Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün yılın birinci Kabine Toplantısı’na başkanlık etti. Beştepe’de gerçekleşen toplantının akabinde açıklamalarda bulunan Erdoğan, özetle şunları kaydetti:
2020’Yİ BEDELLER ÖDEYEREK KAPATTIK: İnsanlık olarak 2020 yılını maalesef iyi anılarla kapatmadık. Ülkemizde dünyayı etkileyen kasvetler ve yaşadığı afetler sebebiyle geçtiğimiz yılı epey büyük bedeller ödeyerek geride bıraktık. Halbuki Türkiye olarak 2020’yi hoş bir başlangıçla karşılamıştık. Koronavirüsün ülkemize de sıçramasıyla birlikte kendimizi süratle bu yeni duruma hazırladık. Esasen güçlü olan sıhhat altyapı ve sistemimizi açtığımız yeni hastanelerle tahkim ettik. Tüm kısımlara yönelik nakdi hibe ve takviye programları başlattık.
SANAYİ ÜRETİMİMİZ YÜZDE 30 ARTTI: İktisatta aldığımız önlemlerle salgının gelişini geciktirerek yılın birinci çeyreğinde yüzde 4,5 büyüme oranına ulaştık. Yılın ikinci çeyreğinde ise salgın tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de derinden hissedildi. Bu periyotta Türkiye, öteki ülkelere göre epeyce düşük bir düzey olan yüzde 9,9 oranında daraldı. Salgının tesirlerini azaltmak için hayata geçirdiğimiz tedbir ve teşvikler sayesinde ekonomimizin direncini müdafaayı başardık. Haziran ayında süratli bir toparlanma sürecine girdik. Üçüncü çeyrekte bir evvelki çeyreğe nazaran, sanayi üretimimiz yüzde 30, perakende satış hacmimiz yüzde 25 arttı. Tıpkı devirde imalat sanayi kapasite kullanım oranı yüzde 63’ten yüzde 73’e yükseldi. Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet bölümleri toplamında üçüncü çeyrekte ciro endeksi artışı bir evvelki çeyreğe nazaran yüzde 36 oldu.
VESAYET GÜNLERİ GERİDE KALDI: Türkiye uğradığı tüm hücumlara karşın kararlılıkla yolunda devam ettikçe önümüzde yeni tuzaklar kurulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bir müddettir hiçbir rasyonel temeli olmadan başlatılan siyasi ve toplumsal kaos çıkarma denemeleridir. Bu çabalar vesayetin tesirinin kırılıp, ulusal iradenin güçlendirilmesi konusunda kat ettiğimiz araya verilen yanıttır. Türkiye, bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçileceği konusunda milletin temsilcileri yerine vesayetinin dayatmasının belirleyici olduğu günleri geride bırakmıştır. Artık cumhurbaşkanı, milletin yarısından fazlasının direkt iradesiyle belirleniyor. Böylesine büyük ihtilali hala içlerine sindiremeyenler sancılarını farklı imgeler, mazeretler altında dışa vuruyor.
PARTİ İÇİ SKANDAL: Şahsen kendisi bir kaset komplosu ile işbaşına gelen, partisi içinde taciz, tecavüz, hırsızlık hadiselerini görmezden gelen, orada kalmayı başaran bir siyasi partinin kelamda genel liderinin sancısının sebebi budur. Bunların sıkıntısı millet, ulusal iradedir, milletin tercihleriyledir. Bunlara oy vermeyen öğretmen, kelamda öğretmen, muhtar, kelamda muhtar, çiftçi, kelamda çiftçi, hakim kelamda hakimdir. Her hafta toplumumuzun bir bölümünü maksada koyarak, kendi çapsızlıklarını parti içi skandallarını örtmeye çalışıyorlar. Türk demokrasisi millete ve onun temsilcilerine hakareti, siyaset zanneden bu çukur zihniyeti hak etmiyor. Teröriste terörist demekten bile aciz bu kelamda genel liderini öncelikle CHP’li seçmenin sağduyusuna sonra da aziz milletimizin irfanına havale ediyoruz.
