Hesapta olmayan yenilgi! – Osman Şenher / Milliyet
Keyifli bir şampiyonluk yarışı izleyelim diyoruz fakat maalesef buna fırsat vermiyorlar. Her kadronun inişleri çıkışları olacak, bu kaçınılmaz. Galatasaray da sekiz hafta kazanmasına karşın bu müsabakaların birçoklarında gel-gitler yaşadı lakin kazanmasını da bildi. Bütün maçlar güç bunu kabul ediyorum fakat dün gece maçın hakemi Halil Umut Meler’in davranışları sarı-kırmızılılar için çok daha sıkıntı bir maç olacağının göstergesiydi. Daha maçın başında Arda’nın hiç kimseye dokunmadığı konumda hakem üzerine koşarak aleyhine faul çaldı. Bu zati her şeyi belirli etti.
‘Böyle adaletsizlik olmaz’
En kıymetlisi de Mustafa’nın dirseğinin rakibinin hızına geldiği konumdu. Ben merak ediyorum; şampiyonluğa oynayan bütün grupların bir çok futbolcusunun kolu, dirseği rakibinin hızına bu halde geliyor. Bugüne kadar hangi hakem bu futbolculara kırmızı kart gösterdi? Mısırlı futbolcunun durumu da sarı kart olmalıydı. Esasen Galatasaray makus gününde, bir darbe de Halil Umut Meler vurmamalıydı. Lakin daima söylüyorum Alper Ulusoy Türkiye’de 6 saniye kuralını birinci kere Galatasaray’a karşı uyguladı, bu kurala bir daha başvurulmadı. Birebir formda dört büyük kulüpte birinci kere bu tip bir konumda, sarı-kırmızılı bir isim direkt oyundan atıldı. Bu türlü adaletsiz şampiyonluk yarışı olmaz, olmamalı!
‘Boş kaleye atamıyor’
Galatasaray’a gelince… Maça iyi başlıyor. Onyekuru başlarda çok net bir gol konumuna giriyor. Emre Kılınç boş kaleye gol atamıyor. Bu türlü konumları değerlendiremezsen, sorun yaşamaman mümkün değil. Mustafa üzere bir golcün var, adamı topla buluşturamıyorsun ki! Fernandes ortaya bir tek top atamaz mı? Etebo üst düzeyde gayret ediyor fakat olumlu tek pası yok. Hani bilemiyorum hoca birinci yarı sonunda üç futbolcu değiştirerek oyunun kalan kısmına başlıyor. Sanki daha dinç bir ekiple, Kerem ve Feghouli ile maça başlayıp gol yollarında daha tesirli olamaz mıydı? İster istemez insanın aklına geliyor. Geçen hafta Erzurum karşısında da, Alanya maçının ikinci yarısında da, birinci yarı müsabakayı koparamadığı için daima sıkıntılar yaşadı.
‘Rakibini iyi tahlil etmiş’
Sonuçta bu yenilgiyle Galatasaray şampiyonluk yarışından kopmadı fakat büyük yara aldı. Ankaragücü ise çok iyi uğraş etti. Hikmet Karaman grubunu iyi motive etmiş. Rakibini de iyi tahlil etmiş. Elindeki takım kalitesindeki futbolcularla başşehir grubuna fakat bu kadar futbol oynatabilirdi. Fakat akıllı oynattı, ekibine iyi çaba ettirdi. Altın üzere de bir üç puan kazandı.
Çin ordusu üzere… – Şansal Büyüka / Milliyet
Ankaragücü’nün hocası Hikmet Karaman maçtan evvel, “Galatasaray’la oynuyorsan birinci golden sonra ikinci golü de atacaksın, yoksa kazanamazsın” dedi. İçimden güldüm, “Hoca mecnun misin sen” dedim, “Bir gol at, Allah’ına dua et”… Hikmet Hoca maçtan evvel dediğini maçta yaptı, helal olsun. Aslında Hikmet Karaman için üzülüyorum. Başı çok dolu, futbolun yeniliğini adım adım izliyor, tam bir futbol adamı lakin bu ülkede geleceği yerlere gelemedi.
‘Müthiş koşuyorlar’
Bu yazacaklarım garibinize gidebilir lakin işin doğrusu; Harika Lig’in son sırasındaki Ankaragücü, buna karşın Beşiktaş ile birlikte bu ligin en atletik ekibi… Fevkalade koşuyorlar, çok çabuk ve hareketliler.
