkıntı, telaş-panik dizboyu…

‘MERT HAKAN’IN YERİ BİRİNCİ 11’

VAR kararıyla verilen Gaziantep frikik golünde kaleci Altay topu çizgide tuttu lakin kayarak topla birlikte içeri girdi. Bu grupta bir santrfor oynayacaksa, adam yokluğunda, saç-baş yoldursa bile Valencia oynar. Mert Hakan‘ın birinci on birde yeri var. Yan pas illetine tutulanlardan değil… Öne oynamayı ve kaleyi kollamayı seviyor.

‘CANLI BOMBA’

Dikkatinizi çekerim, Szalai’de her geçen maç biraz daha düşüş var. Serdar Aziz deseniz zati canlı bomba… Caner ile Gökhan gerilerine çok top kaçırdı. İrfan başta, orta saha yoruldu, geri dörtlünün ortasına yeteri kadar giremedi. Gaziantep’in çok baskısı sırasında Fenerbahçe kalesini savunma değil, “Allah korudu”… Gaziantep‘in kaçırdıklarını gözümün önüne getirdikçe, her mutlak durumda “intihar” ettiler diye düşünüyorum.

‘REAL MADRİD’LE Mİ OYNUYORSUNUZ’

Anlamadığım şu: Fenerbahçe öne geçtikten sonra niçin savunmaya çekilir? Niçin bir gol, bir gol daha atıp sonuca sağlama almayı düşünmez? Bu kadar mı çaresiz, bu kadar mı kırılgan, bu kadar mı dağılgan? Koca Fenerbahçe, bu kadar şiddetli baskıyı nasıl yer? Real Madrid’le mi oynuyorsunuz kardeşim…

İŞTE ‘DÖNÜŞÜM’ – ERCAN İNANÇ / MİLLİYET

Malatya beraberliği sonrası bazıları Emre Belözoğlu’nu “ince kıyım” yapmaya girişirken “Sancılı Dönüşüm” başlığı ile Fenerbahçe’de uzak kentin lambaları üzere yanıp sönen ışığa bu yüzden işaret etmiştim işte… Dönemin son dönemecinde, birebir takımdan futbol oynayan bir grup çıkarmak elbette sancılı olacaktı. Lakin bitmedi… Daha çok sancı da var, daha çok iyi oynanacak futbol da. Ha cüret Belözoğlu!..

‘GÖREVİNİ YAPMAYAN YOKTU’

Evet… Birinci yarı için skoru bir yana bırakırsanız -ki, dönem başından beri Fenerbahçe’nin birinci sıraya koyduğu sorunu skor değil oyundu- özlenen Kadıköy görüntüsü vardı ortada. Koşan, uğraş eden, önde kalabalıklaşan Fenerbahçe’ydi. Misyonunu yapmayan tek futbolcu yoktu alanda. Birinci düdükle birlikte Gaziantep’i kendi yarı alanına, hatta ceza alanı etrafına hapsetti ve yarım saat çıkartmadı.

‘TEK SEBEP EMRE BELÖZOĞLU’

Caner ve Gökhan’ın uzun mühletten beri en çok ileri çıktığı maçta Fenerbahçe forveti sağdaki İrfan Can tarafına her yığıldığında hamle kesinlikle ceza alanına giren top ve Fenerbahçeliler ile bitiyor, geride oyun kurma vazifesini Sosa ile paylaşan Slazai’nin uzun pasları Gaziantep kalesinde tehlike yaratıyor, solda oynamayı sevmeyen Pelkas bile forvet gerisi kadar verimli oynuyordu. Kırkbeş dakika boyunca ligin süratli ve atak grubu rakip Gaziantep’in yalnızca iki kontratak’ı vardı. Birinde kaleye giren top faul nedeniyle sayılmadı, öteki tehlikeden öteye gidemedi. Fenerbahçe “oynayan ve oynatmayan” bir kimliğe bürünmüştü. Bu Fenerbahçe’nin tek sebebi vardı; Emre Belözoğlu…

‘REST ÇEKTİ’

Genç hoca Gustavo’yu yedek kulübesine çekip İrfan Can’ı sağ açık, Mert Hakan’ı forvet ardı, Pelkas’ı sol kanat, Valencia’yı forvet yaparak adeta “rest” çekmiş, iyi savunma yapan Gaziantep kalesini uzaktan yoklamak için şutörler seçmiş, oyuna hükmeden bir takım kurmak niyetiyle kimsenin iddia edemeyeceği tercihler yapmıştı. Çok büyük risk almıştı.

‘SİSTEMİ UCUNDAN YAKALADI’

Birinci yarıda karşılığı gol değilse bile rakip ceza alanına 25 defa girerek bu dönemin tahminen de tek müspet rekoru oldu. İkinci yarı motamot birinci yarı üzere Caner’in Gaziantep kalesinde yarattığı tehlikeyle başladı fakat Fenerbahçe’nin hak ettiği gol 56. dakikada Mert Hakan’ın ayak içiyle uzak köşeye gönderdiği mükemmel şutuyla geldi. Beklenen goldü, zira sistemi ucundan yakalamıştı Emre Belözoğlu ve ekibi… Sıra dışı yeteneklerden beklenti içinde olmak yerine birbirine zincirin halkaları üzere eklenerek oyunu kişisellikten grup boyutuna çıkaracak bir takımdı bu.

‘GÖREVİN HAKKINI VERDİ’

Tahminen geniş takım içinde mevkilerinin en iyileri değillerdi ancak uyumluydular ve ahenk da oynanan futbolla başlayıp skora kadar her şeyin başlangıcıydı futbolda. Tahminen biraz daha süratli oynamaları, tahminen biraz kontratak çalışmaları gerekiyordu o kadar. Gaziantep’in kazandığı hür vuruşta barajın gerisine yatan Pelkas’ı kaldıran Altay topla birlikte kayarak çizgiyi geçti ve VAR kararı ile skor 1-1 oldu lakin futbol oynayan Fenerbahçe’nin yine tekrar öne geçmesi için dört dakika yetti. Böylelikle Valencia da kendine emanet edilen santrafor misyonunun hakkını vermiş oldu.

‘YENİ BİR HAKEM VAKASI’

Golün akabinde Emre Belözoğlu’nun atakları, alana çıkarken çektiği restin devamı gibiydi! Savunma emniyeti için Gustavo’yu tercih etmedi mesela. Sinan ve Cisse ile atak sınırını revize etti… Valencia sakatlanıp çıktığında hakem oyuna başlatınca on bireyle gol yiyecekti Fenerbahçe lakin Altay yeniden formunu konuşturdu. Gol olsaydı yeni bir hakem hadisesi daha yaşanacaktı besbelli.

‘HER OYUNU OYNARIM MESAJI’

Sosa ve Valencia sakatlık nedeniyle çıktığında, Belözoğlu, Osayi ile Gustavo’yu aldı ve Fenerbahçe neredeyse Erol Bulut’un grubu haline geldi. Bedeli, savunmaya çekilip Gaziantep’in gol teşebbüslerini durdurmakla geçen dakikalar oldu.Antep bastırdığı ve geride boşluk bıraktığı sırada Sinan Gümüş’ün ayağından gelen Fenerbahçe’nin üçüncü golü ise kontratağı başlatan Gustavo’nun Belözoğlu’na “her oyunu oynarım” bildirisiydi güya. Uygun oynayan kadroda kim bulunmak istemez ki? Pelkas Demek ki, “dönüşümde” ısrar etmesi gerekiyor Fenerbahçe’nin.

10 Bin TL’ye varan güzel geldin bonusu Misli.com’da