Galatasaray’da işler hiç de yolunda gitmiyor. Ortam bir oldukça gergin, alınan sonuçlar ortada… Pekala Aslan’da neler oluyor? Perde ardında yaşananlar ve bilinmeyenleri araştırdık, karşımıza enteresan ayrıntılar çıktı.
Teknik Yönetici Fatih Terim, evvel ‘üçüncü kızım’ dediği Hande Sümertaş, akabinde de hemşehrisi de olan yardımcısı Hasan Şaş ile yollarını ayırdı. Bunlar bilinenler…
Fakat duyulmayanları görebilmek için iki dönem geriye gidelim. Birinci kırılma Gomis’in gidişi sonrasında başladı.
Santrfor aranıyor, çeşitli isimlerin ismi geçiyordu. Lakin transferin son gününde limitlerin yetersiz olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine apar topar Ömer Bayram getirilirken, mali işlerden sorumlu isim Sedef Hacısalihoğlu da gönderildi.
Lakin Galatasaray’da işler hiç yanlışsız gitmedi. Geçen dönemin devre ortasında bu kere meşhur Alan Carvalho hadisesi yaşandı.
Çin’de oynayan oyuncu için İkinci Lider Abdurrahim Albayrak’ın, ‘aldık’ diye açıklama yaptığını anımsayın. Ne var ki, Alan’ın menajeriyle gerçekleşen Dubai buluşmasında tartışma çıktı ve transfer işi yattı, diğer bir deyişle patladılar!
Bu hadise nedeniyle ünlü hocanın çılgına döndüğü, kulaktan kulağa dolaşıyor hala! Alan transferi yatınca çabucak Diagne’yi aldılar. Bir yanda Ozan Kabak satıldı diye sevinirken, öbür yanda Diagne’nin yüksek bonservis bedeli ortada…
Kaldı ki ‘eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz’ arkadaş… Terim Ozan Kabak’ın da satılmasını asla istemedi.
Ozan Kabak satılınca Terim’in yakın etrafına, “Arkamdan iş çevirdiniz” diyerek Albayrak ve Futbol İdari Koordinatörü Hanedar’a çıkıştığı yolunda savlar hala sıcaklığını koruyor.
Başarısızlık birikimi
Bu yaz devrinde ise en büyük beklenti oyuncu satışlarından gelecek paralar idi.
Şükrü Hanedar ne yapacaktı? Oyuncu satacaktı. Belhanda ve Feghouli’yi Hanedar pazarlayacak, yerlerine yenileri alınacaktı.
Abdurrahim Albayrak ve Şükrü Hanedar, Terim’e, “Merak etme, ikisini satacağız, yerine oyuncular alacağız” diye bilgilendirdiklerini de biliyoruz.Gelin görün ki, ne satılan var, ne de yeni alınan oyuncu…
Anımsayın, Rangers maçının sonrasında Terim, “Satış yapmayı beceremiyoruz” iletisinde kimleri işaret ediyordu? Albayrak ve Hanedar’ı…
Terim öfkeliydi… Niçin onun istediği bir orta saha oyuncusu alınamıyordu. Sonuçta her transfer periyodunda yaşanan başarısızlıklar, birikerek bugünlere kadar geldi.
Ayrıyeten bu süreçte Şükrü Hanedar’ın her hadise sonrası Abdurrahim Albayrak’a yakınlaşması hocanın gönül bağlarını da kopardı. Bu sürecin Hanedar’ı, “Sen Abdurrahim Albayrak’ın yanına git, onun yanında çalış, o seni yanına alsın” fikrine götürdüğünü düşünüyorum.
Aslında Hanedar transfer periyodunda ofisini Altur’a taşıdığı ve çalışmalarını burada sürdürdüğü de gelen argümanlar ortasında. Yani Terim-Hanedar ipleri gerildi, gerildi ve koptu…
O denli ki geçtiğimiz hafta Hanedar, Florya’daki ofisinden eşyalarını topladı, Terim’den uzak bir odaya taşındı. İşin özeti, hoca Hanedar’a ‘git’ diyor, kapıyı gösteriyor bildirisini veriyor. Hanedar ise resmen gönderilmeyi bekliyor, yani istifa etmiyor.
Milliyet
