‘Oğulcan’ın cezası 240 bin euroya düşebilir’
Nurtopu üzere bir Oğulcan Çağlayan kaosumuz oldu. Başrolde; “Çaykur Rizespor ile Oğulcan var” diyeceğim ancak Fenerbahçe Lideri Ali Koç ile Galatasaray Lideri Mustafa Cengiz, çoktan rol çaldı bile! Karar ayın 7’sinde açıklandı, 7 günlük Tahkim’e müracaat süreci daha dolmadı bile… Ne var ki, Lider Koç, “Bakalım ne vakit bu davayı görecekler?” telaşında… Öteki yandan Mustafa Cengiz, Uyuşmazlık Ceza Şurası’nın sportif ceza veremeyeceğini anlatmakta… Bunu ona söyleyen, sanki hangi baş? Bakınız, Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Talimatı’na, 30. hususun 7. fıkrası, “Sportif cezalar lakin talep üzerine münhasıran Uyuşmazlık Tahlil Heyeti tarafından verilebilir” diyor.
‘Başkan Cengiz had bildiriyor’
Lakin, burada hedef, Türk futbolunda adaletin yerine gelmesi ve en iyi kararın verilmesi değil ki… Koç’un iç sesi, “Şimdiden elimizi sıkı tutalım da, Tahkim’i abluka altına alalım. Karar ne kadar çabuk verilirse, Galatasaray’ın iki ayağı bir pabuca girer. Muhakkak mi olur, ödeyemezse transfer tahtası kapanır. Sonradan açılır tahminen, lakin rakip krizle uğraşır” diyor. Karşılığında Cengiz ise, “Fenerbahçe’ye pabuç mu bırakacağım. Şimdiden Tahkim’i markaj altında tutalım. Tahminen 6 maçlık cezayı düşürürüz. Parayı da indirtebilirsek oh ne ala…” diyerek had bildiriyor!
‘Buz üzere algı operasyonu’
Ne Oğulcan’ı düşünen var ne de Çaykur Rizespor’u… İkisinin de yaptığı, buz üzere algı operasyonu… Esasen, kararın duyurulması da, Fenerbahçe’nin taraftar kümesinin toplumsal medya hesabından oldu, iyi mi! Öyleyse ne mi olacak? Bunu ben değil; konuştuğum, görüştüğüm, inandığım hukukçular söyledi.
‘Talimatlar çerçevesinde…’
Şöyle diyorlar: Talimatlar çerçevesinde, “sportif cezanın” tamamının yahut bir kısmının kaldırılabileceği, 1 milyon 200 bin euroluk bonservis bedelinin de, Çaykur Rizespor ile 2016’da yapılan mukavelesinin toplamındaki 5 yıla bölünerek, futbolcunun hizmet müddeti olan 4 yıllık kısmının alınmayacağı biçiminde… Yani bu hesaptan şu mana çıkıyor; Oğulcan’ın ödemesi gereken paranın, 240 bin euroya düşebileceği… Tahkim kararının akabinde görüşmek üzere!
‘Sumudica intihar etti’
Alanda bu kadar zeki bir adam olan Gaziantep’in eski Teknik Yöneticisi Marius Sumudica, özel hayatında nasıl bu kadar akılsız olabilir? Ya da, mali bahiste idaresi yerin tabanına sokması da bir zekânın eseri mü? Sanki kovulmak için bu türlü bir yol mu buldu?
‘Maalesef adamlıkta sınıfta kalmıştır’
Teknik adamlığı konusunda çok iyi şeyler düşünülen Sumudica, maalesef adamlıkta sınıfta kalmıştır. Gaziantep üzere meselesiz bir grup, Mehmet Büyükekşi üzere sorunsuz bir lider, onunla ahenk içinde çalışan bir idare ve seni bağrına basan bir kent ile yapamıyorsan, nerede misyon alacaksın?
‘Ne sportmenliğe uyar ne de terbiyeye’
Rumen teknik adam, Sivasspor maçının akabinde, idarenin kendisinden indirim istediğini söyleyerek isyan etti. Haklı da olabilir. Lakin, “Karımdan para isteyeceğim. İdareye yardım edeceğim” demesi, ne sportmenliğe uyar ne de terbiyeye… Yaptığı isyan değil, mesleksel manada intihar etmektir bence…
‘Her nimetin bir külfeti var’
Türk futbolunda bilhassa dört büyükler olarak tanımlanan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un borcu milyarları aştı. Hepsi, transfer devri geldiklerinde; yeni bir yüz gösterebilmek için taklalar attı. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Futbol Federasyonu ile devlet büyükleri, kulüpleri kurtarabilmek için çeşitli iltimaslar verdi, bazen vergilerini sildi, hülasa “Aman yaşasınlar” diyerek daima can simidi uzattı. Orta transfer geldi, tekrar başlandı; Mesut Özil, Kadıköy’de… Mandzukiç, Beşiktaş’a yanlışsız… İrfan Can Kahveci, Florya yolunda…
‘Tombala çekeceğine genç bir yetenek getirsene’
Bu cins söylentiler, hatta, yapılan transferler biz gazeteciler açısından nimet… Bir futbolsever olarak Mesut Özil’i sarı-lacivertli forma altında hayal etmek bile lüks! Onu Muhteşem Lig’de izlemek bir gurur… Ancak, gelin görün ki, her nimetin bir külfeti vardır. 34 yaşındaki Mandzukiç’in mesleği bir dünya lakin, Beşiktaş İdaresi’nin de oyuncunun bugün ne yapacağı konusunda tereddütü var. O yüzden de garanti paranın yerine, performansa dayalı olarak bir ödeme yapmak istiyorlar. Tombala çekeceğine genç bir yetenek getirsene… Hayır, isim olmalı!
‘Falcao jipine binip gidecek’
Bugün bunları alanlar, yarın “Param yok” demeyecek, dememeli… Minimum fiyatla çalışan bekçisinin, çimcisinin, aşçısının maaşına göz dikmemeli… “Param yok ödeyemiyorum” dememeli… Televizyonlara çıkıp, taraftarından yardım istememeli… Falcao jipine binip gidecek, mukavelesinden ötürü parasını tıkır tıkır alacak; ona “güle güle” diye uğurlayan güvenlikçi Mehmet ise su parasını nasıl ödeyeceği konusunda kıvrım kıvrım kıvranacak. Yok öyle!
250 TL’ye varan güzel geldin bonusu Misli.com’da
Milliyet
