Balıkesirspor’un başına geçen Yusuf Şimşek; Mesut Özil’den İrfan Can Kahveci’ye, Fenerbahçe’den Beşiktaş’a kadar birçok mevzuda Ajansspor’a çarpıcı yorumlar yaptı.
– Üstün Lig’de teknik yönetici olmanın kriterleri neler?
Gerinde güçlü ağabeylerin, dayın, amcan olacak. Birinci kriter bu (Gülerek). Muvaffakiyet yahut başarısızlık çok değerli değil. İkili diyalogların iyi olacak. Arkan sağlam olacak. Bakandır, milletvekilidir, vilayet liderleri, varlıklı iş insanları tanıdığın olacak. Yani tek başına bir şeyler yapamazsınız. Ne kadar başarılı olsanız bile geriniz yoksa bir yerlere gelme bahtınız yok. Beşerler alanda yaptığınız işlere bakmıyor.
“Kulüplere de hoca kısıtlaması şart”
-Her dönem olduğu üzere bu dönem da birçok kadro daha birinci yarı bitmeden en az 3 teknik adam değiştirdi. Bunun sebebi nedir?
Başarısızlığın tek faturası otomatikman teknik yöneticilere kesiliyor. Zira oyuncuyu gönderme talihin yok. İdare bıkamıyor zati. O yüzden birinci gidenler hocalar oluyor. Artık buna da bir standart getirmeleri gerekiyor. Nasıl hocalar bir dönem içinde iki kadrodan öteki grup çalıştıramıyorsa kulüpler de yalnızca iki hocayla çalışmalı. Bu türlü bir karar kulüplerin maddi manada da menfaatine olur.
-Eski bir Fenerbahçeli futbolcu olarak, Fenerbahçe’nin birinci yarı performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Açıkçası ben Fenerbahçe’nin daha iyi olacağını düşünüyordum. Döneme şampiyon havasıyla başladılar. Çok iyi transferler de yaptılar. 4-5 puan daha fazla toplayabilirlerdi.
“Erol Bulut skora bakmakta haklı”
-Zaman vakit Erol Bulut’un oynattığı futbol eleştiriliyor. Siz buna katılıyor musunuz?
Büyük ekipler defanstan çok, ofansif oyun anlayışını tercih etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Zira siz şampiyonluğa oynuyorsunuz. Nasıl olsa rakipleriniz size tedbir alacak. Siz, beklemek yerine ofansif oynamalısınız. Lakin Erol Bulut’un oynattığı taktik de makus değil. Topu rakibe verip muhakkak bölgelerde rakibi karşılayarak, hoş galibiyetler almasını bildi. Artık herkes skora bakıyor. Kimse iyi yahut makus top oynamışsın diye bakmıyor. Kimse dönem sonunda “Fenerbahçe şu maçta % 80 topla oynadı demez”. Herkes şampiyonluğa bakacak.
“Sergen Yalçın Beşiktaş’ı ayağa kaldırdı”
-Sergen Yalçın’ın teknik adamlığını nasıl buluyorsunuz pekala?
Bence Sergen Hoca başarılı. Gittiği her grupta iyi işler yapıyor. Dönem başında herkesin çok berbat kadro dediği Beşiktaş’ı ayağa kaldırdı. “Transfer yok falan” dediler. Adam tekrar de başarılı. Birinci yarıyı önder bitirdi.
“Acun Ilıcalı, Mesut’un geleceğini söylemişti”
-Mesut Özil’in Fenerbahçe’ye transferine reaksiyonunuz nasıldı?
Çok şaşırmadım. Zira daha evvel Acun Ilıcalı, “Bir gün Mesut Özil’e Fenerbahçe formasını giydireceğim” diye söylemişti. Mesut da Arsenal’de düşünceliydi, keyifli değildi. Kendisi Türk çocuğu. Gelmesine sevindim.
“Mesut Harika Lig’de zorlanabilir”
-Mesut Özil’den beklentiniz nedir? Üstün Lig’e ayak uydurabilir mi?
Mesut, hakikaten çok yetenekli bir oyuncu. Zati bunu anlatmamıza gerek yok. Alman Ulusal Ekibi’nde, Real Madrid ve Arsenal’de oynamış bir oyuncuyu tartışamayız. Fakat Türkiye’de futbol biraz da sıkıntı. Onu da söylemek lazım.
“Mesut ile Pelkas yan yana oynar”
-Son günlerin moda sorusunu size de soralım: Pelkas ile Mesut Özil yan yana oynar mı?
Oynar, oynar… Büyük kadro kaldırır bunları. Zira büyük grupta oynamanın birtakım avantajları var. Hakemler açısından büyük ekiplerin çok fazla kollandıklarını düşünüyorum. O nedenle Pelkas ile Mesut çok rahat birlikte oynarlar.
– Size nazaran Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi 10 numara kim; Hagi mi, Alex mi yoksa Mesut Özil mi?
Ben Hagi’yi tek geçerim. Bu benim niyetim.
“Ortega’yı ortam sarmadı”
-Fenerbahçe’de Ortega ile birlikte top oynadınız. Ortega neden tutunamadı?
Ortega, çok duygusal biriydi. Türkiye’ye ayak uyduramadı. Kadroda arkadaşlık bağı da kuramadı. En iyi arkadaşı Semih Şentürk’tü. Semih de o vakitler altyapıdan antrenmanlara çıkıyordu. Ortamı sağlayamayınca çekti gitti.
