İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Arkada bıraktığımız son 8 sene içinde birçok hatun ve evlat 25 bin insan Akdeniz’in azgın sularında hayatını kaybetti.
Göçle ilgili ön yargılarımızı bir tarafa bırakarak, göçmenlerin gittikleri devletlere, topluluklara eklerini görmemiz gerektiğine inanıyorum.
İmkanları bizden katbekat ziyade devletler, mültecilere, sayıları onlarla söz edilen kotalar koyarken; biz ırk, diyanet, lisan, etnik köken ayrımı yapmadan herkese kucak açtık.
Kendi vatandaşlarımıza hangi imkanları sunuyorsak, memleketimize sığınan mazlum ve mağdurlara da birebir hassasiyetle davrandık.
Türkiye’ye verilen laflar tutulmayarak, memleketimiz sistemsiz göç yükünü tek başına omuzlamak zorunda bırakıldı. Avrupa’ya gidebilen göçmenler ırkçı, ayrımcı ve düşmanlaştırıcı siyasetlerin kurbanı oldu.
Geçen yıl Türkiye-Yunanistan haddinde yaşanan insanlık dışı manzaralar, kimi batılı memleketlerin göçmenlere yönelik bakışını göstermesi açısından son aşama ibretliktir.
Avrupa’ya sığınan 10 bin Suriyeli evladın akıbeti bilinmiyor.
Hüznüyle sevinciyle göç hikayelerinin tesirli bir halde anlatılması noktasında film güçlü bir araçtır.
Milliyet