ATTİLA GÖKÇE
Üstün Lig’in puan cetveline bakanlar, geçen yıl tepede bıraktıkları Şampiyon Başakşehir’i bulmak için tabana inmek zorunda. Ligin üçüncü haftasında puan alamayan tek ekip onlar. Gençlerbirliği ile Başakşehir, tıpkı vakitte tek gol atabilmiş de değil. Şu farkla ki Gençlerbirliği 2 maç oynarken, Başakşehir golsüzlüğünü üç maçta yaşadı.
Bu türlü bir tablo, Muhteşem Lig’de daha evvelce şampiyonluk kazanmış Dört Büyükler’e ilişkin olsaydı, tartışmalar, spekülasyonlar, polemikler, gönderilecekler, alınacaklar, satılacaklarla oluşturulan; öfkeli, şaşkın ve karamsar yorum ve demeçlerle söz edilen manşetlerle yansıtılırdı.
Toplumsal medya yıkılırdı… TV spor programlarında ve radyolarda fırtınalar eserdi.Söz konusu Başakşehir olunca, her şey sütliman… Arbede yok, gürültü yok, kaos yok. Sükunet var. Üç haftada uğradıkları kayıplar neredeyse umurlarında değil, diyeceğim lakin, o denli değil. Kesinlikle canlarını sıkan bir şeyler vardır. Hepsi o kadar.
Göksel Gümüşdağ’dan moral konuşmasıBaşakşehir Lideri Göksel Gümüşdağ, evvelki gün peş peşe üç hezimet ile şimdi puan görmeyen futbolcularını toplayıp kısa konuştu; “Ortadaki sonuçlara nazaran size olumsuz şeyler söylememi, bağırıp çağırmamı, ağır tenkitler yapmamı bekleyenler olabilir. Hayır, o denli şeyler söylemeyeceğim. Siz bu ekibi şampiyon yaptınız. Tekrar yaparsınız. Sizde o güç var. Size inanıyorum!”
Başkan’a nazaran puansız üç haftanın olağan sayılabilecek nedenleri vardı. Onları da Teknik Yönetici Okan Buruk’a sordum. Muhteşem Lig kulüplerinin çabucak hepsi “nakit” problemiyle uğraşırken, Başakşehir “vakit” badiresinden kurtulamamıştı. İşte Okan Hoca’nın söyledikleri:
“Yeterince dinlenemediler”“- Ligi şampiyonlukla bitirdik. Ekipler dağıldı, futbolcular tatile gitti. Biz 10 gün daha çalışıp Kopenhag’la oynadığımız UEFA Avrupa Ligi rövanş maçına çıktık. O maçı kaybedip elendikten sonra futbolcularımız çok kısa süren bir tatil yaptılar. Gereğince dinlenemediler.
Müsaade de, sonradan yaptığımız hazırlık kampı da yetmedi. Bu ortada transfer edilen futbolcularımız da kampa geç katıldılar. Hiç hazırlık maçı oynamadan lige başlayan oyuncularımız da oldu. Fizikî olarak da iyi başlayamadık. Bir de ruhsal tesirler var. Lige adapte olamadık. Geç biten ve bizim için uzayan bir dönem, bize nazaran erken başlayan bir lig..
“şampiyonu yenme” motivasyonu gözledik
Duruma girip gol atamadık. Buna karşılık rakiplerimizde “şampiyonu yenme” motivasyonu gözledik. Bunların telafisi sıkıntı değil.. Bu yıl lig çok uzun… Önümüzde vakit var. Kolaylıkla toparlar, yine alıştığımız yerlere döneriz. 7-14 Ekim’de üç ulusal maçımız var. Tekrar bir ortada çalışmamız aksayacak. Yeniden de bu süreci aşacağız.”
Okan Hoca 18 yaşında Galatasaray’da oynamaya başlamış…20 yaşında Şampiyonlar Ligi’nde oynamaya başlamış. “Türk futboluna bir katkımız olsun istedik. 30-31 yaşındaki yabancı bir oyuncu yerine tercihimizi 17 yaşındaki bir gencimizden yana kullandık. Altınordu’dan Ravil Tagir’i takımımıza kattık. Böylelikle benden daha erken bir yaşta Şampiyonlar Ligi takımımıza girebilecek” diyor.
Haydi final cümlesi de bizden gelsin: Rüzgar tarlanın üzerinde hangi şiddetle yapıtsa essin, saplar kırılmaz… Başak, her zamanki üzere üstten fısıldar türküsünü!
‘Visca için kapımızı çalan kulüp olmadı’
Lider Gümüşdağ, grubun başarısına paralel olarak yıldız futbolcularının da transfer gündemine dahil edildiğini söyledi, “Haberlere bakacak olursak, Edin Visca bizden ayrılıyormuş. İrfan Can Kahveci de öyle” dedi ve devam etti;
“Hatta gidecekleri kulüplerin forması giydirilerek fotoğrafları yayınlanıyor. Gülüyorum. Takas pazarlıkları, Visca’ya karşılık iki futbolcunun önerildiği söyleniyor, şaşırıyorum. Zira bunlar gerçek değil. Ne telefonla, ne yazılı, ne de kelamlı bir teklif aldık. Kimse kapımızı çalmadı.”
Okan Buruk, Edin Visca’nın kadrodaki bir çok futbolcu üzere gereğince dinlenemediği için form kazanamadığını, özel bir sorunu bulunmadığını da kelamlarına ekliyor.
‘Milli oyuncuların egzersizleri aksadı’
Başakşehir CEO’su Mustafa Eröğüt de farklı bir pencereden bakıyor ekibe; “- Takımımızda 34 futbolcu var. Bunların yarısı (17) ulusal gruplarda yer alıyor. Yerli futbolcularımızdan 9’u, yabancılardan 8’i ulusal maçlar nedeniyle grubumuzdan ayrılıyor. Çalışmalara katılamıyorlar.
Yabancı futbolcularımız Sırbistan, Belçika, Bosna Hersek, Moldova üzere Avrupa ülkelerinde oynarken Ponck Yeşilburun Adaları’na, Aziz Behich Avustralya’ya uzun seyahatler yapıyor. Bu durum çalışmalarımızı etkiliyor. Peş peşe gelen maçlar nedeniyle atletlerimizin bir ortada yapacağı idman sayısı da azalıyor.”
Kaybeden tüm kuponlara %3’e varan iade!
Milliyet
