GSH olarak da bilinen glutatyon, bedeninizde doğal olarak bulunan bir moleküldür. Karaciğer ve merkezi hudut sistemindeki nöronlar tarafından üretilen glutatyon, üç amino asitten oluşur: L-sistein, glisin ve L-glutamat.
Glutatyon düzeyleri, yaşlanma ve Parkinson hastalığı dahil olmak üzere makul şartlar ile azalır. Parkinsonlu bireylerde, beyinde, bilhassa de substantia nigra’da (dopamin hücrelerinin kaybolduğu alan) glutatyon düzeyleri daha düşüktür. Ayrıyeten, glutatyondaki azalma düzeyi, Parkinson hastalığının şiddeti (daha az glutatyon, daha gelişmiş PD) ile ilişkilendirilmiştir.
Glutatyonun Rolü
Glutatyon, özgür radikalleri temizleyen bir bileşik olan bir antioksidan olarak fonksiyon görür. Hür radikaller, hücreler için potansiyel olarak toksik olan moleküllerdir. Bedende olağan metabolizmadan (gıdayı güce dönüştürmek gibi) oluşurlar, lakin sigara dumanı ve hava kirliliği üzere çevresel toksinlere maruz kaldıklarında artar. Hür radikallerin oluşumu, yaşlanma ve Parkinson hastalığı ile bağlı oksidatif gerilim ismi verilen duruma katkıda bulunur. Antioksidanlar bu nedenle özgür radikalleri ortadan kaldırarak oksidatif gerilimi dengeleyebilir.
Glutatyon desteği, Parkinson hastalarına semptomatik yarar sağlar. Glutatyon, oral, intravenöz (IV) ve intranazal (burundan) olmak üzere çeşitli yollarla verilebilir. Her sistemin avantajları ve sınırlamaları vardır. Hap ülkü olsa da, oral glutatyon sindirim sisteminden zayıf bir halde emilir ve beyne çok iyi giremez.
İntravenöz uygulama-serum tedavisi bu emilim daha yüksektir ve kandaki glutatyon düzeylerini yükselmesini sağlar. Hastaların motor semptomlarının düzelmesine yardımcı olur ve epeyce muteber destekleyici bir tedavidir.
Milliyet