Ömer Çelik, özetle şunları kaydetti:
NE YAPSAK AZ: 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’ne girerken maalesef canımızı çok yakan bayan cinayetleriyle, yabanî hareketlerle sarsıldık. “Kadına şiddete karşıyız” dediğimizde birileri çabucak çıkıp ‘Kadın erkek diye niçin bölüyorsunuz? Bir ayrımcılık ortaya koyuyorsunuz’ diyorlar. Sistematik olarak yüzyıllar boyunca negatif ayrımcılığa uğramış bayanların haklarının altının çizilmesi neden insan haklarıyla çatıştırılsın? Bunun altını daha çok çizmek gerekiyor ki ataerkil kültürden kaynaklanan yanlış yaklaşımların ortadan kalkması için daha büyük hassaslık oluşsun. Doğal ki olumlu ayrımcılık yapılacak; yıllardır negatif ayrımcılığa uğramışlar. Bununla ilgili yeni bir kurul da kuruyoruz. Bu bahiste ne yapsak azdır.
AŞILAMA BÜYÜK KAPASİTEYLE DEVAM EDİYOR: Bütün dünyanın gıptayla baktığı bir aşılama sürecini güçlü bir biçimde devam ettiriyoruz. Bütün dünyadaki bu işle ilgili kurumlar Türkiye’nin bu tertip yeteneğini takdir ediyorlar lakin maalesef muhalefet partilerinden hala ‘3-4 maskeyi dağıtamadınız’ üzere gerçeklikle ilgisi olmayan, büsbütün bir saplantıyla ortaya konulan birtakım tenkitler görüyoruz. Türkiye bu hususta son derece başarılı bir formda gayretini sürdürüyor. Aşılama süreci büyük bir kapasiteyle yerine getiriliyor.
MÜDAHALEMİZ KAÇINILMAZ OLUR: Arap Birliği’nin Türkiye’ye dönük olarak yayınladığı bildiriyi hakikat bulmuyoruz. Türkiye ile ilgili alınan kararların tamamı mesnetsizdir. Türkiye’nin terörle çaba hakkı çerçevesinde yaptığı teşebbüslerin Arap topraklarının bütünlüğüne bir hücum üzere sunulmasının hiçbir mesnedi yoktur. Türkiye her vakit Arap devletlerinin egemenliğini, iyiliğini ve toprak bütünlüğünü savunmuştur. Fakat şayet komşumuz terör ögelerini temizleyemiyorsa, Türkiye’ye yapılan hücumların yanıtını veremiyorsa bizim müdahale etmemiz kaçınılmazdır.
Milliyet
