Sakin güç… – Şansal Büyüka / Milliyet
Valencia’dan başlamam lazım… Aşikâr; donanımlı, yetenekli, kaliteli, meslekli bir oyuncu… Harikulade de bir gol attı. Fakat topu ayağına her alışında en zoru neyse onu yapmaya çalışıyor. Kolay yollar varken, dolambaçlı yollara dalıyor. Doğal olarak evvel topu kaybediyor, sonra İstanbul’a birinci kez gelen turistler üzere o dolambaçlı yollarda kendisi kayboluyor. Valencia biraz daha kolay oynasa, Fenerbahçe’ye 10 kat daha faydalı olur.
Fenerbahçe ligin sakin gücü… İsterse ligin başkanı ile oynasın, isterse sonuncusuyla… Topu rakibe bırakmakta, rakibin oynamasına müsaade vermekte bir sakınca görmüyor. Rakibi, hiç olmazsa maçın bir kısmında eğmiyor, bükmüyor, hapsetmiyor. Asla panik yapmıyor. Maçın her dakikasında sakin kalıyor.Hızlı atak, öne oynama, rakibi bunaltma elbette futbolda çok geçerli… Fenerbahçe bunu yapmıyor. O sakinliğini, kaliteli ayaklarıyla birleştiriyor, çoklukla işi bu türlü bitiriyor. En azından manzara bu türlü…
Fenerbahçe, Ankaragücü karşısında yeniden bu “sakin gücü”nü kullandı. İki stoperi Serdar Aziz ile Tisserand iyi oynadı. Fakat Serdar Aziz, en ufak bir ikili çabada bile nasıl sakatlanıyor, anlayabilmiş değilim. Sakatlanıp oyundan çıkana kadar tam dört sefer yerde kalıp kıvrandı. ‘Tıp’tan anlamam lakin, bu psiklojik mi, anatomik mi sanki?
Fenerbahçe birinci golünde Thiam topa iyi vuramasa bile, kaleci Friedrich, aykırı ayakta yakalanınca, o yavaş şutu elinden kaçırınca, bu top Thiam’a adeta asist oldu. İkinci golde Samatta’nın önünü açışı ve topu köşeye bırakışı harikaydı. Lakin Samatta iki rakibinden sıyrılırken eli Sarlija’nın yüzüne geldi. Bundan hafif yüze temaslarda bile “faul-sarı kart” verilirken, evvel hakem Arda Kardeşler, sonra VAR, bu golde faul görmedi. Enteresandır, bu golden üç-beş dakika sonra orta alanda, çok daha hafif bir temasta Thiam’ın eli rakibinin yüzüne gelince, Arda Kardeşler faulü verdi, Thiam’a da sarıyı çekti. Hayrettir, bir maç içinde standart bile yok. Daha birinci dakikalarda ceza alanı içinde Pinto’nun eliyle buluşan bir top var, VAR’a bile muhtaçlık duyulmayan…
Fenerbahçe’de bilhassa golcüler ortasında sıkı bir rekabet olduğu kesin… Tahminen de bu nedenle atakçılar ekipten daha çok, kendilerine oynuyorlar. Valencia başta, Samatta, Thiam, hatta bu maç için Pelkas grup için daha fazla oynamalıydılar. Fenerbahçe bugün önderle birebir puanda olduğuna nazaran, işlerin iyi gittiği kesin… Fakat oynadığı futbol, günümüzün futbol anlayışı ile ne kadar örtüşüyor, tartışılır. Tahminen bu yazının konusu değil lakin Lider Ali Koç’u, Mesut Özil transferindeki vizyoner yaklaşımı nedeniyle tebrik ederim. Fakat Fenerbahçe’nin de ekip olarak daha vizyoner bir futbola gereksinimi olduğu kesin…
Ercan İnanç – Haberiniz var mı; F.Bahçe kazandı/ Milliyet
Pandemiye, boş tribünlere, ekonomik ıstıraba inat gümbür gümbür patlatılan Özil bombası, Szalai, Osayi havai fişekleri ile adeta hipnotize edilmiş Fenerbahçeliler “Gülhane Parkı’ndaki Ceviz Ağacı kadar” farkında olsalar da Fenerbahçe dün Kadıköy’de Ankaragücü ile maç yaptı ve 3-1 kazarak hem galibiyet serisini 5’e çıkardı hem de Beşiktaş’ın liderlik koltuğundan kalkmak bir yana, yerini iyice sağlamlaştırdı.
Dönem ölçeğinde yol kavşağı olmayabilir ancak o yola döşenmiş sağlam ve parlak bir taban taşıdır bu galibiyet. Tez, itibar, moral, puan ve gelecek hesapları manasında tam isabettir. Kolay mı oldu?.. Hayır. Bir sefer cezalı ve sakatlar yüzünden bu dönemin en zayıf kulübesi ile maça çıktı Fenerbahçe. O kadar ki, birinci değişikliği Serdar’ın çıkıp Lemos’un girmesi lakin 60’lı dakikalarda, o da Serdar’ın sakatlanması sonucuydu. Galibiyet garantilendikten sonra alana İsmail ve Fatih üzere gençler sürüldü.
