Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Harmanlar Mahallesi, 2010 yılında temeli atılan ve 2012 yılında tamamlanan Pamukçay Barajı nedeniyle ikiye bölündü.
Mahalleye köprü yapılmayınca 8 mezrayı ayıran barajı aşmak için mahallenin muhtarı ve mahalle sakini tarafından 40 bin liraya İzmir’den denizaltı alındı. İzmir’den getirilen denizaltı filikası mahalle ve mezraları birbirine bağladı.
Görenleri hayrete düşüren denizaltı ile gölün altından gitmeye korkan mahalle sakinleri aracı denizaltı filikasına çevirdi. Gölün üstünde birebir anda 69 kişiyi taşıyabilen ve hasta ile öğrencilerin eli kolu haline gelen denizaltı filikası fiyatsız hizmet veriyor.
‘DENENDİ VE DENİZİN ALTINA GİRDİ”
Harmanlar köyü muhtarı Zeki Alakuş, filikayı aldıkları yerde kaptanlar tarafından denenerek denizin altına girdiğini gördüklerini kaydederek kendilerinin bunu denemekten korktukları için batırmadıklarını söyledi.
Alakuş, ”2010’da köyde baraj imaline başlandı, 2012’de baraj imali bitince su tutuldu. Köyün bir kısmı bu tarafta, başka kısım ise karşı tarafta kaldı. Barajla köy ikiye bölündü, bu kısımda ilkokul var ve servis sistemi kelam hususudur. Yaklaşık 600 öğrenci geliyor, millet mağdur oldu. Biz de çaresiz kalınca internetten araştırdık, bu türlü bir filika bulduk. 2014’te tırla bu filikayı buraya getirdik. Bu filika ile hem öğrencileri hem de vatandaşları taşıyoruz. Hastaları karşıdan karşıya getiriyoruz, bunu fiyatsız yapıyoruz.”
“Kışın sis olduğu vakit barajda istikamet bulamıyor, karşıya geçmek güç oluyor. Bazen barajın üzerinde saatlerce kaldığımız oldu, günde bazen ortalama 10 sefer yapıyoruz. Filika da 69 emniyet kemeri var, bir kişi bile olsa sefer yapıyoruz. Bazen daha fazla kişi için sefer yapıyoruz, baraj su tutunca yol suyun altında kaldı. Diyarbakır’da deniz yok ona karşın denizaltı getirdik. Vatandaşlar burada filikaya denizaltı diyorlar. Televizyonlarda seyyar köprü gördük. Baraj üzerine seyyar köprü kurulursa vatandaşlarımız çok yararını görecek. Biz de bu zahmetten kurtulmuş oluruz.”
“Bölgedeki 8 köyde bu filikadan yaklaşık bin 500 kişi faydalanıyor. Kimi vatandaşların tarlaları da karşı tarafta kalıyor. Ekin biçme ve taşıma periyotlarında kasvet yaşıyorlar. İzmir’den filikayı aldığımız vakit denizaltı diye verdiler. O vakit orada kaptanlar tarafından denendi ve denizin altına girdi. Kaptanlık deneyimimiz eksik olduğu ve korktuğumuz için bunu denemedik”
“Olası bir yangında ise üzerine su atabilme özelliğine sahip, filikayı şuan 14 yaşındaki bir çocuk kullanıyor. Daha evvel ağabeyi kullanıyordu. Ağabeyi kendisine öğretti. Yalnızca bölgeye hizmet olsun diye aldık. Ticari hedefle getirmedik” dedi.
“DEVLET BİZE DAYANAK VERİRSE KÖPRÜ YAPABİLİRİZ”
Filikayı satın alan mahalle sakini Recep Kırmızı, devletin takviyesinin olması durumunda ekinlerden kazandıklarıyla köprü de yapabileceklerini söyledi.
Kırmızı, ”Muhtarla bir arada filikayı aldık, baraj yapılınca yolumuz kesildi. Devletimiz köprü yapar diye düşündük. Fakat yaptığımız müracaatlar sonuçsuz kaldı. Kendi imkanlarımızla bile olsa köprü yapmak istiyoruz. Devlet bize dayanak verirse ekinlerden aldığımız parayı köprüye yatırırız. Öbür dermanımız yok, çocuklar okula gidiyor ve hasta oluyor. Bu filika geçicidir, köprü olmazsa olmaz. Araç geçişinin de olabileceği köprü yapmayı istiyoruz. Devletimizin de köprü yapma işinde bizlere yardım etmesini istiyoruz’ diye konuştu.
Filika kaptanı Berzan Kırmızı ise tekne kaptanı olduğunu, kullanmayı da ağabeyinin kendisine öğrettiğini belirterek, bu filika ile denizin altına dalmak istediğini şimdilerde karşıdan karşıya seyahat için kullandığını kaydetti.
Milliyet