BEŞİNCİ KOL: Siyasi ve toplumsal kaos denemeleri, salgının iyice ortaya çıkardığı global sistemdeki çarpıklıkların rol modellerinde yol açtığı derin sarsıntı karşısında, paniğe kapılanların çırpınışlarının sözüdür. Varlık sebepleri olan sivil toplum görünümlü beşinci kol tertiplerinin da, medya görünümlü operasyon aygıtlarının da maskeleri birer birer düşenler, paniğe kapılmışlardır. Uzunca bir mühlet demokrasi kılıfı altında en ilkel faşizmi, özgürlük kılıfı altında en yabanî diktatörlüğü mazlumlara dayatanların sırça köşkleri başlarına yıkılıyor.
SU TASARRUFU İÇİN DAVET: Bu yıl yağışların mevsim normallerinin çok altına düşmesi nedeniyle ülkemiz önemli bir kuraklık tehdidiyle yüz yüze kalmıştır. Halihazırda barajların bir kısmının neredeyse büsbütün boşaldığı, başkalarının de su düzeyinin çok önemli düştüğü periyottan geçiyoruz. Daima birlikte önlem almamız gerekiyor. Günlük kullanımdan ziraî sulamaya kadar her alanda tasarrufu temel alan bir anlayışla hareket etmek mecburiyetindeyiz. Ülkemizdeki suyun üçte ikisinden fazlası tarımda kullanılıyor. Bu yıl içinde depolama alanlarımızın hacmini 180 milyar metreküpe, sulanan alanların büyüklüğünü 6.9 milyar hektara çıkarmayı hedefliyoruz. Toplam içme suyu kapasitemizi 4.8 milyar metreküpe ulaştıracağız. Bu kapsamda DSİ’nin bütçesini 2.5 kat artırdık.
‘PERŞEMBE YAHUT CUMA AŞILAMA BAŞLAYACAK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgının artış suratının gözle görülür bir halde gerilediğini belirterek şunları kaydetti: “Azalan hadise, ağır hasta sayısına paralel biçimde salgının sıhhat sistemimiz üzerinde yükü de değerli ölçüde hafifledi. Bu kazanımları korumak için 83 milyon daima birlikte çaba göstermemiz gerekiyor. Salgın önlemlerinin faaliyetlerine orta verilen esnaf, öğrenci, çalışanlarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın üzerinde yol açtığı ıstırapları yakınen biliyoruz. Bu sıkıntıya kalıcı deva bulana kadar hayatımızı kendimizi salgından koruyacak önlemlerle sürdürmeye mecburuz. Hadise sayısının makul bir sayının altına düşmesiyle birlikte daha evvel yaptığımız üzere elbette kısıtlamaları kademeli olarak azaltacağız. Her bireyin kendi önlemlerini sıkı bir formda uygulamaya devam etmesi koşuldur.
Salgınla gayrette değerli bir konu da aşı çalışmalarıdır. Türkiye dünyadaki aşı geliştirme ve üretim faaliyetlerini yakınen takip etmektedir, uygulama evresine gelen her eserle ilgilenmektedir. Halihazırda Çin menşeili bir aşıyı, ülkemize getirmeye başladık. Birinci etapta 3 milyon doz aşı şu anda ülkemize geldi. Alman menşeili bir aşı ile ilgili mutabakatımızı yaptık lakin görüşmeler devam ediyor. En son kararı şimdi karşılıklı olarak vermiş değiliz. Rus ve İngiliz menşeili aşıları da takip etmeye devam ediyoruz. Ülkemize gelen aşıların kullanıma sunulabilmesi için gereken test süreçleri tamamlanır tamamlanmaz belirlenen öncelik sırasına nazaran uygulamasına geçilecektir. Belirlenen sıraya nazaran perşembe yahut cuma inşallah bu kampanyamız başlamış olacak. En kıymetlisi kendi aşımızı geliştirme çalışmalarımızdır.”
Kılıçdaroğlu’na 1 milyon liralık tazminat davası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “sözde Cumhurbaşkanı” sözü nedeniyle CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, “Sayın Cumhurbaşkanımızı gaye alan haksız ve mesnetsiz sav ve ithamları nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın onur, onur ve saygınlığının ihlal edildiği ve kişilik haklarının ağır bir biçimde zedelendiği münasebetleriyle Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde 1 milyon liralık manevi tazminat davası açılmıştır” kelamlarını kullandı. Kılıçdaroğlu’nun tabirlerinin TCK’nın 299. hususunda düzenlenen “Cumhurbaşkanı’na hakaret” hatasının ögelerini da içerdiği bildirildiği açıklamada, Kılıçdaroğlu hakkında ayrıyeten, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” kabahatinden da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulunulduğu kaydedildi.
Milliyet