Sonra, dört maçlık galibiyet serisindeki oyununu unutması gerekiyordu Fenerbahçe’nin. Son haftalarda topu rakibe bırakan Fenerbahçe karşısında dönem başından beri topu rakibe bırakan bir Ankaragücü vardı ve konut sahibi biçimini değiştirmek zorundaydı. O da kolay değildi, zira Ankaragücü puan cetvelindeki yerinin bilakis son hocasıyla birlikte dirençli futboldan örnekler veren ve savunmayı çok iyi yapan bir gruptu. Fenerbahçe kilidi iki şeyle açtı… Biri sabırla hamle denemek. İkincisi Ankaragücü kendi alanından çıkarken baskı yaparak topu kazanmaya çalışmak. Birinci yarım saat adeta hudut harbi ile sürerken sol kanatta oynayıp içeri girerek ikinci santrafor fonksiyonu gören Thiam rakip savunmanın bir anlık konsantrasyon kaybıyla tenhalaşmasından yararlandı ve kaleci Friedrich’in de büyük yanlışıyla birinci golü attı. Yoksa kolay değildi rakip savunmada gedik bulmak. Ozan-Gustavo- Pelkas orta alanı ile Nazım- Valencia sağ kanadının arı üzere çalıştığı birinci yarıda Fenerbahçe’nin golüyle istikrarlar değişti. Lakin Fenerbahçe’nin üstünlüğü değişmedi. Zira yetenekli topçular Fenerbahçe’deydi.
Altı dakika sonra Samatta’nın iki Ankaragücü stoperini adeta düğümleyerek attığı ikinci gol geldi ki, faul gerekçesiyle VAR’dan dönme ihtimali de vardı bu golün.İkinci yarı güya yine formatlanmış bir Ankaragücü vardı sahada… Fenerbahçe birinci yarıda ne yapmışsa birebiri yaptılar. Savunmayı bıraktılar, önde bastılar, yanlışa zorladılar. Fenerbahçe’ye ise tıpkı geçtiğimiz haftalardaki üzere savunma yüklü oynayıp uzun toplarla rakip kaleye gitmek kaldı. Gol aramaktan asla vazgeçmedi. İşte o vakit Ozan ve Gustavo’nun Fenerbahçe için vazgeçilmez olduğu bir sefer daha ortaya çıktı. Ankaragücü’nün gol aradığı süreçte uzunluğu uzamış savunma çizgisi eksilmiş rakibin gerideki boşluğunda pas yanlışını affetmeyerek topu kapan Valencia uzaktan Fenerbahçe’nin üçüncü golünü attı ve konuk gruba maçı çevirmelerinin imkansız olduğunu hissettirdi.
Thiam-Cisse değişikliğinin sebebi golcü futbolcuyu güçlü Sivas deplasmanına saklamaktı. 3-0’dan sonra oyundan alınan Ozan da birebir sebepten çıktı. Valencia ise sakatlandı. Böylelikle genç İsmail ve Fatih forma giymiş oldular. Maçın son saniyelerinde Emre’nin skoru 3-1 yapan golü, Fenerbahçe’nin başında maçı erken bitirmiş olmasındandı.Transferler gölgesinde olsa da Ankaragücü galibiyeti net ve heveslendirici lakin Fenerbahçe şampiyonluk tezine rakiplerinin de boyun eğmesi için Sivas’tan galibiyetle dönmesi lazım. Kolay mı?.. Ankaragücü galibiyetinin en az üç katı güç.
Kırmızı kart çıkmalıydı – Deniz Çoban / Fanatik
Hakem maç içinde kolay düdükler çaldı. Oyuncular her durumda kendilerini yere atınca, her ikili gayretten faul kararı çıktı. 25’te ceza alanı içinde bir karambol yaşandı. Gustavo’nun rakibine faulü gerektirecek bir müdahalesi yoktu, hakemin penaltı vermemesi doğruydu. 35’te Fenerbahçe’nin ikinci golünde Samatta’nın eli rakibinin yüzüne gidiyor. Bu dönem bu tıp müdahalelere daima faul düdüğü çalındı. Burada da faul çalınsa daha yanlışsız olurdu.
Atılımını engelledi
57’de Samatta önüne atılan topa atılım yaparken Atakan, Samatta’yı tutarak topa atılımını engelledi. Hakem bu maçta o denli faul düdükleri çaldı ki bu durum onların içinde en net olandı. Burada faul düdüğünü çalsa, Atakan bariz gol talihini önlemekten kırmızı kart görmeliydi.
250 TL’ye varan güzel geldin bonusu Misli.com’da
Milliyet