-Ortega’nın “Yusuf varken beni niçin transfer ettiler?” biçiminde bir açıklaması varmış. Bu gerçek mu?
Evet oldu. Yurt dışına bir kampta söylemişti bunu. “Bu adam varken beni neden almışlar” demiş tercümana.
“Yeteneğim Allah vergisi”
-Kendinize has çalımlarınız vardı. “Telefon kulübesinde bile adam geçer” kelamlarıyla övüldünüz daima. Rastgele özel bir çalışmanız oldu mu bunun için?
Yok yahu.. Doğuştan yetenekliydim. Allah vergisi diyelim. Çalışmayla olacak bir yetenek olduğunu düşünmüyorum.
-Futbolcuyken hangi tarafınız eksikti pekala?
Şut çekmiyordum fazla. Hava toplarına çıkmıyordum. Bu eksiklerim vardı maalesef. Yeteneğimize güvenerek tembellik yaptık. Biraz daha fazla çalışabilirdim.
“Ghezzal’ın çalımları hoşuma gidiyor”
-Sizin üzere dar alanda çalım atabilen oyuncuya rastladınız mı? Yahut şu anda çalımlarını beğendiniz biri var mı?
Vardır kesinlikle lakin şu an aklıma gelmiyor. Beşiktaş’ta bu dönem oynayan Rachid Ghezzal’ın çalımları hoşuma gidiyor.
“İrfan Can, Galatasaray’a gitmeliydi”
– İrfan Can Kahveci için Fenerbahçe ile Galatasaray ortasında transfer kapışması yaşandı. İrfan’ı Fenerbahçe almayı başardı. Bunun için yorumunuz nedir?
İrfan Can, Fenerbahçe’ye iyi olsun. Fakat ben İrfan Can’ın yerinde olsaydım Galatasaray’a giderdim. Zira orda bu türlü bir oyuncu eksikliği var. Fenerbahçe’de Pelkas var, Mesut Özil var. Birinci 11’de forma bahtı bulmayabilir. Lakin Galatasaray’da banko oynardı. Ayrıyeten İrfan Can bu kadar para eder mi? O da soru işareti.
“Mustafa Denizli oyuncusunu satmaz”
-En çok etkilendiğiniz teknik yönetici kimdi?
Natürel ki Mustafa Denizli. Ben onunla oyuncuyken Fenerbahçe ve Beşiktaş’ta şampiyonluk yaşadım. Rizespor’da da onun yardımcılığını yaparken şampiyon olmuştuk. Mustafa Hoca, oyuncularına inanılmaz iyi davranır. Yardımcılarına bir şeyler öğretmeye çalışır. İnsani istikameti çok kuvvetlidir. Futbolcusuna kendisini üst seviye hissettirir. İdareyle seni kolay kolay muhatap ettirmez. Ersun Yanal’ın da futbolcularla diyalogları iyidir. Egzersizleri sağlamdır. Fatih Terim ile A Ulusal Ekip’te çalıştım. Motivasyonu harikadır. Güvenç Kurtar’dan da iyi sözlerle bahsedebilirim. Birebir halde yabancılardan Faruk Hadzibegiç vardı Boşnak, onun adamlığına bayılırdım mesela.
“Beşiktaş’taki şampiyonluk daha keyifliydi”
-Hem Fenerbahçe’de hem de Beşiktaş’ta şampiyonluk yaşayan seçkin futbolculardansınız. İki kulüp ortasında ne üzere farklar vardı?
İkisi de çok büyük kulüp. Fenerbahçe’deyken 22 yaşındaydım. Açıkçası genç yaşta kavrayamadım nerede oynadığımı. Lakin Beşiktaş’ta 32 yaşında şampiyonluk yaşadım. O şampiyonluğun tadına daha çok vardım. Zira duygusal değil, mantıkla olaylara bakıyordum. O yüzden Beşiktaş’taki şampiyonluktan daha çok keyif aldım.
“Aziz Yıldırım 4-3’lük maçta alana indi”
-Bir de Fenerbahçe’nin 3-0’dan 4-3’e çevirdiği Gaziantepspor maçı vardı. O müsabakayı anlatır mısın?
Evet…O maç unutulmaz. Ben 10. dakikada Ogün (Temzikanoğlu) ağabey sakatlanınca, onun yerine oyuna girdim. Aslında birinci yarının sonunda 4. golü de buluyorlardı. Rüştü (Reçber) ağabey kurtardı. Devre ortasında Lider Aziz Yıldırım soyunma odasına geldi. “Kaldırın başınızı. Onlar size 3 attıysa siz de 4 atarsınız” üzere telaffuzlarda bulundu. Mustafa Denizli zati inanılmaz derecede fevkalade bir insan. 5-0 da olsa futbolcularına laf ettirmez. O da bizi motive etti. Daima birlikte alana çıktık. Taraftar 3-0 hezimete karşın acayip halde bizi destekledi. Şu anda bile tüylerim diken diken oldu. Galibiyette herkesin katkısı vardı. Alışılmış ki damgayı Milan Rapaiç vurdu.
“Beşiktaş’ta oynamak isterdim”
-Şu anda futbolcu olsan 3 büyük ekipten hangisinde oynamak isterdiniz?
Beşiktaş’ta. Çok tempolu oynuyorlar. Daima dikine oynuyorlar. Yani Beşiktaş’ın futbolundan inanılmaz keyif alıyorum.”
Milliyet