‘Hangi ekip bunu yapar?’
Hangi kadro, Galatasaray’a karşı 2-0 öndeyken, üstelik 90. dakikada kaleci Muslera‘ya kadar baskı yapar? Ankaragücü yaptı. Galatasaraylı futbolcular başlarını ne vakit kaldırdılarsa, karşılarında Ankaragücülü bir oyuncu buldular. Ankaragücü, “Çin ordusu” üzere Galatasaray‘ın üstüne gitti. Son saniyeler dahil, bir dakika savunma yapmadılar. Galatasaray makus oynadı, gerçek ancak, Galatasaray‘ı bu berbat oyuna Ankaragücülü futbolcular mecbur etti. Her yerde ve her saniye Galatasaraylı oyunculara bastılar. Maçın her dakikasında Galatasaraylı oyunculardan daha süratli hareket ettiler. Hatta Galatasaray’a abartısız üç pas bile yaptırmadılar. Ortaya girdiler, bütün pas yollarını kestiler.
‘Bir sağa bir sola’
Galatasaray son haftalarda sallanıyor, Muslera‘nın mucize kurtarışlarına sırtını dayamış gidiyordu. Eee Muslera da bir yere kadar… Evvel bir penaltı golü, sonra doruktan tırnağa kalite fışkıran Lobzhanidze golü… Ne yapsın Muslera? Lobzhanidze bu ligin en süratli, en deparlı, en sprinter oyuncusu… İkinci gol öncesi Marcao‘ya kaç çalım attı o denli… Bir sağa-bir sola… Bir sağa-bir sola… Sonra Muslera‘nın üstünden kalite fışkıran bir vuruş…
‘İnsaf tek top gelmedi’
Galatasaray, son maçları orta alanda Etebo ve Gedson Fernandes ile oynuyor. Bu ikili çalışıyor lakin, “oyunu kuran” değil, “rakibi bozan” futbolcular… Galatasaray orta alanına oyunu kuran, atağı yönlendiren bir orta saha işvereni gerekiyor. Mesela Mustafa Muhammed’e atıldığı 57. dakikaya kadar sağdan ya da soldan, havadan ya da karadan tek top gelmedi. İnsaf, tek top gelmedi. Latife üzere… Adam ceza alanı “bombacısı”… Vurdu mu ortalığı yerle bir ediyor. Buna karşın ayağına-kafasına tek top indiremediler.
Mustafa‘nın kırmızı kartına gelince… Dirsek var, yanlışsız… Lakin kırmızı gerçek değil… Sarı gerçek olurdu, kırmızı yanlış oldu. Daha evvel bir-iki kez daha yazdım. Bu konumdan bağımsız yazıyorum; göreceksiniz bu “el-yüz” temasları Türk futbolunun başına bela olacak. Penaltı da ayaktan ele geliyor. Ayaktan temas varsa kabul lakin, ayaktan sekip ele geliyorsa bu penaltının doğruluğu önemli manada tartışılır. Yanlış bir karar…
Lakin oyun 2-0‘a gelirken maç on teğe on bir oynanıyordu. Maçın sonucunu getirip büsbütün hakeme bağlarsak Ankaragücü kadrosuna saygısızlık etmiş oluruz. Ankaragücü çok süratli, çok istekli, çok hareketli ve Galatasaray’a her yerde basan oyun anlayışıyla haklı bir galibiyet aldı. Galatasaray’ı oynatmadı. Galatasaray hakemi eleştirirken, kendi özeleştirisini de yapmak zorunda… Son haftalarda makus oynuyorlar, Muslera‘nın sırtında gidiyorlar. Yavaşlar, süratli hamle edemiyorlar, kenarlardan top taşıyamıyorlar, kalitelerini alana yeteri kadar yansıtamıyorlar. Galatasaray, futboluyla Ankara‘da yoktu. Güya formasıyla da yoktu. Nedir o kırmızı-siyah forma… Nerede G.Saray’ın anlı, ulu, ihtişamlı sarı-kırmızı forması… Galatasaray futboluyla, formasıyla alanlara dönmeli…
250 TL’ye varan güzel geldin bonusu Misli.com’da
Milliyet
